Yoksullukla mücadele insanlık görevi

Yoksullukla mücadele insanlık görevi

Uzmanlar, yoksulluğun yalnızca ekonomik bir sorun değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor.

Yoksulluk, insanlığın en köklü sorunlarından biri olarak varlığını sürdürürken, hem bireyleri hem de toplumları derinden etkiliyor. Uzmanlara göre, yoksullukla mücadele sadece ekonomik desteklerle değil, toplumsal dayanışma ve vicdani sorumlulukla mümkündür. Kur’an-ı Kerim’de “Mallarında, isteyenin ve yoksulun hakkı vardır” (Zâriyât, 19) ayetiyle hatırlatılan paylaşma bilinci, zenginle ihtiyaç sahibi arasında güçlü bir bağ kuruyor. Peygamber Efendimiz’in “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözü de, yardımseverliğin inancın ayrılmaz bir parçası olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar, modern dünyada yoksulluğun yalnızca maddi değil; işsizlik, eğitimsizlik ve fırsat eşitsizliği gibi farklı boyutlarla da kendini gösterdiğini belirtiyor. Bu nedenle, sosyal yardımlaşma kültürünün güçlendirilmesi, hem bireysel hem toplumsal huzurun temeli olarak görülüyor. Paylaşmanın sadece ihtiyaç sahiplerini değil, toplumun tamamını zenginleştirdiğine dikkat çekilerek, yoksullukla mücadelenin her insanın sorumluluğu olduğu vurgulanıyor.

YOKSULLUKLA MÜCADELE

Yoksulluk, insanlığın en eski sınavlarından biridir. Kimi açlıkla, kimi yoksunlukla, kimi de çaresizlikle mücadele eder. Ama dinimiz bize öğretir ki, yoksulluk karşısında sessiz kalmak, sadece bir insanlık ayıbı değil, aynı zamanda bir iman sorumluluğudur. İslam’da yoksullukla mücadele, bireysel bir tercih değil, toplumsal bir görevdir. Kur’an-ı Kerim’de, Mallarında, isteyenin ve yoksulun hakkı vardır (Zâriyât, 19) buyrularak, zenginle fakir arasında bir bağ kurulmuştur. Zekât, sadaka, fitre gibi ibadetler yalnızca yardım değil, aynı zamanda adaletin bir ifadesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Komşusu açken tok yatan bizden değildir buyurmuş ve sosyal sorumluluğun imanla ne kadar iç içe olduğunu göstermiştir. Bu söz, sadece bireysel bir duyarlılığı değil, toplumun vicdanını da harekete geçiren bir çağrıdır. Bugün modern dünyada yoksulluk farklı biçimlerde karşımıza çıkıyor, işsizlik, eğitimsizlik, fırsat eşitsizliği, Dini sorumluluğumuz, bu sorunlara kayıtsız kalmamayı, elimizden gelen yardımı esirgememeyi gerektirir. Çünkü gerçek dindarlık, sadece namazda eğilmek değil, aç bir kalbi doyurmak, umutsuz bir yüreğe umut olmaktır. Unutmayalım ki, paylaştıkça eksilmez, bilakis artarız. Bir lokma, bir tebessüm, bir destek bile bazen bir hayatı değiştirebilir. Ve belki de Allah katında en kıymetli iyilik, sessizce yapılan bir yardımdır.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.