Bir sınav ve hazırlık alanı: Dünya hayatı

Kur’an-ı Kerim’de Allah, insanı hem yaşam hem ölüm üzerinden denemek için yarattığını bildirir. Dünya hayatı, sevinç ve hüzün, sağlık ve hastalık, bolluk ve darlık gibi çeşitli imtihanlarla doludur. Önemli olan, bu sınavlara yaklaşım şeklidir. İnsan, zorlu anlarda sabrını korumaya, kolay zamanlarda ise gaflete kapılmamaya özen göstermelidir.

Kur’an’da her sıkıntının ardından kolaylık olacağı bildirilmektedir. Mümin, bu sözle teselli bulur ve sabrını pekiştirir. Dua, kalbi rahatlatan bir ilaç işlevi görürken, Allah’a güven ve dayanma gücü, insanı en zor durumlarda bile ayakta tutar.

DÜNYA BİR İMTİHANDIR

İnsan bu dünyaya başıboş gönderilmedi. Yaratılışımızın bir amacı, varlığımızın bir anlamı vardır. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de bu gerçeği bizlere şöyle bildirir. O, hanginizin daha güzel amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yaratandır. (Mülk Suresi, 2. Ayet) Yani dünya hayatı bir imtihandır. Sevinçle de, hüzünle de, sağlıkla da, hastalıkla da deneniyoruz. Bazen bollukla, bazen de darlıkla. Asıl mesele, bu imtihanlara nasıl yaklaştığımızdır. İnsanoğlu zor zamanlarda isyan etmeye, kolay zamanlarda da gaflete düşmeye meyillidir. Oysa Allah (c.c.), her zorluğun ardından kolaylık vereceğini Kur’an’da vaat etmiştir. Şüphesiz her zorlukla beraber bir kolaylık vardır. (İnşirah Suresi, 6) Mümin, bu söze sarılır ve sabreder. Sabır, imanın yarısıdır. Dua, kalbin ilacıdır. Allah’a dayanmak ise insanı en zor anda bile dimdik ayakta tutar. Dünya hayatı geçicidir. Günler, haftalar, aylar, yıllar çabucak geçer. İnsan bir bakar ki ömür akıp gitmiş. Bu yüzden Kur’an bize sürekli hatırlatır. Akıllı insan, bu dünyayı ahiret için bir hazırlık yeri olarak görür. Her yaptığı işi Allah rızası için yapar. Boş sözden, kötü alışkanlıktan, haksızlıktan uzak durur. Helal kazanç peşinde olur. Güzel ahlâkla yaşar ve hayatını iyiliklerle süsler.