Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı gerçekleştirildi

Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı gerçekleştirildi

UMED öncülüğünde, ‘Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı’ gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun yaptı. Altun, “Dijital dünyada en fazla tehdide ve saldırıya maruz kalan ülkeyiz” dedi.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Konferans Salonu'nda, Uluslararası Medya Enformasyon Derneği tarafından, yeni medyayı daha güvenli ve temiz hale getirmek amacıyla ‘Yeni Medya ve Dijital Terörizm Çalıştayı’ gerçekleştirildi. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Medya, toplumların bugününü ve yarınını şekillendiren bir etkiye sahip. Ülkemiz siber anlamda da en fazla tehdide ve saldırıya maruz kalan ülkeler arasında yer alıyor. Bu saldırılar gerek kamu kurum ve kuruluşlarını gerek özel sektörü gerekse de doğrudan kişileri hedef alabiliyor. Hep birlikte dijital dünyada herkes için temiz ve güvenli bir dijital gelecek inşa etmek zorundayız” dedi.

MEDYA BUGÜNÜ VE YARINI ŞEKİLLENDİRİR

Prof. Dr. Fahrettin Altun, “Medya kültürümüz son on yılda dramatik şekilde değişti. Teknolojinin, dijitalleşmenin gelişmesiyle, toplumsallaşmasıyla birlikte de kendi özerk alanlarını yaratmayı başardı. Sosyal medyanın her unsurunu içerisinde barındıran bu yeni düzeni 'yeni medya' olarak kavramsallaştırıyoruz. Bu yeni düzenin içinde olmak ya da olmamak, dijital imkânları etkin kullanmak ya da kullanmamak, bireylerin, toplumların ve ülkelerin bugününü ve yarınını şekillendiren, dönüştüren bir etkiye sahip " dedi.

“EN FAZLA TEHDİDE VE SALDIRIYA MARUZ KALAN ÜLKEYİZ”

Yaşanılan bilgi çağının, dijitalleşmeyle birlikte yerleşik birçok anlayışın birçok gelişmeyi beraberinde getirdiğine dikkat çeken Fahrettin Altun, "Ekonomiden diplomasiye, suç araştırmalarından kamu politikalarına kadar birçok alana sirayet eden dijitalleşme gerçeği, kuşkusuz beraberinde fırsatlar ve riskler de doğuruyor. Ülkemiz siber anlamda da en fazla tehdide ve saldırıya maruz kalan ülkeler arasında yer alıyor” ifadelerini kullandı. 

PEKİ, BU TEHDİT VE SALDIRILAR BİZE NEDEN YÖNELİYOR? 

Altun, “Gerek bölgesel ve küresel alanda Türkiye'yi merkez konuma yerleştiren dış politika hamlelerimiz, gerek küresel bilgi ve algı merkezlerine karşı göstermiş olduğumuz direnç. Evet, bu noktalarda ortaya koyduğumuz kararlı duruş, Türkiye'yi eskiden olduğu gibi uluslararası bağımlılık düzenine mahkûm etmek isteyenlerin huzurunu, düzenini bozuyor. Onlar da yeni yöntemleri devreye sokarak sonuç almaya çalışıyor. Bu yöntemler, siber saldırı, sanal alemde yürütülen dezenformasyon, kara propaganda ve beşinci kol faaliyeti, blok zincir teknolojileriyle ortaya çıkan güvenlik sorunları ve terör örgütlerinin dijital dünyadaki faaliyetleri olarak karşımıza çıkıyor. Bu saldırılar gerek kamu kurum ve kuruluşlarını gerek özel sektörü gerekse de doğrudan kişileri hedef alabiliyor. Dijital evrende ortaya çıkabilecek tehditlere yönelik titiz incelemelerle ön alıcı çalışmalar yapılarak siber vatanımızın savunmasında terörle ve destekçileriyle mücadele ediyoruz” diye konuştu. 

TÜM NESNELERİ HEDEF ALIYOR

Dünya genelinde 2022'nin ilk üç ayında toplam 6 milyon 137 bin 330 siber saldırının tespit edildiğini belirterek bu alanın ne kadar önemli olduğunu kendilerine bir kez daha hatırlattığını dile getiren Altun, Siber saldırıların yalnızca insanları değil, aynı zamanda internet bağlantısı olan tüm nesneleri de hedef alabildiğinin altını çizdi.

“TÜRK TOPLUMU İNTERNETE BÜYÜK ORANDA ERİŞİM SAHİBİ”

Altun, “Son 20 yılda bütün alanlarda olduğu gibi iletişim ve bilgi teknolojilerinin altyapısını da güçlendirdik ve muazzam bir gelişme kaydettik” dedi. Altun, şu açıklamaları yaptı; "Bu dönemde daha özgür ve çok sesli bir konvansiyonel ve dijital medya ortamı tesis edildi. Böylece vatandaşlarımız ve kurumlarımız bu alanda da en üst düzeyde fayda sağlayacakları hizmetlerle buluştu. İletişim Başkanlığımız tarafından yapılan Sosyal Ağ Haritası araştırması sonuçları da ülkemizde dijitalleşmenin ne kadar yaygınlık kazandığını ortaya koyuyor. Araştırmamızın verilerine göre, 2022 yılının ilk 6 ayında ülkemizde internet erişim oranı yüzde 94,5 düzeyindedir. İnternete erişim oranı hayli yüksek olan vatandaşlarımızın yüzde 98,5'i sosyal ağ kullanıyor. Ayrıca, internet erişiminde kullanıcıların yüzde 85'i mobil bağlantı kullanıyor. Bu oranlar Türk toplumunun internete büyük oranda erişim sahibi olduğunu, sosyal ağları günlük hayat rutini içerisinde sıklıkla kullandığını gösteriyor. Yüksek erişim ve kullanım oranlarının sağladığı avantajlarla birlikte, dijital mecralarda işlenen suçlara, dijital terörizme, dezenformasyona daha fazla maruz kalma ihtimaline karşı da önlem almak durumundayız."

SAVUNMA VE ÖNLEME MEKANİZMALARI

Altun, her devletin dijital dünyadaki tehditlere karşı gerekli savunma ve önleme mekanizmalarını hayata geçirmesi gerektiğini vurgulayarak, "Birçok dünya ülkesini geride bırakarak dijital imkânları etkin biçimde kullanan ülkemiz, hibrit tehditlere karşı da siber vatanda ilgili bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla savunma mekanizmalarını hayata geçirmiş durumdadır. Bu kapsamda, terör örgütlerinin geleneksel ve yeni medya ekosistemindeki faaliyetlerine ilişkin rutin izleme çalışmaları yapılıyor, dezenformasyonlar tespit ediliyor ve hızla engelleme mekanizmaları oluşturuluyor. Dijital evrende ortaya çıkabilecek tehditlere yönelik titiz incelemelerle ön alıcı çalışmalar yapılarak siber vatanımızın savunmasında terörle ve destekçileriyle mücadele ediliyor” dedi.

TEMİZ VE GÜVENLİ DİJİTAL GELECEK

Altun, sözlerini şu açıklamalarla noktaladı; “Gerek terör örgütlerinin gerekse de farklı ülkelerdeki odakların Türkiye'ye yönelik bu sistematik saldırılarını sahiplenen, bu dezenformasyonları yaygınlaştıran ve siyasal amaçları için kullanan muhalefet siyasetçilerinin kendilerini sorgulamaları gerekir. Dünyanın hiçbir yerinde kendi ülkesine yönelik itibar suikastlerine, saldırılara bu kadar teşne olan ve hatta bu saldırıların yolunu gözleyen bir siyasi zihniyet bulamazsınız. Milletin bir kesimini diğerine karşı kamplaştırmak, kışkırtmak hatta düşmanlaştırmak isteyen kimi kesimlerin dezenformasyonlar üzerinden provokatif bir çizgi izlemeleri, bir gericilik örneğidir, demokrasimiz açısından büyük bir utançtır. Önümüzdeki dönemin en büyük mücadele alanlarından biri olan dijital dünyada bütün kurumlarımızın yanı sıra siyaset ve medya temsilcilerine de büyük sorumluluklar düştüğünü bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Hep birlikte dijital dünyada da hakikat için savaşmaya, gayret göstermeye, herkes için temiz ve güvenli bir dijital gelecek inşa etmeye devam etmek zorundayız."

Buket Beslen: İlksayfa


 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.