Müminin hayatında kulluk: Her anı teslimiyetle doldurmak
Mümin, günlük yaşamın her anını Allah’a bağlılık bilinciyle değerlendiriyor. Kulluk, yalnızca ibadetlerle sınırlı kalmayıp, niyet, ahlâk ve davranışlarla hayatın tamamına yayılan bir yolculuk olarak öne çıkıyor.
İnsanın dünya hayatındaki yolculuğu, zaman zaman hızlanıp yavaşlayabilir, kimi anlarda yön kaybı yaşanabilir. Müminin yaşamı ise bu yolculukta farklı bir bilinçle şekillenir; her adım, her söz ve her davranış Allah’a bağlılık niyetiyle anlam kazanır. Kulluk, yalnızca namaz, oruç ve zekât gibi ritüel ibadetlerle sınırlı olmayıp, samimiyet, adalet, merhamet ve istikamet gibi değerlerle bütünleşir. İçtenlikle yapılan küçük bir iyilik, gösteriş için yapılan büyük bir eylemden daha değerlidir. Müminin yolculuğu, sürekli ama istikrarlı adımlarla ilerleyen bir süreçtir; zaman zaman yorgunluk ve eksiklik yaşansa da yön kaybolmaz. Bu anlayış, kişinin Allah’a yaklaşmasıyla ruhsal huzura erişmesini ve hayatın anlam kazanmasını sağlar.
MÜMİNİN KULLUK HAYATI
İnsan, dünya yolculuğuna belli bir ömürle çıkıyor; kimi zaman koşuyor, kimi zaman duruyor, kimi zaman da yönünü kaybediyor. Fakat mümini diğerlerinden ayıran önemli bir özellik var, Her adımını Rabbine kulluk niyetiyle atma bilinci. Kulluk, hayatın belirli zamanlarına sıkışan bir ibadet değil, tam aksine, hayatın tamamını kuşatan bir teslimiyet hâlidir. Kulluk hayatı, müminin sabah gözünü açtığı andan gece gözlerini kapattığı ana kadar devam eden bir farkındalık demektir. Yürüdüğü yolu, söylediği sözü, kazandığı rızkı, hatta yüzündeki tebessümü bile Allah’ın rızasıyla ilişkilendirmektir. İşte bu yüzden kulluk; sadece namazla, oruçla, zekâtla sınırlı değil, ahlâkla, niyetle, duruşla, adaletle, merhametle bir bütün hâlindedir. Müminin kulluk hayatı, önce samimiyetle başlar. Gösterişten, çıkar hesaplarından, dünyevî beklentilerden uzak bir gönülle Allah’a yönelmek Çünkü samimiyet olmayan bir ibadet kabuk gibidir; içi boş, ruhu eksiktir. İçtenlikle yapılan küçük bir iyilik, gösteriş için yapılan büyük bir işten çok daha kıymetlidir. Kulluk hayatının bir diğer temel taşı istikamettir. Mümin zaman zaman yorulur, tökezler, eksik yapar; fakat yönünü asla kaybetmez. Çünkü bilir ki Allah’a giden yol, sadece büyük adımlarla değil, küçük ama istikrarlı adımlarla yürünür. Az fakat sürekli amel prensibi, müminin hayatındaki tüm gayretlerin özünü oluşturur. Müminin kulluk hayatı, bir yolculuktur: Dünyadan ahirete, gafletten farkında lığa, karanlıktan aydınlığa uzanan bir yolculuk Bu yolda yürüyen her mümin bilir ki Kul oldukça özgürleşir, Rabbine yaklaştıkça huzura kavuşur.

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.