Tezhipte 1 numarayız

Tezhipte 1 numarayız

Ankara Kalesinin eteğindeki atölyesinde tezhip sanatı icra eden Habibe Yıldırım, tezhibin Ankara’da geleneğe uygun ve en iyi şekilde icra edilen yer olduğunu söyledi.

Bir insanın yaşamın dışında hayatta kalıcı eserler vermesi gerektiğini kendisinin de tezhip sanatı ile böyle tanıştığını söyleyen Habibe Yıldırım bu sanatın Ankara’da geleneğe göre en doğru şekilde yapıldığını ve öğrencisi olduğu Memnune Birkan’ın bu sanatın Ankara’da gelişmesine büyük etkisini olduğunu söyledi. 

İNSAN KALICI BİR ŞEYLER YAPMALI

dsc_0362.jpg

Tezhip sanatı ile nasıl tanıştığını anlatan Habibe Yıldırım şöyle konuştu:

“Bu benim için bir arayıştı her insanın yolculuğunda bir arayışı vardır. Bu dünyaya gelme nedenimiz sırf yeme içme olmamalı. Tüketimin hepsi sonuçta bitiyor, yaşamanın dışında kalıcı bir şeyler yapmalıyız. Tesadüf diyelim ama tesadüfe de pek inanmam. Bir arkadaşımdan böyle bir şey duydum hemen yapmak istedim görür görmez. O da en doğru hocayı karşıma çıkardı Memnune Birkan. Hocam adeta bir okyanustur 12 yıldır öğrencisiyim ve o kabul ettiği sürece her zaman öğrencisi olmaya çalışacağım. Bu sanatın bana çok faydası var ruhumu dinlendiriyor.”

İÇİMDEN GELENİ ÇALIŞIRIM 

Sessiz ve sakin çalışmayı sevdiğini ve çalışmaları hakkında bilgi veren Yıldırım, “Ben tanıtım sosyal medya hesabı yapmıyorum. Ben buradayım gelen geliyor, bilen geliyor. Eserlerin yapılış süresi değişiyor bazen 1 ay bazen 6 ay sürüyor. Tezhip gelenekselin içerisin de çok güzel bir sanattır. Kökü zeheb sözünden gelir altınlama anlamındadır. Altın ve guaş boya ile çalışıyoruz. Tezhipte kullanılan altını Arap zamkıyla 2-3 saat eziyor ve sonunda altını boya haline getiriyoruz. Çalışmalarımda içimden gelenleri yapıyorum beğenenler almak isteyenler oluyor ya da aynısından sipariş verenler oluyor. Ben hattat değilim bu karıştırılmasın hattı biz hattattan alırız ve işleriz. Tezhip sanatına en güzel hat yakışıyor. Bence iki sanat arasındaki en güzel tanım evlilik gibidir.” şeklinde konuştu. 

ANKARA TEZHİPTE ÖNDEDİR 

Ankara’nın bu tezhip sanatında önde olduğunu belirten Yıldırım ,” Tezhipte ben Ankara’nın çok önde olduğunu düşünüyorum buda benim hocamdan dolayıdır. Yarışmalarda hocamın öğrencileri her zaman önde gelir. Gelenekseli koruyan gerçek anlamda Ankara’ya tezhip de çok iyi noktada görüyorum” dedi. 

MEMNUNE BİRKAN KİMDİR? 

Yılında Kırıkkale’de doğdu. Geleneksel Türk Süsleme Sanatlarından tezhip ve minyatürü, Kültür Bakanlığı bünyesinde açılmış olan kurslarda tanıdı ve sevdi. Rahmetli Ömer Faruk Atabek’ten minyatür dersleri aldı. İstanbul’da, Ordinaryüs Profesör Dr. rahmetli Süheyl Ünver ekolünden Cahide Keskiner ve Sabiha Koç’tan 1992 - 1997 yılları arasında tezhip eğitimi alarak kendisini geliştirdi. 1994 yılında Ankara Minyatür Kursunu “Usta Öğretici” belgesi alarak tamamladı. 1997 yılında düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı tezhip yarışmasında, Hilye-i Şerif konulu tezhibi ile TÜRKİYE BİRİNCİLİK ödülünü aldı ve Bakanlık’tan gelen hocalık teklifi üzerine öğreticilik görevini üstlendi ve pek çok sanatçı yetiştirdi. 2005 – 2006 yıllarında 2 sene süren İstanbul Yıldız Sarayı Şale Köşkü kurslarına katılarak Sayın CAHİDE KESKİNER başkanlığında ihtisas sınıflarında 15. yy Babanakkaş ve 16. yy Kara Memi üzerinde çalışmalar yaptı. Çukurova Üniversitesi tarafından merhum Sakıp Sabancı’ya verilen fahri doktora belgesinin etrafına yaptırılan tezhibi, bugün Sabancı Müzesinde sergilenmektedir.

Erkal ERDOĞAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.