Yılan ısırığında hayat kurtaran uyarı: Sakın onları yapmayın
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte yılan ısırıkları artış gösterirken, Bilkent Şehir Hastanesi'nden Doç. Dr. Selahattin Gürü, yanlış müdahalelerin tehlikeli sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Yaz aylarının gelmesiyle birlikte yılan ısırıkları artış gösterirken, Bilkent Şehir Hastanesi'nden Doç. Dr. Selahattin Gürü, yanlış müdahalelerin tehlikeli sonuçlara yol açabileceği uyarısında bulundu.
Bilkent Şehir Hastanesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Gürü, yılan ısırığı ile karşılaşan kişilerin öncelikle sakin kalmaları gerektiğini belirtti. Doç. Dr. Gürü, "Çünkü ne kadar heyecanlı ve stresli olursa muhtemel bir zehirlenme ve toksin daha kolay vücuda etki etmesi gibi istemediğimiz durum meydana gelebilir. Bununla birlikte yılan ısırıklarını biz kendi eğitimlerimiz kapsamında 'zehirli' ve 'zehirli olmayanlar' diye aslında görüntü itibarıyla yüzde yüz olmasa da kategorize edebiliyoruz. Bu noktada vatandaşlar da bilinçlenebilir. Daha çok üçgen kafa yapısı olanlar, ön tarafında mutlaka iki sivri dişi olan ki bununla yaralıya zehir enjekte ediyor. Göz yapısı daha çok dikey vaziyette 'kedi gözü' dediğimiz yılanlar zehirli türler. Türkiye'de zehirli yılan deyince çok büyük oranda engerek türleri önümüze çıkıyor. Özellikle Güneydoğu'da, Doğu Anadolu'da, Orta Doğu'yla birlikte kurak bölgelerde yaz aylarında 'koca engerek' dediğimiz sarı kahverengi yapılı büyük iri engerekler var. Bunları zaman zaman Orta Anadolu'da, Ege'de de görebiliyoruz. Birkaç engerek türü ise Türkiye’de yaygın" ifadelerini kullandı.
‘ANLIK MÜDAHALEDE SU İLE YIKAYIN’
Yılan ısırıklarında dikkat edilmesi gereken hususlar olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Gürü, "Hatalı olarak yılan ısırığının başka bir kurtarıcı tarafından ağız yoluyla müdahale edilmesi, zehrin çıkarılmaya çalışılması, kesi atılması, ciddi dolaşımın bozulduğu turnikeler uygulanması gibi tamamı hatalı uygulamalar maalesef yaygın olarak biliniyor ve yapılıyor. Bunları engellemek lazım. Özellikle ellerimizde, kollarımızda yaralanmalar daha fazla meydana geliyor. Bir el kol yaralanması ise ısırılan bölgeyi kalp hizasında kazazede tutup o şekilde mutlaka acil servise gelmesi gerekiyor. Ama şunu bilmek lazım. Daha çok böyle yuvarlak ağızlı, yuvarlak yüzlü, daha ufak, koyu renkli yılanların çoğu aslında basit sürüngenler. Bunlarda çok zehirlenme vakaları yok. Yılan toksiniyle maruziyet yok. Ama dediğim gibi üçgen kafalı, dikey gözlü, önde sivri dişleri olan ve buna bağlı olarak çok daha acı veren ısırıklar meydana getiren hayvanlarla temaslarda toksinle maruziyet söz konusu olabilir. Yaraya anlık müdahale yapılması gerekiyorsa su ile turnike yapılmadan temizlenebilir" diye konuştu.
Isırıklarda yılanın zehirli olmadığını düşünerek acil servise başvurulmamasının yanlış olduğunu belirten Gürü, “Bütün hayvan ısırıklarına tetanos uyguluyoruz. Yılan ısırıklarının içinde zehirli olsun olmasın mutlaka bir tetanos aşısı sorguluyoruz ve yaranın çoğu da kirli olduğu için bununla ilgili bir profilaksi koruyuculuğu alıyoruz" dedi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.