Ankara’dan İstanbul’a Beyin Erozyonu

Bir kentin kent olabilmesi için en önemli kıstasın kültürlü insanlar olduğunu belirten Altan Alkan, kültürlü insanın ne talep edeceğini bildiğini ve tüm konularda yerel yönetimlere destek çıkacağını belirtti. Yerel yönetimlerin sadece belediyecilik yapmamaları gerektiğinin önemine değinen Alkan, sanat üzerinden eğitimin önemine ise vurgu yaptı.

Ankara’dan İstanbul’a Beyin Erozyonu

Geçmiş dönemlerde Ankara’nın sanat eğitimi ile sanat ve kültürde ilk sırada yer aldığının altını çizen Alkan, Ankara’nın geçmiş dönemlerde sanatın ve kültüründe başkenti olduğunu ifade etti. Başkentin bu önemli vasfı ilerleyen zamanlarda İstanbul’a kaptırdığını belirten Alkan, Ankara’dan İstanbul’a beyin erozyonu yaşandığını belirterek Ankara’nın bu konuda harekete geçmesinde yerel yönetimlerin rolünün büyük olduğunu belirtti.

Birikimlerin değerlendirile bilineceği alanlar oluşturulmalı

Sanatın en önemli eğitim araçlarından birisi olduğunu belirten Alkan, son yıllarda sanat üzerinden eğitim yapmanın geri kaldığını belirterek, Başkentin eğitim ve iş alanında yetişmiş insanları İstanbul’a kaptırdığını belirtti. Birçok sanatçının İstanbul’u tercih ettiğini söyleyen Alkan, Ankara’nın bu anlamda fakirleştiğini ve buna önlem alınması gerektiğini belirtti. Bu göçün en büyük nedeninin insanların kazandıkları birikimi İstanbul’da daha iyi değerlendirebileceklerini düşünmeleri olduğunu dile getiren Alkan, yerel yönetimlerin bu konuda çalışmalar yapmaları ve yetişmiş insanların birikimini değerlendirebilecek alanlarla buluşturmaları gerektiğini ifade etti.

Yerel yönetimlerin rolü büyük

1970 Ankara doğumlu olan Altan Alkan kendisinin de sanat yaşamına 1987 yılında Altındağ Belediyesi Gençlik Tiyatrosu’nda başladığına vurgu yaparak bugünlere gelebilmesinin ilk adımını yerel bir yönetim sayesinde attığını belirtti. Yerel yönetimlerin kültür ve sanatı desteklemesi gerektiğini belirten Alkan, yapılan tesislerin çok amaçlı yapıldıklarını ve bu yüzden istenilen asıl amaca ulaşılamadığını dile getirdi. ”Sanatta eğitim amaçlanıyorsa düzenlilik çok önemlidir.” diyen Alkan, yapılan tesislerin çok amaçlı değil alana göre kullanımının eğitim, kültür ve sanata büyük katkı sağlayacağını belirtti. Yerel yönetimlerin birçok tesis açtıklarını ve bunu takdir ettiklerini belirten Alkan, bu tesislerin verimli kullanılamadığına işaret ederek, “Tesis yapıldığında çok amaçlı kullanılmamalı. Galeri ise sadece galeri, tiyatro için yapılmışsa sadece tiyatro salonu olarak kullanılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Avm’lere bazı koşullar öne sürülmeli

Her gün bir yenisi daha eklenen alışveriş merkezleri ile ilgili de çarpıcı açıklamalar yapan Alkan, Ankara’nın Avrupa’nın metrekare başına en fazla AVM alanı düşen şehri olduğunu söyledi. Daha da yenilerinin yapıldığına dikkat çekerek, içerilerinde sanat adına sadece sinema salonlarının olduğunu belirterek insanların vakitlerinin çoğunu bu gibi alanlarda geçirdiğini ve yerel yönetimlerin bu gibi yerlere ruhsat verirken bazı koşullar öne sürmesi gerekliliğinden bahsetti. Eğitim, kültür ve sanatın gelişmesi için alışveriş merkezlerine bazı koşullar sunulmasının gerekli olduğunu her daim vurguladığını dile getiren Alkan, insanların sadece tüketim toplumuna alıştırılmaması gerektiğini alışveriş merkezlerine tiyatro salonları, kültür merkezleri, sanat galerileri gibi bu tür alanlar yapılmasının şart koşulması gerektiğini belirtti.

Açılan alanlar sürdürülebilir olmalıdır

Geçmiş dönemlerde Ankara’daki birçok imkânın devlet eli ile yapıldığına dikkat çeken Alkan, bundan dolayı süregelen bir alışkanlık olarak hür teşebbüslerin az olduğunu bununda Başkente bir dezavantaj olarak yansıdığını dile getirdi. Ankara’nın İstanbul’dan kültür ve sanat alanında ki farkının bu olduğunu belirten Alkan, “Yerel yönetimler eğitim, kültür ve sanatı desteklemezse, hür teşebbüsler bu işe girmek istemezse ilerleme kaydedilemez. Yerel yönetimlerin ilk işi bu konuda halk ile ortak çalışmalarıdır. Açılan yerlerin sürdürülebilir olması gereklidir. Sanatçı ile yerel yönetimi ve hür teşebbüsü buluşturmak gereklidir.” İfadelerini kullandı. 

Kenti marka haline getiren sanatçılardır

Yerel yönetimlerin bu konuda en büyük sıkıntısının personel ve açılan tesislerin devamlılığını sağlama olduğunu belirten Alkan, bir kentin marka olmasındaki en büyük etkenin yetiştirdiği sanatçılar olduğunu söyledi. Kentin sanatçıyı yetiştirerek, kent ile özdeşleşeceğini belirten Alkan, “Sanatçıyı yetiştiren kenttir. Sanatçıların kentle özdeşleşmesi kenti bir marka haline getirir. Marka haline gelen kent ise birikimli insanların uğrak yeri haline gelir ve göç alır. 

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM