Vefa anlayışının İslam’daki yeri Cuma’da anlatıldı

Cuma hutbesinde vefanın insanı dünyada mutluluğa, ahirette ise ilahî rızaya götüren önemli bir erdem olduğu anlatıldı. Vefanın sevgi, sadakat, saygı ve fedakârlığın göstergesi olduğu, verilen sözün tutulmasını ve iyiliğin karşılığının iyilikle verilmesini gerektirdiği belirtildi. İnsanlara destek olan, sıkıntılı zamanlarda yanında duran, sevinçte ve hüzünde ortaklık gösteren kişilerin unutulmaması gerektiği ifade edildi. Menfaat yerine samimiyeti, kin yerine affı, haksızlık yerine adaleti önceleyen bir tutumun Müslüman karakterinin temel unsurlarından biri olduğuna işaret edildi.

YARATICIYA VERİLEN SÖZDE DURMANIN EN YÜCE VEFA OLDUĞU ANLATILDI

Hutbede en yüce vefanın yaratıcıya verilen söze bağlı kalmak olduğu kaydedildi. İnananların ilahî emirlere bağlılık göstermesi gerektiği, nimetlere şükürle, sınavlara ise sabırla karşılık verilmesi gerektiği aktarıldı. Gönlün imanla, aklın ilimle, kalbin zikirle, ruhun tövbe ile, hayatın Kur’an ile huzura kavuşacağına dikkat çekildi. Kur’an’ın müjdesi hatırlatılarak yaratıcıya verilen ahde sadık kalanların büyük mükâfata nail olacağı belirtildi.

PEYGAMBER’E VE EHL-İ BEYT’E SEVGİNİN VEFANIN GEREĞİ OLDUĞU İFADE EDİLDİ

Hutbede, yaratıcıya karşı gösterilen vefanın ardından en değerli vefanın Peygamber’e yönelik olduğu aktarıldı. Peygamber’in inananlara karşı merhametli ve hassas olduğu hatırlatılarak inananların Peygamber’e iman etmesinin, onu sevmesinin ve ehl-i beytine hürmet göstermesinin vefanın gereği olduğu belirtildi. Sünneti takip etmenin, hak ve hakikat mücadelesine sahip çıkmanın ve salavât getirmenin inananların sorumluluğu olduğu dile getirildi.

TOPLUMSAL HAYATTA VEFA GÖSTERMENİN ÖNEMİ ÖNE ÇIKARILDI

Aileye sadakat, büyüklere hürmet, çocuklara şefkat göstermenin vefanın bir başka boyutu olduğu vurgulandı. Kan bağışı ve organ bağışı gibi uygulamaların insanlık yararına yapılan bir vefa örneği olduğu anlatıldı. Fidan dikmenin, değerleri yaşatmanın ve kültürel mirasa sahip çıkmanın da önemli bir vefa davranışı olduğu kaydedildi. Şehitlere ve gazilere minnet duymanın, geçmiş büyükleri hayırla anmanın ecdada gösterilen bir vefa borcu olduğuna değinildi.

HUTBE VEFA MUHASEBESİ ÇAĞRISIYLA SONA ERDİ

İnsanların vefa duygusunun zayıfladığı günümüzde inananların vefayı yaşatmakla sorumlu oldukları ifade edildi. Yetime, hastaya, ihtiyaç sahibine, yaşlıya ve engelliye destek olmanın topluma karşı bir vefa borcu olduğu belirtildi. Hutbe, Peygamber’in “Emanete riayet edenin imanı olgunlaşır, ahde vefa gösterenin dini kemâle erer” mealindeki hadisiyle tamamlandı.