Bu yazıyı yazmadan evvel çok düşündüm, ülke nereye sürüklenmek isteniyor. Ülkenin bir yerlerine çomak sokmaya çalışanlar kimlere hizmet ediyor ve en önemlisi kendi vatanında neyi bu kadar yanlış görüp kendi vatanına düşman olabiliyor. 

Bu ifadeleri sıralarken geçmiş ve bugün arasında sürekli gitmek istedim. Tarihin bütün aşamalarında devletin bir yerlerini yaralama kaygısında olanların  boş durmadığını  sürekli gördük, işittik, okuduk. Bu ülke ne zaman şahlanmak istese paçalarından tutup çekenlere şahit olduk. Düşmanı dışarda ararken kendi sofrasına hançer saplayanların da ne yazık ki içimizde olduğunu daha sonra fark ettik.

 Bu ülke tarihinden bu yana üç kere şahlanmak için kolları sıvadı. Birincisi Adnan Menderes dönemiydi, dönemin lideri bugün olduğu gibi ulaşımda-ekonomide- sosyal içerikli bütün temalarda son derece azimli  ve dirayetliydi, bu  azimin sonrası ülke için bir lider, kendisi içinse ölümle son buldu. Adnan Menderesin paçalarından çekip, başarılı olmasını istemeyenler kimlerdi? En ağır şekilde olmayana oldu diyerek astıranlar kimler? 

Sonrasında Turgut Özal dönemi başladı, Özal ülkeyi bir memur şehrine getirirken  çiftçiyi de unutmadı. O dönemlerin Türkiye’si şimdiki Türkiye değildi belki ama ciddi manada kazanımlar elde ediliyordu. Sonrasında Özal korkutulmak istendi, binlerce insana hitap ederken elinden vuruldu ve sonrasında halen hiç kimsenin çözemediği, çözmesine imkanı olmayan bir ölümle aramızdan ayrıldı. Aslında büyük bir bedduanın  getirileri Özal için bir sondu. Bu yüzden ilmi olarak ölümünü açıklaya bilecekken, tıbbi olarak bunu imkansız kıldı. 

Üçüncü sıraya yerleşen ve unutulmayacak bir lider olan Recep Tayyip Erdoğan az önce saydığım iki liderinde yapamadıklarını yaptı. Belki korkutulmak istendi, suikastlerden kurtuldu  ama bir türlü istenilen elde edilemedi. Adnan Menderese, Turgut Özal’a katlanamayanlar Recep Tayyip Erdoğan’a asla katlanamazdı. 

Şimdi ülke sürekli kaosa sürükleniyor. Hükümetin liderleri olanlar halkın gözünde başarısız gösterilmek isteniyor. Ülkeye kaos  havası  veriliyor. Elektrikler kesiliyor doğal olan kesintinin altında korkulu senaryolarla halk revize edilmek isteniyor. Uzun uğraşıların sonuç vermeyeceğini gördüklerinde de halkın en can alıcı yerinden adaletinden vurulup öldürülüyor. Bu zamana kadar saydığım her şey için mantık arana bilir belki ama bu vakitten sonra ülke nereye gidiyor sorusu ısrarla beyinlere sokulmak isteniyor. 

İşte tam bu noktada ülkenin bir ayırımda olduğunu görmek zor olmuyor. Bu zamana kadar Menderesten sonra bu ülke  Kaosu yasadı, ekonomi ve sosyal hayat yerle bir oldu. Sonrasında Turgut Özal Menderesin yaptığını yapmak istedi ortadan kaldırıldı ve ülke tekrar kaosa sürüklendi. Sizce her başarının sonrasında yapmak istediklerini tekrar yapmaya çalışmıyorlar mı? 

Ak Parti şahlanışı devam etmemeli diyenler, senin gibi düşünmüyorum diyorlardır. Ama vicdan sahibi olan herkes az da olsa beni anlıyordur. Bu ülke de artık kaosçulara imkan verilmemeli, yaptıkları kabul görmemeli, desteklenmemeli…Ülkesi için mücadele verenler, diyaloğun ve müzakerelerin tek çıkış yol olduğunu akıllarına kazımalı.

 Teröre terör diyemeyenler arındırılmalı, itibar dahi verilmemeli, bu müdahalenin sonu ne olursa olsun diyenler bu ülke halkı tarafından artık fark edilmeli. Sürekli kaos ve yıkım için ortaya çıkanları ezberleyen bu halk, bu tetikçilerin neden böyle davrandıklarını artık idrak etmeli.

 Bundan önceki yazımda CE HA PE nin durumunu gözler önüne sermiştim. Bu zihniyetin devamı olanlar neye mal olursa olsun AK PARTİ gitmeli diyecek kadar da gözü kan bulamış olanlar değil mi? Bugün suçlu aramak yerine ülkenin paçalarından asılanların kimler olduğunu, Ak Partinin yaptığı her şeye yanlış diyenlerin kimler olduğunu açık net şekilde görüyor, seyrediyoruz.

 Muhalefet olmayı beceremeyenler, muhalif olmayı da ne yazık ki beceremezler. 

Ve mazlumun yanında olanlara mazlumların sahibi her zaman şahittir bunu unutmadan, ülkemiz için sadece dua edelim diyorum. 

Ya rab! Hakkımızda hayırlısını ver, başımızdaki liderlere güç ver, ülkeyi bağrından hançerlemek isteyenlere geçit verme, aydınım, bilginim diyerek bu ülkeye zarar verenlerin gerçek yüzlerini düşür. Daha iyi yarınlar için, mazlum  coğrafyaların kurtarıcısı olmayı nasip eyle. Ümmetin fatihini nasıl ki bu topluluktan çıkarıp bizleri şereflendirmişsen, İslam’ın son sancağı olan ülkeme sahip çık. Uzanan kirli elleri, dönen kirli dilleri vicdanlarıyla terbiye et. AMİN