Osman Akdoğan

Osman Akdoğan

Emanetin 96. Yılı… 

Emanetin 96. Yılı… 

Bundan tam 96 yıl önce 28 Ekim 1923 gecesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk kararlıydı. Cumhuriyet’i ilan etmek için beklediği fırsat gelmişti. O gece Çankaya Köşkü’nde düzenlenen toplantıda arkadaşlarına "Yarın Cumhuriyet’i ilân edeceğiz" diyerek fikrini açıkladı. 

O gece hiç vakit kaybetmeden İsmet Paşa ile birlikte 1921 Anayasası'nın bazı maddelerini değiştiren kanun tasarısını hazırladı. 

Cumhuriyet ilanına kimse cephe almadı. Eleştirel konuşmalar da oldukça azdı. Hatiplerin tamamına yakını Cumhuriyet'i savundu. Meclis’te fevri davranan genç milletvekilleri dahi herkesi şaşırtarak Cumhuriyet rejimine belki en büyük desteği verdi. Cumhuriyet üzerine farklı kesimlerden yapılan konuşmalar büyük alkış aldı. Meclis'in sarıklı milletvekili Mehmet Rasih Kaplan  "Din bakımından da en muvafık hükümet şekli Cumhuriyet'tir" diyerek herkesin takdirini kazandı. 

Osmanlı Devleti'nde bakanlık yapmış olan milletvekili Abdurrahman Şeref Bey de "Hâkimiyeti Millîye, kayıtsız şartsız milletindir... Kime sorarsanız sorun, bu Cumhuriyet demektir, doğan çocuğun adıdır; ama bu ad bazılarına hoş gelmezmiş... Varsın gelmesin" diyerek yeni yönetim rejime destek verdi.  Meclis, adeta Cumhuriyet etrafında kenetlendi. 

“Yaşasın Cumhuriyet…” nidaları Meclis’te yankılandıkça heyecan herkesi sarmıştı. 

Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Ulus’taki 1. Meclis’in salonunda oturduğu sırada Cumhuriyet’e verilen destekle bir hayli duygulandı, ayakları daha sağlam yere basıyordu. 

"Türkiye Devleti'nin hükümet şekli Cumhuriyet’tir" hükmünün yer aldığı tasarı üzerinde TBMM'de yapılan konuşmalardan sonra Cumhuriyet’in ilânı kabul edildi. 1. Meclis'in mütevazı salonu adeta sevinçten yıkılıyordu. Türkiye artık bir ‘Cumhuriyet’ olmuştu.

Şimdi sıra Türkiye Cumhuriyeti'ne bir Cumhurbaşkanı seçmeye gelmişti. 159 kişinin katıldığı oylamada 158 kişinin oyunu alan Gazi Mustafa Kemal, Reis-i Cumhur seçilmişti. Çekimser kalan tek oyu ise kendisinin kullandığı ortaya çıkmıştı. 

Bunun üzerine kürsüye gelen Mustafa Kemal, yaptığı konuşmasını "Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır" sözü ile bitirdi. Böylece devletin adı ve rejimiyle ilgili tartışmalara son verildi. Devlet başkanlığı konusu çözüme kavuştu. Hükümetin kurulma şekli yeniden düzenlendi. 

***
Türk Milletinin kadim bir medeniyet anlayışı mirasının kararlı bir mümessile olarak Selçuklu Devleti’nin sağlamlığını, Osmanlı Devleti’nin tecrübesini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin genç ve dinamik yapısını bünyesinde birleştirerek birliğini, berberliğini tesis edip istikbaline sahip çıkmasında ve bugünlere gelmesinde “Cumhuriyet’in ilanının” tartışılmaz bir yeri ve önemi vardır.

Türk milletinin birliğini ve beraberliğini temin ederek istikbale emin adımlarla yürümesinin yegane yolu, ortak değerlere vurgu yapan milli ve manevi unsurlar etrafında bütünleşmek, mevcut farklılıkları ise ayrışma sebebi saymadan bir zenginlik olarak görmesidir. Tam 96 yıl önce ilan edilen Cumhuriyet rejiminin sunduğu imkanlar bunu bize sağlayabilecek güçtedir. 

Tüm bu süreçlerde millet ve devlet yolunda mücadele verirken şehit düşen, gazi olan, vatan için fedakarlığını, cefakarlığını esirgemeyen herkese Allah’tan rahmet diliyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR