Asgari Ücretin Düşmesini Önlemekle Övünülmemeli

Asgari Ücretin Düşmesini Önlemekle Övünülmemeli

ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası Genel Başkanı Murat İnanç, "Asgari ücret alım gücünün altında bir ücrettir. Bu seviyedeki ücretin düşmemesine yönelik bir düzeltmeyle kimse övünmemeli. Burada şaşırtıcı olan ise bu ücretin ikinci vergi dilimine girmesidir" dedi.

SÜLEYMAN TOKER/HABERVAKTİM

 

Asgari ücretin gelir vergisi diliminden dolayı düşüşünün telafisi ne müjdedir, ne de lütuftur diyen ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası  Genel Başkanı Murat İnanç, ücretlilerin, özellikle asgari ücret alanların vergi yükünün düşürülmesini istedi. İnanç, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıkladığı, asgari ücretin gelir vergisi nedeniyle 1300 TL’nin altına düşmesinin önlenmesine yönelik düzenlemenin de ne lütuf ne de müjde olduğunun altını çizdi.

BU BİR LÜTUF DEĞİL!

ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası  Genel Başkanı Murat İnanç: "Sayın Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın basına yansıyan açıklamasında da görüleceği üzere, sadece asgari ücretliler değil, 1700 TL’ye kadar net ücret alanlar da yüzde 20 gelir vergisi dilimine giriyor. Asgari ücret nasıl bir ücret ki, yıl içinde üst gelir dilimine girmiştir? Bu ücreti alanlar zenginleşmişler midir? Bu uyarı yıl başında defalarca yapıldı. Son ana kadar da Bakanlık düzeltmemekte direndi. Başta ÖZ İPLİK-İŞ olmak üzere sendika ve konfederasyonların uyarıları olmasa korkarım adım atılmayacaktı. Asgari ücret alım gücünün altında bir ücrettir.Bu seviyedeki ücretin düşmemesine yönelik bir düzeltmeyi kimse müjde ya da lütuf gibi sunmamalı. Bu bir hakkın tesliminden ibarettir."

MALİYE BAKANLIĞI BU GARİPLİĞİN ANA NEDENİ

Yüksek ücret alanlar, gerçek ücretleriyle bildirilmediğini ve SGK'nın yıllardır bundan yakındığını dile getiren İnanç, "Ücretlilerin ödediği gelir vergisinin, toplam gelir vergisinin çok büyük bir kısmını (bazı hesaplamalara göre yüzde 80’inin üstü) oluşturduğunu hatırlatmak gerek. Maliye Bakanlığı’nın ücret gelirlerinden vergi keserken, asgari ücretlileri ve dar gelirleri hedeflemek yerine, kayıt dışı çalıştırılanlar ve yüksek gelir elde edenler ile diğer gelir vergisi mükelleflerine odaklanması gerekir. Maliye Bakanlığımızı, kayıtlı çalışan, emekçi mavi yakalılar yerine emekleri gasp edilen kayıt dışı çalışanlar ile gerçek ücretleri beyan edilmeyenlere odaklanmaya çağırıyoruz. Ayrıca bakanlığımıza bir çağrımız daha var.  Ücretli çalışanlar, dolaylı vergiler yoluyla çok ciddi miktarda vergi kesilmektedir. Gelir Vergisinin de çok büyük bir kısmını asgari ücretliler, dar gelirliler ödüyor. Hem dolaylı vergilerin gider yazılması, hem de asgari ücretlilerin gelir vergisi tarifesini yeniden gözden geçirip, ücretliler lehine düzeltilmesi gerekir"

BU GARABETİ DÜZELTMEK GÖREVDİR

Ortada garip bir durum var olduğunu ve bu durumu düzeltmenin bir görev olduğuna değinen İnanç, “Asgari ücret, hem TÜİK hem de diğer kuruluşların yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamalarının altında kalıyor. Evet, net ücretin 1300 TL’ye yükseltilmesi iyi bir artıştır ama hala insanca yaşam koşullarından uzaktır. Şaşırtıcı olan, bu ücretin ikinci vergi dilimine girmesidir. Bu şaşırtıcı durumun ortaya çıkmasına neden olan da Maliye Bakanlığıdır. Zaten garip bir durum var ortada. Bu garabeti düzeltmek görevdir. Maliye Bakanlığı, Bakanlar Kurulu yetkisine rağmen, ısrarla son yıllarda ücretlilerin gelir vergisine esas ücret gelirlerini, ya yeniden değerleme oranının kesirlerini dikkate almadan, yeniden değerleme oranı kadar ya da daha düşük artırmaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Her yıl, ücretlerdeki artışın bir kısmı doğrudan Maliye tarafından vergi olarak geri alınmaktadır. Bunun farkındayız ve bir yıldır vergi dilimlerinin yeniden ayarlanması gerektiğini söyledik. Ne yazık ki 2016’da asgari ücret ‘zenginleşme’ göstergesi sayılarak ikinci vergi dilimine sokulmuştur. Bunun izahı yoktur ” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Asgari Ücretin Düşmesini Önlemekle Övünülmemeli

 

ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası  Genel Başkanı Murat İnanç, "Asgari ücret alım gücünün altında bir ücrettir. Bu seviyedeki ücretin düşmemesine yönelik bir düzeltmeyle kimse övünmemeli. Burada şaşırtıcı olan ise bu ücretin ikinci vergi dilimine girmesidir" dedi.

 

 

SÜLEYMAN TOKER/HABERVAKTİM

 

Asgari ücretin gelir vergisi diliminden dolayı düşüşünün telafisi ne müjdedir, ne de lütuftur diyen ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası  Genel Başkanı Murat İnanç, ücretlilerin, özellikle asgari ücret alanların vergi yükünün düşürülmesini istedi. İnanç, Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın açıkladığı, asgari ücretin gelir vergisi nedeniyle 1300 TL’nin altına düşmesinin önlenmesine yönelik düzenlemenin de ne lütuf ne de müjde olduğunun altını çizdi.

BU BİR LÜTUF DEĞİL!

ÖZ İPLİK-İŞ Sendikası  Genel Başkanı Murat İnanç: "Sayın Maliye Bakanı Naci Ağbal’ın basına yansıyan açıklamasında da görüleceği üzere, sadece asgari ücretliler değil, 1700 TL’ye kadar net ücret alanlar da yüzde 20 gelir vergisi dilimine giriyor. Asgari ücret nasıl bir ücret ki, yıl içinde üst gelir dilimine girmiştir? Bu ücreti alanlar zenginleşmişler midir? Bu uyarı yıl başında defalarca yapıldı. Son ana kadar da Bakanlık düzeltmemekte direndi. Başta ÖZ İPLİK-İŞ olmak üzere sendika ve konfederasyonların uyarıları olmasa korkarım adım atılmayacaktı. Asgari ücret alım gücünün altında bir ücrettir.Bu seviyedeki ücretin düşmemesine yönelik bir düzeltmeyi kimse müjde ya da lütuf gibi sunmamalı. Bu bir hakkın tesliminden ibarettir."

MALİYE BAKANLIĞI BU GARİPLİĞİN ANA NEDENİ

Yüksek ücret alanlar, gerçek ücretleriyle bildirilmediğini ve SGK'nın yıllardır bundan yakındığını dile getiren İnanç, "Ücretlilerin ödediği gelir vergisinin, toplam gelir vergisinin çok büyük bir kısmını (bazı hesaplamalara göre yüzde 80’inin üstü) oluşturduğunu hatırlatmak gerek. Maliye Bakanlığı’nın ücret gelirlerinden vergi keserken, asgari ücretlileri ve dar gelirleri hedeflemek yerine, kayıt dışı çalıştırılanlar ve yüksek gelir elde edenler ile diğer gelir vergisi mükelleflerine odaklanması gerekir. Maliye Bakanlığımızı, kayıtlı çalışan, emekçi mavi yakalılar yerine emekleri gasp edilen kayıt dışı çalışanlar ile gerçek ücretleri beyan edilmeyenlere odaklanmaya çağırıyoruz. Ayrıca bakanlığımıza bir çağrımız daha var.  Ücretli çalışanlar, dolaylı vergiler yoluyla çok ciddi miktarda vergi kesilmektedir. Gelir Vergisinin de çok büyük bir kısmını asgari ücretliler, dar gelirliler ödüyor. Hem dolaylı vergilerin gider yazılması, hem de asgari ücretlilerin gelir vergisi tarifesini yeniden gözden geçirip, ücretliler lehine düzeltilmesi gerekir"

BU GARABETİ DÜZELTMEK GÖREVDİR

Ortada garip bir durum var olduğunu ve bu durumu düzeltmenin bir görev olduğuna değinen İnanç, “Asgari ücret, hem TÜİK hem de diğer kuruluşların yaptığı açlık ve yoksulluk sınırı hesaplamalarının altında kalıyor. Evet, net ücretin 1300 TL’ye yükseltilmesi iyi bir artıştır ama hala insanca yaşam koşullarından uzaktır. Şaşırtıcı olan, bu ücretin ikinci vergi dilimine girmesidir. Bu şaşırtıcı durumun ortaya çıkmasına neden olan da Maliye Bakanlığıdır. Zaten garip bir durum var ortada. Bu garabeti düzeltmek görevdir. Maliye Bakanlığı, Bakanlar Kurulu yetkisine rağmen, ısrarla son yıllarda ücretlilerin gelir vergisine esas ücret gelirlerini, ya yeniden değerleme oranının kesirlerini dikkate almadan, yeniden değerleme oranı kadar ya da daha düşük artırmaktadır. Bunu kabul etmek mümkün değil. Her yıl, ücretlerdeki artışın bir kısmı doğrudan Maliye tarafından vergi olarak geri alınmaktadır. Bunun farkındayız ve bir yıldır vergi dilimlerinin yeniden ayarlanması gerektiğini söyledik. Ne yazık ki 2016’da asgari ücret ‘zenginleşme’ göstergesi sayılarak ikinci vergi dilimine sokulmuştur. Bunun izahı yoktur ” dedi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.