Toplumsal huzurun temeli: Adalet ve dürüstlük

Toplumsal huzurun temeli: Adalet ve dürüstlük

Uzmanlar, çağın hızlı değişimi karşısında toplumların ayakta kalabilmesi için adalet ve dürüstlük ilkelerinin yeniden güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Bu iki değerin zayıflamasıyla birlikte güvenin ve toplumsal düzenin de sarsıldığı belirtiliyor.

Teknolojik gelişmelerin ve küresel dönüşümlerin etkisiyle insan ilişkilerinin hızla değiştiği günümüzde, adalet ve dürüstlük kavramları yeniden önem kazandı. Uzmanlara göre, bir toplumun istikrarı ve bireylerin birbirine olan güveni ancak bu iki temel ilkeye bağlı olarak sürdürülebiliyor. Kur’an-ı Kerim’de “Adaletli olun; bu takvaya en yakındır” (Mâide, 8) ayetiyle vurgulanan adalet anlayışı, hem bireysel hem de toplumsal sorumluluğun merkezinde yer alıyor. Dürüstlüğün ise sadece sözle değil, davranışla da doğru olmayı gerektirdiği hatırlatılıyor. Peygamber Efendimiz’in “Doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür” hadisiyle ifade ettiği dürüstlük değeri, insanın karakterini belirleyen en temel ölçüt olarak görülüyor. Uzmanlar, adaletin olmadığı yerde huzurun, dürüstlüğün olmadığı yerde güvenin kalmayacağını belirterek, toplumsal düzenin korunmasında bu iki değerin hayati önem taşıdığına dikkat çekiyor.

ADALET VE DÜRÜSTLÜK

Her şeyin hızla değiştiği bu çağda, değişmemesi gereken iki temel değer var adalet ve dürüstlük. Bugün dünyada yaşanan birçok sorunun, haksızlığın ve güvensizliğin temelinde bu iki değerin unutulması yatıyor. Oysa bir toplumun huzuru, insanların birbirine güveni ve devletin gücü adalet ve dürüstlük üzerine kurulur. Adalet, herkesin hakkını gözetmek demektir. Güçlüye değil, haklıya taraf olmaktır. Adaletli bir insan, başkasının hakkına el uzatmaz, kim olursa olsun doğruyu savunur. Kur’an-ı Kerim’de, Adaletli olun; bu takvaya en yakındır (Maide, 8) buyrularak, adaletin sadece toplumsal değil, aynı zamanda dini bir görev olduğu vurgulanır. Dürüstlük ise insanın iç dünyasının aynasıdır. Dürüst olmak, sadece sözle değil, davranışla doğru olmaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), Doğruluk insanı iyiliğe, iyilik de cennete götürür diyerek dürüstlüğün insanı yücelten bir değer olduğunu belirtmiştir. Bugün belki de en çok ihtiyacımız olan şey, sözünde duran, adil karar veren, güven veren insanlardır. Çünkü adaletin olmadığı yerde huzur, dürüstlüğün olmadığı yerde ise güven olmaz. Unutmayalım: Toplumların çöküşü adaletsizlikle, insan ilişkilerinin yıkılışı ise dürüstlüğün kaybolmasıyla başlar. Adil ve dürüst kalmak, her çağda en büyük erdemdir.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.