Alperen Aydın

Alperen Aydın

Üniversitelerde Terörist İstemiyoruz! 

Üniversitelerde Terörist İstemiyoruz! 

Milletimize, devletimize en yararlı şekilde hizmet verebilmek için alanımızda eğitildiğimiz üniversitelerde hâlâ çözüme kavuşturulmamış bir sorunumuz var: TERÖR

Terör örgütleri, çeşitli yönlendirmelerle, henüz ifşa olmamış militan ve sempatizanlarını, belirli üniversite ve bölümlere gönderiyor. Örgütler ve bunların açık/gizli yapılanmaları bu işi toplu olarak gerçekleştirdiği için bazı üniversiteler ve bunların bölümleri adeta Teröristlerin yuvası konumunda.

Derin Sol ve PKK’nın bu yöntemini, henüz ifşa olmayan ve resmi olarak akademik eğitim alan militanların, devlet içerisinde ve kamu alanlarında daha rahat silahlı/silahsız eylem yapma, daha sonra yerleştirilmesi planlanan sempatizanlara kurumlarda zemin hazırlama düşüncesiyle gerçekleştirdiğini düşünüyoruz.

Vatansever ve milliyetçi öğrenciler olarak, örgütlerin yuvası konumuna gelmiş bazı eğitim kurumlarımızdaki henüz ifşa edilmemiş teröristler ve sempatizanlarına karşı -desteksiz- bir mücadele veriyoruz.
Biz vatana nasıl hizmet edebiliriz derdiyle eğitim hayatımızı sürdürürken, kanı bozukların bizimle aynı eğitim kurumlarında ‘Türk Milleti ve Devletine’ nasıl daha fazla zarar vereceklerini düşünerek eğitim alması trajikomik bir durumdur.

Türk Devleti ve Türk Milleti, öğrenci sıfatıyla gizlenen bu militan ve sempatizanları cezalandıracak ve bunları üniversiteler başta olmak üzere kurumlarımızdan temizleyecek güçtedir!
Devleti, milleti ve dini için gözünü kırpmadan şehadeti göze alabilecek binlerce vatansever gençten biri olarak, kardeşlerimizin adına yetkililerimize seslenmek istiyorum.

Adına çözüm süreci denilen, aslında çözülme süreci olan ve bu sürecin işlediği yıllarda kendini açıkça gösteren Üniversitedeki militanları hatırlayın. 
Duvarlarında ‘’PKK’’ ‘’YPG’’ yazılarıyla, sınıftaki tahtalarında ise ‘’BİJİ SEROK APO’’ yazılarıyla EGE Üniversitesi’ni hatırlayın. 

Hacettepe Üniversitesinde teröristlerin neler yaptığını, eğitime nasıl ara verildiğini unutmayın.
Özellikle Ankara Üniversitesi’nde DTFC, ODTÜ ve Boğaziçi Üniversitesi senelerden beri Teröristlere yuva olmuş konumda.

Çözüm sürecinin sona ermesiyle aktif gözüken militanlar kendilerini gizlemiş ve örgütler üye ve sempatizanlarını eğitim kurumlarımıza öğrenci sıfatıyla yönlendirmeye devam etmiştir.

PKK, DHKP-C, MLKP, TİKKO, THKPC ve türevi yapılanmaları, çeşitli vasıtalarla ‘’KURTARILMIŞ BÖLGE (!)’’ ilan etmeye çalıştıkları üniversitelerimizde gizli/açık faaliyetlerini sürdürmektedir. Vatansever öğrencileri sürekli baskı altında tutmakta, fişlemekte ve eğitim hayatını zorlaştırmaktadırlar.

Ülkücü, vatansever öğrenciler, bu militanların en yoğun olduğu yerlerde dahi mücadeleden vazgeçmemiştir. Eğitim hayatlarını sürdürebilmek için nefsi müdafaa, terör ve terörizme geçit vermemek adına vatanı müdafaa haklarını kullanmışlardır.

Bizler bu müdafaayı yapmaktan gocunmuyoruz fakat aslolan devletimizin kolluk kuvvetlerinin bu mücadeleyi gerçekleştirmesi, Türk yargısının harekete geçmesi ve eğitim kurumlarında terörizm algısının devlet eliyle yok edilmesidir.

Bu yapılması gerekenler yapılmadığı için Ege Üniversitesinde biz Fırat’ımızı şehit verdik. Ülkücü öğrenci Fırat Çakıroğlu ‘’Kurtarılmış Bölge (!)’’ ilan edilen EGE Üniversitesinde, eğitim hayatını sürdürebilmek için kendisi gibi vatansever arkadaşlarıyla mücadele vermişti. Aynı üniversitenin Sosyoloji bölümünde okuyan Nurullah Semo adlı PKK’lı şerefsiz tarafından 20 Şubat 2015 tarihinde kahbece şehit edildi!

Bugün DTFC’den, Boğaziçi’nden ve çeşitli Üniversitelerden aynı kokuları alıyoruz. Vatansever öğrenci kardeşlerimiz fişleniyor ve baskı altında tutuluyor. Devletimizin yardımı olsun ya da olmasın, Ülkücü-Milliyetçi öğrenciler, en temel hakkı olan eğitim haklarını sürdürebilmek için Terör örgütlerinin öğrenci sıfatlı militan ve sempatizanlarına karşı haklı olarak mücadeleye devam edecektir. 

Şunu belirtmek isteriz ki eğer yine arkadaşlarımız örgütçü şerefsizler tarafından şehit edilirse, Şehit Fırat Çakıroğlu’nun kanının vebali gibi, bizim kanımızın vebali de dün olduğu gibi bugün de harekete geçmeyen yetkililerin üzerinedir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR