Dijitalleşme çocukların kitap okuma alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor

Dijitalleşme çocukların kitap okuma alışkanlıklarını olumsuz etkiliyor

Yazar Yücel Feyzioğlu dijitalleşmenin okuma alışkanlıkları üzerindeki etkilerini Ulus’a değerlendirdi. Çocukların küçük yaşta tablet ve telefonlarla tanıştığını belirten Feyzioğlu, ailelerin kitap okuma alışkanlığının çocuklar için büyük rol oynadığını ka

Günümüzde çocuklar, birbirlerine okudukları kitaplardan değil, ekranlarda oynadıkları oyunlardan söz etmeye başladı. Kitap, artık günlük yaşamın doğal bir parçası olmaktan çıkarak sadece bir seçenek hâline geldi. Bu sessiz değişim, çocukların zihinsel dünyasında kalıcı izler bırakırken Ulus’a konuşan Yazar Yücel Feyzioğlu, dijitalleşmenin okuma alışkanlıkları üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Türkiye’de küçük yaşta çocukların tablet ve telefonlarla tanıştığını belirten Feyzioğlu, “3 yaşındaki çocuğa bile telefon veriliyor. Bu durum hem anne-babadan uzaklaşmaya hem de kitaptan kopmaya yol açıyor” dedi. Dijital okumanın avantajlarına rağmen basılı kitabın yerini tutamayacağını ifade eden Feyzioğlu, çocukların eline mutlaka kâğıt kitap verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Feyzioğlu, ailelerin kitap okuma alışkanlığı kazandırmasının önemine işaret etti.

yazar-yucel-feyzioglu-1.jpg

DİJİTALLEŞME KİTAP OKUMA ALIŞKANLIKLARINI OLUMSUZ ETKİLEDİ

Dijitalleşmenin okuma alışkanlıkları üzerindeki etkilerini değerlendiren Yazar Yücel Feyzioğlu, kitap okuma kültürünün özellikle çocuklar arasında zayıfladığını vurguladı. Türkiye’de küçük yaşta çocukların tablet ve telefonlarla tanıştığını belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti:

“Almanya’ya gidip okullarda Türk dünyası masalları anlatıyorum. Orada çocukların eline kimse telefon vermiyor. Bunun yerine çocuklar kitapla buluşturuluyor. Batı bu konuda oldukça bilinçli. Fakat Türkiye’de durum farklı. Üzgünüm, ama bizde 3 yaşındaki çocuğa bile telefon ya da tablet veriliyor. Çocuk bu cihazlarla vakit geçiriyor; bu durum hem anne-babadan uzaklaşmasına hem de kitaptan kopmasına yol açıyor. Gerçekten dramatik bir tablo ortaya çıkıyor. Üstelik dijital ortam tehlikeli; çünkü orada kim ne paylaşıyor, neyle karşılaşacağınızı bilmek zor. Çok edepsiz veya zararlı içeriklerle karşılaşmak mümkün. Çocuklar, hiç beklemediğimiz sitelere yönlendirilebiliyor. Bu nedenle çok dikkatli olunması gerekiyor.”

yazar-yucel-feyzioglu-3.jpg

“BASILI KİTABIN YERİNİ DİJİTAL ALAMIYOR”

Sesli ve e-kitapların yaygınlaşması hakkında konuşan Feyzioğlu, dijital okumanın dezavantajları olduğu gibi bazı avantajları olduğunu, “Kitapseverler artık arabada giderken kitap dinleyebiliyor. Bu güzel bir gelişme” diyerek açıkladı. Dijital okumanın kitabın fiziksel deneyimini veremediğine dikkat çeken Feyzioğlu, “Kitabın kokusu, sayfanın dokusu… Bunları hiç tatmamış bir çocuk, dijital ortamda kitabın gerçek lezzetini alamaz. Ben şahsen dijital okumayı sevmiyorum; gözümü zorluyor, kâğıt gibi değil. Telefon üzerinden kitap okurken dikkatin dağılması çok kolay. Oysa basılı kitapta tamamen içine girebiliyorsun, hikâyeyi hissedebiliyorsun. Basılı kitabın yerini dijital alamıyor” diye konuştu.

yazar-yucel-feyzioglu-4.jpg

TELEFON HİKÂYEYİ GÖLGEDE BIRAKIYOR

Dijitalleşmenin kitap satışlarını etkilediğini ifade eden Feyzioğlu, “İnsanlar artık kitabı almak yerine internetten okuyor. Bu da tirajı azaltıyor. Ama hâlâ iyi satış yapan kitaplar var. Örneğin yeni kitabım ‘Cezerî’nin Hayatı’ dördüncü baskısını yaptı. Cezerî’nin çocukken nasıl bir bilim insanına dönüştüğünü anlatıyor. Bunu dijitalde bulamazsınız. Kitabı bilen öğretmenler ve aileler çocuklarına alıp okutuyor. Bir kez eline alan bırakamıyor” şeklinde konuştu. Çocukların eline mutlaka kâğıt kitap verilmesi gerektiğini vurgulayan Feyzioğlu, “Çocuk çizsin, yazsın, karalasın, yırtıp atsın ama kitapla temas etsin. Kitap ve kâğıtla temas etmek çok önemli. Telefon çok fazla uyarıcı içeriyor, dikkati dağıtıyor. Basılı kitapta öyle değil, tamamen hikâyeye odaklanabiliyorsun” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLAR VE YETİŞKİNLER KİTAPLA BAĞINI KOPARMAMALI”

Son olarak topluma mesaj veren yazar Feyzioğlu, “Almanya’da okullarda hem çocuklar hem aileler birlikte kitap okuyor. Bizde ise bu alışkanlık yeterince yok. Çocuk okumayı anne babadan öğrenir; aile okumuyorsa çocuk da okumaz. Bu çok tehlikeli bir durum” dedi. Kitap okumanın insanı insan yapan etkenlerden biri olduğunu kaydeden Feyzioğlu, “Kitap insanı insan yapar; içinde sevgi, empati, merhamet gibi duygular vardır. Masallarda dev anası çirkin olarak anlatılır ama Keloğlan’ı tehlikeden kurtarır. Bu şu anlama geliyor. Çirkin sandığınız şey her zaman çirkin değil, Yeter ki ona dokunun ya da ayrıntılı bakın, onun içinde güzelliği keşfedeceksiniz. Okumanın en güzel özelliklerinden bir budur. Çirkinin içinden güzeli keşfetmek, kaba saba olmamak ve insanlaşmak. Çocuklarımızın ve yetişkinlerin kitapla bağını koparmamasını özellikle rica ediyorum” diye konuştu.

Kaynak:Ulus gazetesi

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.