SKANDAL 28 ŞUBAT PAYLAŞIMINA TEPKİ

OSMAN AKDOĞAN / HABERVAKTİM-
 

Çankaya Belediyesi ve Belediye Başkan Alper Taşdelen’in resmi hesapları üzerinden sosyal medyada yaptıkları 28 Şubat kararlarını destekler nitelikteki takvimli paylaşımı büyük tepki çekti.

SKANDAL DEĞERLENDİRME

Skandal paylaşımda 28 Şubat 1997’de Refah-Yol hükümetine MGK toplantısında dayatılan hükümler, geçmişte neler yaşandı kısmının bulunduğu takvimde “Mustafa Kemal Atatürk ilke ve inkılaplarının ödünsüz uygulaması” olarak değerlendirildi. Söz konusu paylaşıma sert tepki gösterildi.

DARBECİ ZİHNİYETLER KINANDI

Çankaya Belediye Başkanı tarafından yapılan paylaşıma ilk tepkiyi veren AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığı oldu.  Sosyal medya üzerinden kınama yazısını yayınlayan AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığı, yazısında “#28ŞubatDespotluğunaHayır” hashtagini kullanarak şu açıklamalara yer verdi; ‘’Demokrasi tarihimizi akamete uğratan 20. yüzyılın son utanç verici hadisesi olan 28 Şubat Darbesi’ni hazırladığı resmi takvim ile gûya ‘Atatürk İlke ve İnkılapları’nın ödünsüz uygulanmasına karar verildi’ şeklinde meşrulaştırmak isteyen ve halen darbeci ve vesayetçi anlayışla yönetilen CHP’li Çankaya Belediyesi’ni kınıyoruz.”

TAŞDELEN ÇARK ETTİ
AK Parti Çankaya İlçe Başkanlığı’nın kınama yazısı ve halkın Çankaya Belediyesi ve Başkan Taşdelen’e tepki göstermesi üzerine Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen yayınladığı tweeti silerek ‘#28subat’ hashtagi ile ‘’Her türlü vesayete ve darbeye karşıyız. Demokrasi, çoğulcu parlamenter sistem, güçler ayrılığı ve hukukun üstünlüğünden yanayız. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ tweetlerini yayınladı.

POST-MODERN DARBE

Geçmişte yaşanılan ve her yıl konu üzerinde tartışmaların ortaya çıktığı önemli günlerden biri de 28 Şubat olmuştur. 28 Şubat süreci, Necmettin Erbakan'ın Başbakan, Tansu Çiller'in ise Dışişleri Bakanı olduğu 28 Şubat 1997'de, olağanüstü toplanan Milli Güvenlik Kurulu toplantısı sonucu açıklanan kararlarla başlayan ve irticaya karşı başlatıldığı iddia edilen, ordu ve bürokrasi merkezli süreçtir. Post-modern darbe olarak da adlandırılan bu süreç, Türkiye'de siyasi, idari, hukuki ve toplumsal alanlarda yaşanan değişimlere neden olmuştur. Bu dönem, başta muhafazakar kesime karşı başörtüsü yasağı gibi ayrımcı uygulamalara ve insan hakları ihlallerine sahne olmuş, başörtülü öğrenciler okullardan atılmış, ikna odaları kurulup başlarını açmaları için zorlanmış ve çok sayıda kamu personelinin işinden atılması ile tarih sayfalarında yerini almıştır.