Tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci Garları kültürel miras projesiyle yeniden şehre kazandırılıyor

Tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci Garları kültürel miras projesiyle yeniden şehre kazandırılıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile TCDD arasında yapılan iş birliği çerçevesinde İstanbul’un simge yapıları arasında yer alan Haydarpaşa ve Sirkeci Garları, kültürel ve endüstriyel mirasın korunmasına yönelik projeyle yeniden canlandırılıyor.

İstanbul'un tarihi belleğinde önemli yere sahip olan Haydarpaşa ve Sirkeci Gar sahaları sadece mimari olarak değil, kültürel ve toplumsal miras olarak da bütüncül bir yaklaşımla korunarak şehre kazandırılıyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Haydarpaşa Tren Garı'nda gerçekleştirilen projelerin lansman programında yaptığı konuşmada, Haydarpaşa ve Sirkeci Gar sahalarına yönelik kapsamlı çalışmaları son derece titiz ve hassas süreç içerisinde yürüttüklerini söyledi.

Rumeli ile Anadolu-Bağdat Demiryolları kapsamında inşa edilen bu iki büyük gar yapısının tarihin önemli simgeleri arasında yer aldığına işaret eden Ersoy, şu bilgileri verdi: "Bunlar bize emanet edilmiş iki muazzam kültür varlığı. Böyle değerlendiriyor, işimizi bu farkındalıkla yürütüyoruz. Amacımız, sadece söz konusu yapıları değil, şehrimizin endüstriyel mirasını oluşturan bu alanları bir bütün olarak muhafaza etmektir. Yani bu proje her şeyden önce demir yolu taşımacılığı sürerken, bu iki tarihi yapıyı bütüncül koruma çalışmasıyla geleceğe taşımaktır. Bu öncelik doğrultusunda da müzecilik, kütüphanecilik ve kültür-sanat faaliyetleriyle şehrin iki tarihi kalbini yeniden hayata döndürme, en işlevsel şekilde yaşamın içine dahil etme idealidir."

"HAYDARPAŞA, FARKLI YAŞ VE İLGİ GRUPLARINA HİTAP EDEN ETKİNLİK MERKEZİ OLACAK"

Bakan Ersoy, Sultan II. Abdülhamid Han'ın mirası olan garların, döneminin benzerine az rastlanan muazzam mimari uygulamasıyla yapıldığını aktararak, "Haydarpaşa, dolgu bir alanda ahşap kazıklar üzerinde inşa edilmiş olup, zarafet ve estetiğin istisnai örneği olarak yükselmiştir. Ancak çalışmalara başladığımız zaman gördük ki durum oldukça farklıydı. Klasik Osmanlı üslubu ile neo klasik tarzın buluştuğu bu muhteşem yapı, yaşanan talihsiz yangına kadar göz kamaştırmaya devam etti." dedi.

İstanbul-Bağdat Demiryolu hattının başlangıç noktası olarak hizmete giren Haydarpaşa'nın zamanla hem yük hem de yolcu taşımacılığının kalbi olduğunu belirten Ersoy, Haydarpaşa Garı'nın dolgu bir alana 110 yılı aşkın süre önce inşa edildiğini söyledi. Ersoy, binanın güçlendirilmesi amacıyla da zamanında ahşap kazıklar kullanıldığına değinerek, şunları anlattı:

"Proje çizimlerinden anladığımız kadarıyla Haydarpaşa Gar binası, 1000 kadar ahşap kazık üzerine inşa edilmiş. Alanda ilk yaptığımız işlerden biri, jeoradarla zemin etüdü oldu. O çalışma sonrasında 1000'e yakın ahşap kazıktan yalnızca 200 tanesinin günümüze ulaşabildiğini gördük. Bu nedenle ilk olarak günümüz teknolojisiyle alanın zemin güçlendirme çalışmalarını yaptık. Bu özel yapıyı ve gar alanını yeni kimlikle, kültür ve sanatın kalbi olarak hayata dahil edeceğiz. Bunu yaparken de taşımacılık hizmetlerinin sürmesini sağlayacağız. Burası sergilerden açık hava etkinliklerine kadar farklı yaş ve ilgi gruplarına hitap eden bir etkinlik merkezi olacak. Yaptığımız iş, hem tarihi ve kültürel mirası koruyarak medeniyetimizin payitahtı olan İstanbul'un köklerini ve kimliğini muhafaza etmek hem de şehrimize, onun modern kimliğine değer katacak, insanımızın sosyokültürel hayatını zenginleştirecek çağdaş bir kamusal alan kazandırmaktır."

"HAYDARPAŞA, NEFES ALAN BİR MEKAN HALİNİ ALACAK"

Haydarpaşa'daki çalışmalarda Körler Kenti'nin ortaya çıktığını bildiren Ersoy, "Ortaya çıkan arkeolojik buluntularla birlikte bu bölgeyi bir arkeopark olarak düzenlemekteyiz. Böylece endüstriyel ve kültürel mirasımızın yüzyıllar öncesine giden izlerini ziyaretçilerle doğrudan buluşturabileceğiz. Bu keşifler vesilesiyle söz konusu alan içerisinde bir de arkeoloji müzesi projesini hayata geçireceğiz ki bu sayede Anadolu Yakası'nda uzun süredir eksikliği duyulan bir ihtiyacı da çok özel bir eserle karşılamış olacağız. Anadolu Yakası da bir arkeoloji müzesine sahip olacak." diye konuştu. Ersoy, alanda inşa edecekleri performans sanatları merkezine dair ise şunları paylaştı:

"Avrupa yakasında Atatürk Kültür Merkezi ile önemli bir kültür sanat merkezini hayata geçirdik, Haydarpaşa'da da uzun yıllardır Anadolu Yakası'nın büyük eksiği olan kültür merkezi sorununu ortadan kaldıracağız. Ana gar binasında muhteşem tarihi doku içerisinde İstanbullulara yakışan modern bir kütüphaneyi hayata geçireceğiz. Çocuk ve bebek kütüphanesi, ihtisas kütüphanelerinin yanı sıra son teknolojiyle oluşturulacak Dijital Kütüphane de hizmet verecek. Yine bu bölgede Yazma Eserler Kurumu Başkanlığımıza bağlı bir şifahane yer alacak. Kısacası yaşanan yangın sonrasında sessizliğe gömülen bu tarihi alan, kütüphanesinden müzesine, yazma eser şifahanesinden arkeoparkına kadar yaşayan, nefes alan bir mekan halini alacak."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.