Ekonomik krizden savaşlara

Paranın yeri geldiğinde insanlığın vicdanından bile daha değerli olduğu günümüzde ekonomik kriz ile uğraşmak daha zor. Adım atmanın bile para ile olduğu ülkemizde ekonomik kriz insanların karşılaştığı en büyük sorun arasında ilk sırada yer alır.

Asgari ücret ile yaşamını sürdürmeye çalışan kişiler her zaman bir yanı eksik yetişmekte. Hele birde evi kira ise evine ekmek götürüyorsa şükretmeli. Bırakın evlatlarının istediklerini almayı, onları dışarda bir yemeğe çıkarmakta bile zorlanılıyor. Çünkü asgari ücretin değeri günümüz şartları ile uyuşmamakta. Bir babanın gönlünü kıran en büyğk etkendir evlatlarına yetememek.

Evlerdeki huzurun ne yazıkki ekonomiye bağlandığı günümüzde paran yoksa yaşama şansın da yok. Ya yalnızlığa mahkum edilirsin ya da oluşan her türlü huzursuzluk yüzünden kendi kendini yalnızlığa itersin. Bunlar kendi içlerinde oluşan kısır bir döngü. Ülkemizin içinde olduğu ekonomik kriz refah seviyesini oldukça aşağı çekmiştir.

İnsanlar artık refahını düşünmeyi de bırakıp öğün geçirmekle yetiniyorlar. Her ülkenin zaman zaman ekonomiyle savaşması halkı derinden etkilese de bu krizden çıkmak da mümkündür. Tabi bu krizden çıkmak ülkemiz açısından şuan mümkün gibi gözükmüyor. Çünkü savaşların başlaması ve komşu ülkelerimizde gerçekleşmesi bizleri de savaşa hazırlanma yoluna itmiştir. Dolayısıyla bunlar için bir bütçe ayrılması gerekiyor. Savaşların kol gezmesi ekonomik krizleri unutturuyor.

Her ülke kendi içinde ekonomik krizi ile uğraşsa da bu denli savaşlara girişilmese. Çünkü giden canları geri getirmek mümkün değil. Bozulan ekonomiyi düzeltmek mümkün. Savaşların son bulması, mazlum halkın canlarının korunması, zalimlerin ateşlerinin kendine dönmesi için edilen onca dualar var ki bu savaşlar son bulacaktır. Öyle inanmakla yetiniyorum. Hiçbir canın gitmesine gönlüm razı olmaz hele ki giden masum çocuklarsa. Savaşsız bir Dünya için barışı yüceltmeliyiz.