Türkçe ezanda yanlıştan dönüşün yıldönümü

Türkçe ezanda yanlıştan dönüşün yıldönümü

Bundan tam 73 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen kanun teklifi ile ezanın tekrar Arapça okunmasının önü açıldı. Arapça ezan konusu, 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti’nin en önemli gündem maddesiydi.

1950’nin Haziran ayında yani tam 73 yıl önce Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçen kanun teklifi ile ezanın tekrar Arapça okunmasının önü açıldı.

O yıllarda Arapça ezan konusu 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti’nin en önemli gündemini oluşturuyordu. 31 Mayıs 1950'de Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan ve 2 Haziran 1950'de Kayseri Milletvekili İsmail Berkok’un Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ezanın tekrar Arapça okunması için verdikleri kanun teklifleri ilk adımlar atıldı. 16 Haziran 1950’de kanun TBMM’den geçti.

İLK TÜRKÇE EZAN FİKİRLERİ

19. yüzyılda Türkçülük hareketinin yaygınlaşmasıyla birlikte Türk sözcüğüne ve Türk diline önem verilmesi fikri tartışılmaya başlandı. Bu dönemde bazı aydınlar ve düşünürler Osmanlı İmparatorluğu'ndaki farklı etnik grupların ortak bir milli kimlik altında birleşmesini hedefleyen Türkçülük hareketini desteklediler. Ali Suavi Türkçülük hareketinin en önemli figürlerinden birisi olarak kabul edilir. Sultan Abdülaziz döneminde yaşayan Suavi ezanın, hutbelerin ve namaz surelerinin bile Türkçeleştirilmesi gerektiğini savunmuştu. Ona göre dinin dili olan Arapça, Türk toplumunun milli duygularını zayıflatmakta ve Türkçe'nin kullanımını engellemekteydi. Ali Suavi dini ibadetlerin Türkçe yapılmasının, Türklerin milli bilincini ve dil gelişimini destekleyeceğini düşünüyordu.

Ezanın Türkçe okunması konusu Türkiye tarihinde önemli bir tartışma konusu olmuştur. Türkçe ezan uygulaması, Türk milliyetçiliği ve dilin öz Türkçeleştirilmesi çabalarıyla ilişkilendirilirken, bir yandan da sekülerizm ve din-devlet ilişkileri tartışmalarını da beraberinde getirmiştir. Sorun bir yönüyle dil politikalarıyla bağlantılı olarak ortaya çıkmıştır. Tek Parti döneminde ezanın Türkçe olarak okunması ulusal kimliği vurgulamanın bir yolu olarak görülmüş ve Arapça ezanın Türk kültürüne yabancı olduğunu ileri sürülmüştür. Siyasi iktidarın dil politikaları çerçevesinde, Türkçe'nin öz Türkçeleştirilmesi ve Türk kültürünün güçlendirilmesi fikriyle Türkçe ezan talepleri ortaya çıkmıştır.

1932 YILINDA TÜRKÇE EZAN UYGULAMASI BAŞLATILDI

Cumhuriyetin erken dönemlerinde Diyanet İşleri Başkanlığı'nın 18 Temmuz 1932 tarihli bir genelgesiyle Türkçe ezan uygulaması resmi olarak başlatıldı. Bu genelgeyle birlikte ezanın Türkçe olarak okunması tüm yurtta uygulamaya konuldu. 1941 yılına gelindiğinde anayasanın 526. maddesine Arapça ezan okuyanların hapis ve para cezası alacağı hükmü eklendi. Arapça ezan tüm yurtta resmi olarak yasaklandı. Bu gelişmelerin sonucu olarak bazı çevreler, Türkçe ezan uygulamasının dini hassasiyetleri zedelediğini düşünerek Arapça ezanın geri getirilmesini talep etmiş fakat isteklerine karşılık bulamamışlardır.

DEMOKRAT PARTİ İKTİDARIYLA ÖZE DÖNÜŞ

14 Mayıs 1950’de Demokrat Parti'nin iktidara gelmesiyle birlikte başta Başbakan Adnan Menderes olmak üzere partinin ileri gelenleri ezanın Arapça olarak okunmasını istediler. 31 Mayıs 1950'de Tokat Milletvekili Ahmet Gürkan ve 2 Haziran 1950'de Kayseri Milletvekili İsmail Berkok Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ezanın tekrar Arapça okunması için kanun teklifi verdiler. Tekliflerin gerekçesinde ceza kanununa koyulan hükmün din ve vicdan hürriyetine baskı olduğu ifade edilmiştir.

Türkçe ezan meselesi nihayetinde 16 Haziran 1950 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde görüşüldü. Oturumda meclis başkanlığı yapan Hulusi Demirel, tasarının meclis gündemine alınmasını ve ivedilikle görüşülmesini ayrı ayrı oylattı. Dönemin Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri tasarının gündeme alınmasını desteklediler. 16 Haziran 1950’de Türkiye Büyük Millet Meclisi ezanın eskiden olduğu gibi Arapça okunmasına dair kanun teklifini kabul etti. Ancak Türkçe ezanın kanunen yasaklanması gibi bir düzenleme yapılmadı. Bu tarihten itibaren Türkiye'de ezanlar pratikte hiçbir zaman Türkçe olarak okunmamış ve Arapça ezan uygulaması ülke genelinde kabul görmüştür.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.