Yeni nesil İşgücünde kariyer planları yeniden şekilleniyor

Yeni nesil İşgücünde kariyer planları yeniden şekilleniyor

Türkiye'de işverenler çalışanlan arama konusunda gittikçe zorlanıyor. Yapılan bir araştırmaya göre özellikle gençlerin mesai kavramına ve beyaz yakalalı meslek gruplarına karşı ilginin azaldığı öğrenildi.

Türkiye iş dünyasına özel olarak tasarlanıp hayata geçirilen ilk ‘Yetenek Yönetimi Araştırması’, yeni arayış ve trendlerin, ekonomide son dönemde yaşanan dalgalanmalarla birlikte, ülkenin yetenek havuzu üzerinde oluşturduğu etkileri çarpıcı sonuçlarla ortaya koyuyor.

MESAİ KAVRAMINA KARŞILAR

Araştırmanın en çarpıcı sonuçlarından biri, beyaz yakalı olmanın yetenekler için havalı bir şey olmaktan çıkmış olması. Bunun temel sebeplerinden biri, Türkiye’de beyaz yakalı olmanın karşılığının eskisi kadar alınamadığına yönelik gittikçe yaygınlaşan düşüncenin olmasıdır. Daha açık bir ifadeyle, beyaz yakalıların maaş seviyeleri, şirketlerin sunduğu yan haklar ve statü sembolleri yeteneklerin gözünde cazibesini hızla kaybetmesi olarak görülüyor.

BEYAZ YAKALI OLMAK MALİYETLERİ KARŞILAYAMIYOR

Edinilen bilgilere göre çoğu yetenek için beyaz yakalı olmanın bedeli, kendisi olmaktan, özgürlük ve özgünlüğünden vazgeçmek anlamına geldiği hâlde, beklentiler ve elde edilenler, göze alınan bu kişisel maliyetleri artık karşılamıyor. Haftanın beş günü 09.00-17.00 mesaisi, bitmeyen toplantılar, alınamayan kararlar, iş yerinde karşılaşılan kısıtlamalar ve adalet hislerini zedeleyen hiyerarşi ayrıcalıkları, özellikle genç yetenekleri kaçıran faktörlerin başında yer alıyor. Gençler “Benim için haftanın beş günü işe gitmek hapse girmekten farksız” dediği aktarılıyor.

DÜNYA ONLARIN PEŞİNDE

Araştırmanın bir başka önemli noktası, Türkiye’de son döneme damgasını vuran beyin göçü gerçeğini yeteneklerin bakış açısından teyit ediyor. Ülkenin son dönemde içine girdiği sosyo-ekonomik şartlar, yetenekler için yurt dışında çalışma seçeneğini gittikçe daha cazip bir hâle getiriyor. İnsan kaynakları yetkililerine göre, etki alanını kaybetmeden daha yüksek bir refaha kavuşmak isteyen yeteneklere yurtdışından da yüksek bir talep var. Bu konuda konuşan bir yetkili “Türkiye’de özellikle dijital yetkinlikteki iş gücünü istihdam etmek zor” şeklinde aktarıyor. Bu durum, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketleri yetenekleri bulmak ve elde tutmak açısından gittikçe daha çok zorlarken, yeteneklerin yurt içi kariyer seçeneklerini de biçimlendiriyor. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, yetenekler Türkiye’de kalmayı tercih etseler bile, kendilerine daha sonra yurt dışının kapısını açacak seçeneklere, başka bir deyişle global ve çok uluslu şirketler ile faaliyetleri uluslararası alana yayılmış yerli şirketlere öncelik veriyorlar. Bu şartlar altında operasyon alanı Türkiye ile sınırlı olan şirketlerin yetenekleri çekme ve elde tutma kapasiteleri epey yetersiz kalıyor. Araştırmada yer alan bir yetenek “Bir Türk firmasında çalışmama rağmen, yurtdışı ile bağlantılı olmam, gerektiğinde oraya gitme imkânımın olması, beni rahatlatan bir şey açıkçası” dedi.

AYRILSAK DA DOST KALALIM

Bu yeni gerçeklerin farkına varan şirketler çözüm olarak, kaybettikleri veya kaybetmeleri muhtemel yetenekleri tümüyle yitirmemenin yollarını arıyor. Ayrılığın kaçınılmaz olduğu durumlarda şirketler, yetenekleri, kendi çalışanı olmasalar bile ekosistemleri içinde, ‘gig ekonomisi’ şartlarıyla tutmaya çalışıyor. Bunun mümkün olmadığı şartlarda ise, gelecekte yeniden çalışabilmek beklentisiyle dostça vedalaşma, yeteneği tedarikçi, müşteri ya da en azından şirket hakkında olumlu sözler söyleyecek bir ‘marka elçisi’ olarak kazanmak gibi seçenekler devreye alınıyor.

Kaynak:Haber Merkezi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.