Yılbaşı alışverişinde kritik uyarı: “İhtiyaçlarınızı esas alın”
Yılbaşı döneminde yaşanan tüketim çılgınlığına dair Ulus’a konuşan Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, “Tüketici olarak alışveriş yaparken reklamların yönlendirmesine kapılmak yerine, gerçek ihtiyaçlarınızı esas alın” dedi.
Sosyal medyanın etkisiyle ihtiyaç dışı tüketim artarken Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, yılbaşı döneminde yaşanan tüketim çılgınlığına dair Ulus’a konuştu. Kılıç, yılbaşı indirimlerinin firmalar için güçlü bir pazarlama aracı olduğunu, asıl amacın ucuzluk değil daha fazla satış yapmak olduğunu vurguladı. “İndirim” söyleminin tüketiciyi psikolojik olarak harekete geçirdiğini belirten Kılıç, reklam dilinde kullanılan “son şans”, “stoklar tükeniyor” gibi ifadelerin ani ve gereksiz harcamalara yol açtığını ifade etti. Bu durumun tüketimi ihtiyaç olmaktan çıkarıp haz ve statü arayışına dönüştürdüğünü söyledi. Reklam baskısına kapılmadan, bilinçli tüketim yapılması gerektiğini vurgulayan Kılıç, “Tüketici olarak alışveriş yaparken reklamların yönlendirmesine kapılmak yerine, gerçek ihtiyaçlarınızı esas alın” dedi.

“İNDİRİM SÖYLEMİYLE TÜKETİCİ HAREKETE GEÇİRİLİYOR”
Yılbaşı indirimlerinin ticari anlamda en güçlü pazarlama tekniklerinden biri olduğunu ifade eden Tüketici Hakları Derneği Genel Başkanı Ergün Kılıç, bu dönemde firmaların asıl amacının tüketiciye ucuz ürün sunmak değil, daha fazla ürün satmak olduğunu kaydetti. Kılıç, indirimli satışların ya da özel gün kampanyalarının tüketiciyi ihtiyaç odaklı değil, aksine kâr odaklı alışverişe yönlendirdiğini belirtti. Firmaların yılbaşını büyük bir vitrine dönüştürdüğünü sözlerine ekleyen Kılıç, “İndirim kavramı burada ekonomik bir avantaj değil, tüketiciyi harekete geçiren psikolojik bir araç olarak görüyoruz. Yılbaşı indirimi, tüketicinin ‘satın al’ psikolojisine itildiği bir dönemdir” dedi.
TÜKETİCİYİ YÖNLENDİREN REKLAM TUZAKLARINA DİKKAT
Reklam dilinin manipülatif olduğuna işaret eden Kılıç, “Bu süreçte indirim söylemi tüketimin bir araç değil, bir amaç olarak algılanmasına neden olmaktadır. Reklam dili özellikle dikkat çekicidir. Yılbaşına özel, son şans, stoklar tükeniyor, acele edin gibi ifadeler tüketiciyi ani satın almaya yönlendiriyor. Bu da tüketimi bir ihtiyaç olmaktan çıkarıp haz, statü ve görsel bir yarış haline dönüştürüyor” diye konuştu. Bu süreçte tüketimin, bireysel bir tercih olmaktan çıkarak piyasa tarafından programlanan bir davranış biçimine dönüştüğünü belirten Kılıç, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:
“Asıl sorun bu stratejinin yoksul tüketici üzerindeki etkileri de görülüyor. Burada indirim düşük gelirli kesime bir kurtuluş kapısı gibi sunuluyor. Ancak gerçek bu mudur? soru işaretimiz var. Çünkü indirim alım gücünü artırmıyor. Sadece alım isteğini büyütüyor”

“GERÇEK İHTİYAÇLARINIZI ESAS ALIN”
Yılbaşı döneminde yapılan indirimlerinin özellikle düşük gelirli kesimler üzerindeki etkilerine dikkat çeken Kılıç, indirimlerin yoksul hanelere bir “kurtuluş kapısı” gibi sunulduğunu fakat gerçeğin böyle olmadığını söyledi. Fırsat kaçıyor psikolojisiyle bütçede karşılığı olmayan harcamaların arttığını vurgulayan Kılıç, “İndirim yoksulun yoksulluğu hafifletmek değil borcun bir kar topu gibi büyümesine neden oluyor. Yılbaşı kampanyaları yoksul tüketiciyi güçlendiren değil, onu daha hızlı borçlanan ve sonunu göremediği bir alışveriş sürecine sürükleyen bir mekanizmadır” şeklinde konuştu. Tüketicilere uyarılarda bulunan Kılıç sözlerini şu cümlelerle noktaladı:
“Tüketici Hakları Derneği olarak şunu özellikle vurgulamak istiyoruz: Gerçek indirim, etikette yazan oranlar değil; tüketicinin bütçesine uygun, reklam baskısı altında kalmadan, bilinçli ve ihtiyaç odaklı alışveriş yapabildiği koşullardır. Yılbaşı kampanyaları bugün tüketiciyi koruyan bir ekonomik fırsat olmaktan çok talebi yöneten, arzuyu bitiren ve eşitsizliği derinleştiren bir pazarlama dalgasına dönüştüğünü üzülerek görüyoruz. Tüketicilere önerimiz şudur: Gelirinizde bir artış var mı? Yoksa daha dikkatli davranmanız gerekir. Borçlanarak alışveriş yapmaktan kaçınılmalı, bütçeyi yoran harcamalara girilmemelidir. İhtiyaç duyulan ürünlerin tercih edilmesi en doğru yaklaşımdır. Unutulmamalıdır ki, tüketiciyi koruması gereken ilk ve en önemli kişi yine tüketicinin kendisidir. Tüketici olarak alışveriş yaparken reklamların yönlendirmesine kapılmak yerine, gerçek ihtiyaçlarınızı esas alın.”
Kaynak:Ulus gazetesi

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.