Malatya’dan Çubuk’a: Depremzede Hattat Çubuk’ta ders veriyor

Geçtiğimiz sene ülkemizde meydana gelen depremden sonra oğlunun üniversite okuduğu Çubuk’a yerleşen Hattat Mehmet Kiriş, halk eğitim bünyesinde Çubuklulara eğitim veriyor. Türkiye'de bu sanatı profesyonel seviyede yapan ustaların sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini belirten Kiriş, “Türkiye’de çok az usta kaldık. Bu ustalara destek olunması gerekiyor. İnsan geçim derdi içerisinde olduğu zaman hep bir kaygı duyduğu için bu olumsuzluk eserlerine de yansıyor” dedi. Hattatlığın ruhsal tedavi amacıyla da önemli olduğunu vurgulayan Kiriş, ustanın çalıştığı ağacı tanıması gerektiğini ifade etti. Hattat Mehmet Kiriş'in eserleri, Çubuk Belediyesi'ne ait sergi salonunda Mayıs ayının sonuna kadar sergilenmeye devam edecek.

DEPREMDEN SONRA ÇUBUK’A TAŞINDI

Ülkemizde geçtiğimiz yıl meydana gelen depremden sonra Çubuk’a taşınan Hattat Mehmet Kiriş, “Depremden sonra Malatya’dan Çubuk’a taşındığımızda belediye başkanımız beni tanışmaya davet etti. Bu sanata ilgili olan Çubuklulara öğretmem için bana bir yer tahsis etti. Ben de atölye malzemelerimi aldım geldim ve depremden önce Malatya’da olan hayatımıza burada devam etmeye başladık. Malatya’da usta öğretici olarak çeşitli kurumlarda bu sanatın eğitimini verdim. Çubuk’ta ise halk eğitime bağlı bir şekilde bu sanata merak duyan kişilere eğitim veriyorum. Şu an kayıtlı 14 öğrencim var ama katılmak isteyen herkese öğretiyorum” şeklinde konuştu.

“ÇOK AZ USTA KALDIK”

Mehmet Kiriş 13 yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığının sanatçısı olduğunu belirterek, “Bu sanata başladığımın 2’nci yılında, bakanlık beni davet etti ve eserlerime beğenilerini bildirerek Türkiye genelinde birincilik ödülü verdi. Ama bunun dışında herhangi bir şey olmadı. Türkiye’de bunu profesyonel seviyede yapan usta sayısı bir elin parmaklarını geçmez.Türkiye’de çok az usta kaldık. Bu ustalara destek olunması gerekiyor. İnsan geçim derdi içerisinde olduğu zaman hep bir kaygı duyduğu için bu olumsuzluk eserlerine de yansıyor. Bu nedenle bakanlığımızdan destek istiyoruz. Ustalarımız geçim kaygısı duymazsa hem daha çok öğrenci yetiştirir hem de ülkemize daha güzel kalıcı eserler bırakabilir” dedi.

TEDAVİ İÇİN BİREBİR

Hattatlığın tedavi olmak için birebir olduğunu ifade eden Mehmet Kiriş, şu ifadeleri kullandı:

“Dinlenme ve ruhsal düzenleme açısından hattatlık mükemmel bir sanat. İnsanları olgunlaştırır, ehlileştirir, ruh halini dinginleştirir, sakinleştirir ve terbiye eder. Bu nedenle bu ruhsal dinlenmeye ihtiyacı olan herkesi bu sanata yönlendiriyorum.”

“200’ÜN ÜZERİNDE ESERİM VAR”

Hattat Mehmet Kiriş, “Burası benim kişisel sergim. Gördüğünüz bu ürünler tamamen benim yapmış olduğum eserler. 200’ün üzerinde yapmış olduğum eser bulunuyor. Bunlardan yaklaşık 80 tanesi noter onaylı. Bu eserlerin yapım süresi her biri için farklı oluyor. Kimi eser 2-3 hafta sürerken kimi eser ise 5-6 ay sürebiliyor. Bu tamamen yapılan işin inceliğine bağlı. Kullanılan malzemeler bile bu durumu etkileyebiliyor” diye konuştu.

“USTA AĞACINI BİLMELİ”

Ustanın ağacını tanıması gerektiğini belirten Kiriş, “Gürgen, ceviz, Afrika’da yetişen lif oranı yüksek kaju, abanoz, okima ve ayous gibi ağaçlarla çalışıyorum. Bu ağaçları hem bulması zor hem de bulduktan sonra satın alması zor. Bazı ağaçlar santim santim satılıyor. Özellikle Afrika ağaçlarını bulması çok zor oluyor. Özellikle abanoz ağacı elimize geçse neler neler yapılır. Ustanın çalıştığı ağaç çok önemli. Usta çalışırken o ağacın dokusunu bilmeli, hatlarına, liflerine ve çalışacağı bölgenin yönüne dikkat etmeli. Kısacası usta çalışacağı ağacı bilmeli bilmiyorsa da öğrenmeli” açıklamasında bulundu.