Ahmet Fidan

Ahmet Fidan

Bişkek’ten Gelirim Yüküm Muhabbet

Bişkek’ten Gelirim Yüküm Muhabbet

Cengiz Aytmatov’un anıt mezarının ziyaretinin programa konulması son derece önemliydi. Ama ünlü Kırgız edebiyatçı, gazeteci, çevirmen ve siyasetçisi ve eserleri hakkında ziyaretçilere hiçbir bilgi verilmedi. Yukarıda kısaca bahsi geçen Türk Dünyası'nın en ünlü yazarı, Türk Birliği idealinin yılmaz destekçisinin mezarı sadece ziyaret edilerek geçiştirildi.
 
Cengiz Aytmatov kimdir? 
Cengiz Aytmatov, 1928 yılında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e bağlı Talas vadisinde yer alan Şeker Köyü’nde doğdu. Babası Törekul Aytmatov, annesi Nagima Hamzayevna Aytmatova’dır. Memur olan babası 1937 yılında Stalin’in temizlik harekâtının kurbanları arasındadır. Annesi çeşitli memuriyetlerde bulunmuş bir kadındır. Dört çocuğunu kendi başına büyütmek durumunda kalmıştır. Cengiz Aytmatov ilkokula kendi köyünde gider. Babaannesi Ayıkman Hanım, etrafında saygı gören bilge bir kadındır. Torunu Aytmatov’u ninniler, masallar, efsanelerle besler. 
 
Aytmatov’un ilk eseri, 1952 yılında Pravda Gazetesi’nde yayınlanan Gazeteci Cyuda’dır. Bu hikayeyi, 1957 yılında yayımlanan Yüzyüze takip eder. 1956-58 yılları arasında Moskova’da Gorki Edebiyat Enstitüsü’ne devam eden yazarın Cemile adlı hikayesi 1958 yılında Novy Mir (Yeni Dünya) dergisinde yayınlanır. Bu eseri büyük ilgi görür. Aytmatov şöhreti, bu eserinin Fransız şair Louis Aragon tarafından Fransızca’ya tercüme edilmesi ve Avrupa’da yayımlanması ile yakalar. Aragon bu hikayeye yazdığı önsözde Cemile hikayesi için “dünyanın en güzel aşk hikayesi” ifadesini kullanır.
 
Aytmatov, 1986 yılında neşredilen Dişi Kurdun Rüyaları isimli romanıyla, yazarlık seyrini mahalli olandan evrensel olana taşımıştır.
 
Aytmatov 1990’da yayınlanan Beyaz Yağmur ve Yıldırım Sesli Manasçı hikâyelerinden sonra, aynı yıl Cengiz Han’a Küsen Bulut’u yayınlar.
 
Aytmatov, başarılı bir edebiyatçı olması yüzünden devletten itibar görmüş, devletin çeşitli birimlerinde görev almıştır. 1978 tarihinde Yüksek Sovyet Prezidium’u tarafından Sosyalist İşçi Kahramanı olarak ödüllendirilir. 1983 yılında Büyük Sovyet Edebiyat Ödülü’nü ikinci kez kazanır. 
 
Cengiz Aytmatov; edebi çalışmalarına ek olarak, 15 yıl Avrupa’da SSCB ve bilahare Kırgızistan’ın büyükelçiliğini yapmıştır. Avrupa Birliği, NATO, UNESCO ve Benelüks ülkelerinde görev yapmıştır.
 
Aytmatov, 9 Haziran 2008 tarihinde vefat etmiştir. 
Ziyaretimiz esnasında geçen yıla göre daha derli toplu bir mezar ve güzel düzenlenmiş bir müze bulduk. Merhum Cengiz Aytmatov’un mezarının sadelikte çok mübalağa yapılmış. Hangi dine mensup olduğuna dair bir alamet, sembol konulmamış. Ama biz kendisine Kur’an-ı Kerim okuduk. Programın ortaklarından Türk-Kırgız Manas Üniversitesinde akşam yemeğine katıldık. Çok sayıda dostla karşılaştık. Özellikle eski Milli Eğitim Bakanlığı mesai arkadaşım ve lojman komşum İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Suat Cebeci ile karşılaşmak tam bir sürpriz oldu. 
Sözü tekrar geçen yıl yapılan Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenine getirmek istiyorum. Çünkü o şiir şöleni için özel olarak yaptırılan “Manas minyatürü” Manas Üniversitesi Rektörüne hediye edilmişti.  Kendisi de o minyatürün Rektörlüğün cephesine hâkedileceğini söylemişti. Rektör beye hatırlattım. Yeni rektörlük binasının cephesine hâkedilmek üzere hazırlandığını söyledi.
Bişkek’te son günü, programda yer almayan özel gezilere ayırdık. Erzurum Milletvekili Muhyettin Aksak’la Karahanlıların başkenti Burana’yı ziyaret ettik.
Burana Kulesi, Kırgızistan'ın Tokmok şehri yakınlarındaki Karahanlı'ların başşehri olan Balasagundaki bir kule. İpek yolu üzerinde bulunan Burana kulesi, Karahanlılar döneminde hem minare hem de gözetleme kulesi işlevlerini görmüştür.
Minareye çıktık. Ezan okudum. Kaderine terk edilen ve önemli bir tarihin şahitliğini yapan Burana’da gün yüzüne çıkarılmayı bekleyen harabeleri ziyaret etmek bir yandan sevinç bir yandan üzüntü vermektedir. Bişkek’te on yıldan beri turizmcilikle iştigal eden hemşehrim, dostum Emin Baydar’ın konuğu olduk. Kırgızistan’ın dünü, bugünü ve siyaseti üzerine sohbet ettik. Aramıza katılan dostlarla Türkiye’nin bugün geldiği noktadan nasıl göründüğünü tartıştık.
Misafir edildiğimiz oteller iyi seçilmişti. Yeniydiler. Ufak tefek aksaklıklara rağmen organizasyon mükemmeldi. Ancak böylesine bir organizasyonda olması gereken bazı hususları bir sonraki toplantılarda dikkate alınmasında yararlı olacaktır.
Açılışta kız ve erkek sunucular söz aralarında bir doğudan bir batıdan şair, yazar, mütefekkirlerimizden birer cümle ile söz edebilir ve sözlerinden, şiirlerinden aktarabilirlerdi. Hatta özgürlük mücadelesi veren büyük yazar Cengiz Aytmatov’un birkaç cümle ile düşünceleri aktarılabilirdi. Mehmed Akif, Yahya Kemal, Namık Kemal’den mısraları konuşmalara anlam katardı. Olmadı. Organizasyona katılan çok değerli Milletvekilleri, bakan ve eski bakanlar ismen takdim edilebilir, hatta TBMM adına birisine söz hakkı verilebilirdi.
Son iki gün, katılımcılar tasnif edilerek çalışma gruplarına ayrılarak belirlenecek konular etrafında “Düşünce” üreterek kısa raporlarla hem yapılanlar, hem de ilerde yapılacaklar üzerine düşünceler derlenebilirdi. Kanaatimce bu bir kayıptı. Çünkü faaliyete katılanlar kendi aralarında harika şeyler söylediler ve dile getirdiler. Ama özgün görüş ve düşünceler orada kaldı.
Son on iki yıl içinde Türkiye uluslararasında önemli mesafeler kaydetti. Dış ilişkilerde elde edilen başarıların başta Orta Asya ülkeleri olmak üzere öteki dost ve kardeş ülkelerle paylaşılmasında yarar var. Milletlerarası ilişkilerin sürdürülmesinde formel ilişkilerin yanında informel/ gayri resmi, sivil toplum kuruluşlarına da önemli görevler düşmektedir. Mimar ve mühendisler, bu görevi yerine getirme gayreti içindedirler. 
Son Bişkek seyahati üzerine birkaç satır değil aslında bir kitap telif edilebilir. Çünkü her yönüyle bereketli bir faaliyet oldu. Bişkek’ten muhabbetle ayrıldık.   Her yazıda ve seyahatin sonunda hatime olarak birkaç kelime söylemek adettendir. Toplantıyı düzenleyenlere, gerçekleştirenlere, görünen ve görünmeyen tüm görevlilere, katılanlara gönülden selam olsun. Selam olsun Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliğine.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR