Kıyamet mi kopacak? Kıyamet alametleri nedir?
Kıyamet mi kopacak? Kıyamet alametleri nedir?
Kıyamet mi kopacak? Kıyamet alametleri nedir? Sorularına cevap aranıyor. Yaşanan felaketlerin ardından kıyametin yaklaştığı iddia ediliyor. Kıyamet alametleri nedir? Kıyamet yaklaşınca ne olur? İşte detaylar..
''İnsanların hesap (görme) zamanı yaklaştı. Onlar ise hâlâ gaflet içinde, yan çizip aldırmıyorlar.'' (ENBİYA/1) ayetinde kıyamet alametleri teker teker görülmeye başlasa dahi bazı insanların buna aldırış etmeyeceğinden bahsetmektedir. Halbuki başlarına geldiklerinde hiçbir şeyin fayda etmediği ve artık geri dönüşün olmadığı kıyamet günü ansızın onları yakaladığında insanların durumu ayetteki gibi olacaktır: ''Onlar sadece bir tek çığlığa bakıyorlar, bir çığlık ki, onlar çekişip dururken kendilerini yakalayıverir. O zaman bir vasiyette bile bulunamazlar. Ailelerine de dönemezler.'' (YASİN/49-50)
Kuran-ı Kerimin Kıyamet suresinde 1/15 de bahsedilen o gün için "Kıyamet gününe yemin ederim. (Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz). İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır? Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister. "O kıyamet günü ne zaman?" diye sorar.Gözler kamaştığı, ay karanlığa gömüldüğü, güneş ve ay bir araya getirildiği zaman, o gün insan "kaçış nereye?" diyecektir. Hayır, hiçbir sığınacak yer yoktur. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur. O gün insana, yapıp önden gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber verilir. Hatta, mazeretlerini ortaya koysa da, o gün insan kendi aleyhine şahittir." ifadeleri yer almaktadır.
Burada yapabileceğimiz, insanın toparlanma vaktinin geldiğini gösteren bazı Kur'ansal işaretlere dikkat çekmek olacaktır. Şu temel göstergelerden söz edeceğiz:
Kıyamet alametleri;
-(Ey Muhammed!) Sana dağlar(ın kıyametteki durumunu) sorarlar, de ki: "Rabbim onları ufalayıp savuracak."
-"Böylece yerlerini dümdüz boş bir halde bırakacak."
-"Orada ne bir çukur, ne de bir tümsek göreceksin." (TAHA/105-107)
-O gün gök erimiş bir maden gibi olur.
-Dağlar da atılmış renkli yün gibi olur. (MEARİC/8-9)
-Yer o yaman sarsıntı ile sarsıldığı,
-Yer, içindeki ağırlıkları çıkarıp dışarı attığı,
-Ve insan: "Ona ne oluyor?" dediği zaman.
-O gün yer, Rabbinin ona vahyetmesiyle haberlerini anlatacaktır. (ZİLZAL/1-5)
-Sûr'a bir tek üfleme üflendiği,
-Arz ve dağlar yerlerinden kaldırılıp şiddetle birbirine çarpılarak darmadağın olduğu zaman, işte o gün olacak olur.
-O gün gök yarılmış, sarkmıştır. (HAKKA/13-16)
-O gün Sûr'a üflenir, bölük bölük gelirsiniz.
-Gök de açılmış, kapı kapı olmuştur.
-Dağlar yürütülmüş, serap olmuştur. (NEBE/18-20)
-Dağlar serpildikçe serpildiği
-Dağılıp toz duman haline geldiği (VAKİ'A/5-6)
-Göğü, kitab dürer gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi, katımızdan verilmiş bir söz olarak onu tekrar var edeceğiz. Doğrusu biz bunları yaparız. (ENBİYA/104)
Kuran-ı Kerim okumanın faziletlerine ilişkin olarak Nevvâs bin Sem'ân (r.a.) şöyle rivayet ediyor: Peygamber Efendimiz (SAV)'i şöyle buyururken işittim:
Kıyamet gününden korunmak için okunacak duaları;
-"Kıyamet günü Kur'ân ve dünyada hayatlarını ona göre tanzim eden Kur'ân ehli, mahşer yerine getirilirler. Bu sırada Kur'ân'ın önünde Bakara vel-i İmrân sûreleri vardır."
-Resûlullah bu iki sûre için üç misâl verdi ki onları hâlâ unutmuş değilim. Allah Resûlü sözlerine şöyle devam etti:
-"Sanki onlar iki bulut gibidirler veya iki siyah gölgelik gibidirler ki aralarında bir nûr parlar veya sanki onlar, gökyüzünde kanat açmış iki grup kuş gibidirler. Kendilerini okuyan insanları müdâfaa ederler." (Müslim, Müsâfirîn, 253. Ayrıca bkz. Tirmizî, Fedâilü'l-Kur'ân, 5/2883)
-Kıyamet gününün dehşetinden korunmak için bol bol Kuran-ı Kerim okumamız gerektiğini ifade eden Efendimiz (SAV),"Kim Allah'ın kitâbından bir âyet öğrenirse kıyâmet günü öğrendiği âyet o kişiyi, yüzüne gülerek karşılar." buyrulur. (Heysemî, VII, 161)
-"Cuma gecesi Kehf suresini okuyan, Kıyamette, yerden göğe kadar bir nurla aydınlanır. İki cuma arasında işlediği (küçük) günahlar da affolur." (Değişik rivayetler için bk. et-Terğıbü ve't-Terhib, Kitabu'l-Cuma,1/512-513)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.