Yargıtay duyurdu: Emekli maaşı ile kredi borcu ödeyenler dikkat

Yargıtay duyurdu: Emekli maaşı ile kredi borcu ödeyenler dikkat

Emekli maaşını kredi borcu ile ödeyenlere Yargıtay'dan önemli bir karar geldi. "Emekli maaşıyla kredi ödemesi yapıldıktan sonra bu kesintiye itiraz eden müşterinin, kesintiyi durduran bankadan önceki tahsilatları talep etme hakkı bulunmamaktadır" dedi.

Yargıtay, emekli maaşı ile kredi borcunu ödemeyi taahhüt eden emeklileri ilgilendiren önemli bir karar verdi. Yüksek Mahkeme, "Emekli maaşıyla kredi ödemesi yapıldıktan sonra bu kesintiye itiraz eden müşterinin, kesintiyi durduran bankadan önceki tahsilatları talep etme hakkı bulunmamaktadır" açıklamasında bulundu.

16 MİLYON EMEKLİYİ İLGİLENDİRİYOR

Edinilen bilgilere göre Yargıtay'dan 16 milyon emekliyi ilgilendiren önemli bir karar çıktı. Davacılar vekili; emekli maaş hesabının bulunduğu davalı bankadan kredi kullandığını, bankanın maaş hesabına bloke koyarak para tahsil ettiğini, promosyon vb. haklarından istifade ettirmediğini, kesintiler nedeniyle geçinemez hale geldiğini ileri sürerek hesap üzerindeki blokenin kaldırılmasını, kesintilerin durdurulmasını ve ayrıca dava tarihine kadar hesaptan kesilen tutarların davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı vekili'nin; davanın reddini savunduğu öğrenildi.

İLK DERECE MAHKEMESİ, DAVAYI REDDETTİ

İlk Derece Mahkemesi, davacının kullandığı kredinin teminatı olarak emekli maaşından kesinti yapılmasına muvafakat ettiği ve bu yönde virman talimatı verdiği, sözleşmedeki bu hükmün haksız şart teşkil etmeyeceği, taksitlerin maaşından ödenmesini ihtirazî kayıtsız kabul edip sonrasında iadesini talep etmenin dürüstlük kuralı ile uyuşmayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulundu.

BAM BLOKEYİ KALDIRDI

Bölge Adliye Mahkemesi, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararını kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne, maaş hesabı üzerindeki blokenin kaldırılmasına karar verdi. Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulundu.

YARGITAY DEVREYE GİRDİ

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesinin kararını bozdu. Bozma ilâmında şu ifadelere yer verdi:

“İlk derece mahkemesince davanın reddine yönelik verilen karar usul ve yasaya, Dairemizin yerleşmiş uygulamalarına uygun olup, bir isabetsizlik bulunmadığından, bölge adliye mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.”

Bölge Adliye Mahkemesi, önceki gerekçe tekrar edilmek suretiyle direnme kararı verdi. Bunun üzerine direnme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulundu. Böylelikle dosya, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu gündemine taşındı.

'BANKADAN ÖNCEKİ TAHSİLATLARI İSTEYEMEZ'

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, temyiz incelemesi neticesinde bölge adliye mahkemesinin kararını bozdu. Bozma ilâmında ise şu ifadeler yer verdi:

“Emekli maaşından başka bir gelirinin olmadığı yönündeki genel kabulden dolayı zayıf tarafı daha da zayıf hâle getirmeme saiki ile korunan tüketicinin, kendi iradesi ile imzaladığı kredi sözleşmesi çerçevesinde kavuştuğu ve sosyo-ekonomik ihtiyaçları doğrultusunda harcadığı meblağı yine emekli maaşı ile ödemek zorunda olduğunu bilebilecek durumdayken, çekeceği kredinin ödeneceği ihtimalini banka gözünde kuvvetlendirir şekilde emekli maaşını mal varlığının bir parçası olarak gösterdiği, bu inançla hareket eden bankanın davacıya birden çok kez kredi tahsis ettiği, davacının başka bir yolla taksit ödemesinde bulunmadığı, en başından beri ödeme yöntemi olarak tercih ettiği virman usulüyle kredi taksitlerinin her ay düzenli tahsil edilmesine itiraz etmediği ve dava açmakla davacının bu yöndeki iradesinin ortadan kalktığını gören banka tarafından bu usulle yapılan tahsilâta son verildiği gözetildiğinde söz konusu kesintilerin hukuka aykırı olduğu iddiasıyla iptalinin ve bu talebin kabulüyle bağlantılı olarak da kesilen bedellerin iadesinin istenmesi hakkın kötüye kullanılması teşkil eder ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2'nci maddesi gereğince iyi niyetle uyuşmadığından hukuk düzeni tarafından korunmamalıdır.” denildi.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.