ŞER ODAKLARI KAOS İSTİYOR

ŞER ODAKLARI KAOS İSTİYOR

Türkiye’de son zamanda üniversitelerde yaşanan terör olaylarını ve gençlik üzerinde oynan oyunları Habervaktim’e değerlendiren Alperen Ocakları Genel Başkanı Murat Aslan, şer odaklarının Türkiye’yi kaosa sürüklemek istediğini söyledi. Aslan ODTÜ’de namaz

ŞER ODAKLARI HER ZAMAN DEVREDE

“Ülkeyi kaos ortamına sürüklememek için her zaman uyanık olmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz” diyen Murat Aslan, “1980’li yıllardan bugüne kadar sadece son günlerde değil dönem dönem ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen şer odakları bu tür girişimlerde bulunmuşlardır. Bundan sonrada bulunmaya devam edeceklerdir” dedi. Aslan Alperen Ocakları olarak her zaman kötü planlar içinde olan şer odaklarının karşısında yer alacaklarını sözlerine ekledi.

ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT

Günümüz Türk gençliği hakkında yorumda bulunan Aslan “‘Önce Ahlak ve Maneviyat’ diyoruz. Son dönemlerde üzülerek görüyoruz ki gençliğimiz ahlaki bir yozlaşma içerisinde giderek kendi benliğinden uzaklaşan tamamen kendini teknolojinin getirdiği yeniliklere angaje etmiş bir gençlik görmeye başladık. Sosyal yapıdan uzaklaştıran, gençliği sosyalleşmekten alıkoyan sanal bir alem ve internet bağımlığıyla karşı karşıyayız, bize göre günümüzdeki asıl tehlike bu” diye konuştu.

 

Foto Altı: Murat Aslan: Alperen Ocakları olarak kendi öz medeniyetimizin muhtevasını anlama, anlatma, hayatımıza ve hayatlara tatbik ettirme gayesi güdüyoruz

 

UĞUR ÖĞÜT / HABERVAKTİM

 

Habervaktim’e röportaj veren Alperen Ocakları Genel Başkanı Murat Aslan, gençlik üzerinde planlanan oyunları değerlendirdi. Üniversitelerde yaşanan terör olaylarının ve kargaşaların şer odakları tarafından devreye sokulduğunu aktaran Aslan, “Ülkemizdeki milliyetçi ve vatansever gençlik olduğu sürece bu şer odakları asla amaçlarına ulaşamayacaklar ve bu bayrak yere düşmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir” dedi. Gençliğin en önemli eksiğinin ahlak ve maneviyat olduğunu savunan Aslan, “Gençliğimiz ahlaki bir yozlaşma içerisinde giderek kendi benliğinden uzaklaşan tamamen kendini teknolojinin getirdiği yeniliklere angaje etmiş bir gençlik görmeye başladık” diye konuştu.

EZAN SUSMAYACAK, VATAN BÖLÜNMEYECEKTİR

1980 öncesindeki gibi yine üniversiteler karıştırılmak isteniyor. Öğrenciler sokağa çekilmek isteniyor, tavrınız ne olacak?

1980’li yıllarda rahmetli şehit liderimiz Muhsin Yazıcıoğlu ve arkadaşları bu kargaşa ortamının içinden yoğrularak gelmiş, çok tecrübeler edinmişlerdi. Bizlerde onun yetiştirdiği gençlik olarak onların çıkardığı derslerden örnek alıyoruz ve o dönemde oynanan oyunlara tekrar gelmemek için teşkilatlarımızla birlikte provokasyona gelmemek, birilerinin değirmenine su taşımamak, ülkeyi kaos ortamına sürüklememek için her zaman uyanık olmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Çünkü 1980’li yıllardan bugüne kadar sadece son günlerde değil dönem dönem ülkeyi kaosa sürüklemek isteyen şer odakları bu tür girişimlerde bulunmuşlardır. Bundan sonrada bulunmaya devam edeceklerdir. Ama Alperen Ocaklarımız var olduğu müddetçe, ülkemizdeki milliyetçi ve vatansever gençlik olduğu sürece bu şer odakları asla amaçlarına ulaşamayacaklar ve bu bayrak yere düşmeyecek, ezan susmayacak, vatan bölünmeyecektir.

İÇ SAVAŞA SOKMAK İSTİYORLAR

Üniversitelerde yaşanan olaylarla kimler sizce ne hedefliyor?

Türkiye bu coğrafya içerisinde en fazla genç nüfusa sahip olan güçlü bir ülke. Bu yüzden üniversitelerde yaşanan olaylarla biraz öncede bahsettiğim gibi gençliğin tecrübesizliğinden, heyecanlarından, hassasiyetlerinden faydalanarak üniversiteleri kendilerine merkez seçerek ülkede sağ - sol, Alevi, Sünni, Türk Kürt vb. kamplaşmalarla ülkeyi karıştırıp ülkemizi de Ortadoğu’da olduğu gibi bir iç savaş ortamına sokmaya çalışıyorlar. Bunu da en rahat üniversitelerden başlatacaklarına inanıyorlar. Böylece daha güçsüz daha savunmasız bir Türkiye oluşturmaya çalışıyorlar.

ODTÜ’DE TEZATLIK VAR

ODTÜ'de İslam’a karşı çirkin saldırılar gerçekleştiriliyor. Namaz kılmak isteyen gençlere karşı saldırılar oluyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle şunu çok açık bir şekilde ifade etmek isterim ki; ODTÜ'de İslam’a karşı, namaz kılan öğrencilere karşı yapılan bu saldırıyı şiddet ve nefretle kınıyorum. Bu tür eylemleri kabul etmemiz asla mümkün olamaz. Ben bu olayda üniversite yönetiminin sorumluluğunun olduğunu hatta daha geniş çerçevede ülkeyi yöneten mevcut iktidarında sorumlu olduğunu düşünüyorum. Bu tür eylemlerin tekrarlanmaması için bu eylemi yapanların üniversite yönetimi tarafından en ağır şekilde cezalandırılması gerekir ki bundan sonra bu tür eylemler hayal edenlerin hayalleri boşa çıksın. Devleti yönetenlere de şunu ifade etmek istiyorum. Bir taraftan din özgürlüğünden, düşünce özgürlüğünden, başörtüsü serbestliğinden bahsedeceksiniz bunu oya dönüştürmek için istismar edeceksiniz diğer taraftan da ODTÜ'de namaz kılmak isteyenlere karşı yapılan bu saldırının gereğini yapamayacaksınız. Ben burada bir tezat görüyorum. Biz her zaman her düşünceye, her fikre, her inanışa, her ideolojiye saygılı olmamız gerektiğini bunun ülkemiz açısından bir zenginlik olduğunu söylüyoruz.

AŞAĞILIK BİR MANZARA

1128 akademisyen teröre destek verdi. Bu akademisyenler öğrenci yetiştiriyor. Bu konu hakkında ne diyeceksiniz?

Maalesef Çözüm sürecinin ceremelerini çekmeye devam ediyoruz. PKK’nın başını çektiği bölücülüğün nerelere kadar sirayet ettiğini gösteren bir tabloyla karşı karşıyayız. Bu tablo çok aşağılık bir manzara içeriyor. 1128 tane kendilerini akademisyen olarak takdim eden bu zatlar ülkeye ne verebilir, yetiştireceği öğrencilerin kimlere ve neye hizmet edeceklerini hayal bile etmek istemiyorum. Biz Alperen Ocakları olarak bu ve benzeri yapıların üniversitelerimizden biran önce temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu kafaların ne ülkemize ne öğrencilerimize nede bağlı oldukları üniversitelere verecekleri hiçbir şey yoktur.

ÖNCE AHLAK VE MANEVİYAT

Gençlik üzerinde oynanan oyunlarla ne amaçlanıyor. Türkiye gençliğini nasıl görüyorsunuz?

Biraz önceki sorunuzda da kısmen bahsettim. Gençlik üzerinde oynanan oyunlarla amaçlanan şey çok açıktır. Ülkedeki birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzur ortamını bozarak ülkeyi kaosa sürüklemek ülkeyi iç karışıklığa sokarak Türkiye'mizi güvensiz itibarsız zayıf bir ülke haline getirmeyi planlıyorlar. Biz bu filmleri daha öncede seyrettik. Birçok dönemde bu ve buna benzer planlar yapanlar oldu ama Allah'a hamdolsun ki bu büyük millet bu oyunlara gelmeyerek her zaman bu oyunları bozmayı başardı. İnşallah bundan sonrada bozmaya devam edecektir. Türk Gençliği her zaman uyanık olmak zorundadır. Türk gençliği kendi öz benliğinden uzaklaşırsa milli ve manevi değerlerini yitirirse, küçüğünü büyüğünü bilmeden inandığımız değerlerden uzaklaşırsa bize göre asıl tehlike o zaman başlıyor. Biz onun için "Önce Ahlak ve Maneviyat" diyoruz. Son dönemlerde üzülerek görüyoruz ki gençliğimiz ahlaki bir yozlaşma içerisinde giderek kendi benliğinden uzaklaşan tamamen kendini teknolojinin getirdiği yeniliklere angaje etmiş bir gençlik görmeye başladık. Sosyal yapıdan uzaklaştıran, gençliği sosyalleşmekten alıkoyan sanal bir alem ve internet bağımlığıyla karşı karşıyayız, bize göre günümüzdeki asıl tehlike bu. Çünkü günümüzde bu teknolojiyi kullanarak dünyada gücü elinde bulunduranlar insanlarımız üzerinde istedikleri yönlendirmeyi ve istedikleri algı operasyonlarını çok daha kolay yapabiliyorlar. Gençliği küreselleşmenin meydana getirdiği "global kültürün" sarmalından kurtarmak için elimizden geleni yapmalıyız. Alperen Ocakları olarak kendi öz medeniyetimizin muhtevasını anlama, anlatma, hayatımıza ve hayatlara tatbik ettirme gayesi güdüyoruz. Bunu da yaşayan ve yaşatan düşünce olarak tanımlıyoruz. Her sivil toplum kuruluşundan da aynı hassasiyeti göstermelerini bekliyoruz. Biz edebiyatımızla, sanatımızla, musikimizle ve düşünce sistemimizle yerli kalabildiğimiz müddetçe "Her şeyden bir şey, bir şeyden her şeye" ulaşmanın, yani vahdeti yakalamanın yollarını buluruz. Bu da belirttiğim gibi ancak medeniyet kodlarımızı doğru okumak ve tatbik etmekle mümkündür. Bu yüzden uyanık olmak zorundayız ve asla oyunlara gelmeden bu güzel ülkemizde farklılıklarımızı zenginlik olarak görüp birlik içinde kardeşlik içinde yaşamak zorundayız. Bu duygu ve düşüncelerle bize bu fırsatı verip düşüncelerimizi paylaştığınız için çok teşekkür ediyor çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.