İslam’da evlilik: Manevi hayatın korunmasında kilit rol

Evlilik, sadece sosyal bir gereklilik değil, aynı zamanda bireylerin imanını koruyan önemli bir araç olarak kabul ediliyor. Peygamber Efendimiz’in hadisleri, evliliğin dinî ve ahlaki açıdan değerini vurguluyor.

Modern dünyada teknolojik gelişmeler ve bilgi çağının etkisiyle insanlar, manevi değerlerden uzaklaşma ve ahlaki yozlaşma riskleriyle karşı karşıya kalıyor. İslam dini, bireylerin hem ruhsal hem de toplumsal açıdan korunmasını sağlamak amacıyla evliliği önemli bir sorumluluk ve kalkınma yolu olarak sunuyor. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), "Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir" hadisiyle evliliğin dinî açıdan önemini açıkça belirtmiştir.

EVLİ OLMAK, SORUMLULUK BİLİNCİ KAZANDIRIR

Hadislerde evliliğin bireyin manevi hayatındaki yeri ayrıca vurgulanmaktadır: "Evlenen, dininin yarısını tamamlamıştır. Kalan yarısı için Allah'tan korksun." Evlilik, insanın fıtratına uygun bir yaşam biçimi olarak, hem bedensel hem de ruhsal ihtiyaçları karşılar. Meşru bir yaşam yolu sunarak kişiyi haramdan ve nefsin tuzaklarından korur, gözleri helal sınırlar içinde tutar.

TOPLUMSAL VE BİREYSEL FAYDALAR

Evli birey, yalnızca kendi sorumluluğunu taşımakla kalmaz; eşini ve ileride doğacak çocuklarını da gözetir. Bu sorumluluk bilinci, bireyi olgunlaştırır, hayatını disipline eder ve imanına katkı sağlar. Evlilik, toplumsal dengeyi korurken, bireylerin ahlaki ve manevi değerlerini güçlendiren bir yapı olarak kabul edilir.

İSLAM’DA EVLİLİĞİN ÖNEMİ

Dinî metinler, evliliği hem birey hem toplum açısından vazgeçilmez bir araç olarak tanımlar. Evlilik, bireylerin imanını koruyan, ahlaki sorumluluk bilinci kazandıran ve toplumsal düzeni sağlayan temel bir kurum olarak öne çıkar.

Şule Erciyas Yazar