Osman Doğan

Osman Doğan

‘Cumhurbaşkanlığına’

‘Cumhurbaşkanlığına’

Bugünün iki kırılma noktası vardı. Birincisi Suudi Arabistan elçiliği önünde yapılması gereken eylem, gösterilmesi gereken tepki gösterilmedi. İkincisi Mursi’ nin idamıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la ilişkilendirilerek atılan manşete (‘yüzle 52 ile göreve gelen Cumhurbaşkanı Mursi idam ediliyor) ve bu zihniyete gösterilmeyen tepki, Türk halkı tarafından  verilmedi.

 

Suudi Arabistan’ı biz İslam’ın merkezi olarak görüyoruz. Bütün Müslümanların kabesinin bulunduğu bir ülkenin yönetimi, yine yer yüzünün sınırları içinde bulunan, aynı coğrafya da yaşayan bütün dünyadaki Müslümanların bir İslam alimi olarak gördüğü Mursi, Batı ile savaşan, batı emperyalizmi ile savaşan, bu uğurda canını feda eden, seçilmiş bir İslam liderinin idamına nasıl sessiz kalır. Biz bu çelişkiler içerisinde Suudi Arabistan’a nasıl iyi diyeceğiz. Kıblemiz, Kâbe’miz orası derken, oranın yönetiminin göstermiş olduğu bu ilgisizlik alakasızlık içini yer. Mursi için ağlayan  insanlara bir darbeyi de maalesef Suudi Arabistan devlet yönetimi vurmuştur. Bu sebeple dışı mülüman gözüken içi  ise savunmasız, tepki vermeyen  bir model olunca ülkelerin meşrutiyeti tartışılır.

Bütün İslam alemi Mursi safında yer almışken, aynı davayı güden, aynı davanın içinde olan bir başka ülkenin emperyalizmden yana olması İslam için çok büyük bir yaradır.

Ülkemizin bu coğrafyadaki liderleri tasdiklemek, bütün dünyaya Dünya Beşten büyüktür cümlesini kuran bir lidere  destek olabilmemiz  ve onun bu coğrafya da liderliğini pekiştire bilmemiz için, Mursi’nin karşısında olan, Mursi’yi idama götüren herkesin karşısında olmamız gerekir.

Mursi şu anda 2 Milyarlık İslam dünyasının sembolüdür. Bu sembol yaşatılmalıdır, yaşatıla bilmelidir. Cunta yönetimi ile göreve gelmiş bir asker parçasına yem ettirilmemelidir. İki milyar Müslüman aleminin kurtuluşu, bu cihanın kurtuluşu, dünya da bizde varız demenin yolu  Mursi’yi o zindandan çıkarıp meydanlarda tekrar haykırmasını sağlamaktan geçer.

Arap baharı dediğimiz ve maalesef, Müslümanların oluk oluk kanını akıtan bu süreç, Suriye’de kendi topraklarından kovulan, zorla gönderilen, öldürülen, aşağılanan dört milyonun ahı  Mursi’nin meydanlara tekrar çıkmasıyla alınacaktır.

Geçtiğimiz günlerde Diyanet İşleri Başkanımızın Miraç Gecesinde namaz kıldırdığı, içimizde acıyan bir yara olan, her Müslümanın  burası yaban ellerdeyken nasıl uyuyalım dediği Kudüs’ün özgürleşmesinin ilk adımı  yine Mursi’nin zindandan çıkmasıyla gerçekleşecektir. Şuan da İslam dünyasının namusu Mursi’dir.

Mursi idam edilirse emperyalizm bir kere daha galip gelmiş demektir. İslam’ın bir savaş daha kaybettiği anlamına  gelmektedir. Zalimin, mazlumu bir kez daha ezdiği gündür o gün…

Bir gazetenin  attığı manşet  aslında Batı emperyalizminin, küresel güçlerin İslam dünyası ile ilgili düşüncelerinin aynasıdır. Bu manşet emperyalizmin yöneticilerinin  ve İslam’a karşı savaş açan İslam’ı bitirmek isteyen  kesimin attığı manşettir . Yirmi yıl boyunca bu gazeteyi yöneten, ve bu günde o düşüncenin yöneticisi olanlar   yaptığı açıklamalar da aslında o manşetin tesadüf olmadığının  göstergesidir.

   İslam’ın gelenek ve göreneklerini hiçe sayarak, kabul etmeyerek  cenazesinin kiliseden kaldırılmasını istemiş olanlar kime ve hangi davaya hizmet etmektedir?  Nasıl bir vefadır ki emperyalizme bu kadar borçlusunuz,  İslam’ın ve Müslüman’ın bu kadar çile çektiği bu günlerde, her gün Müslüman kanının akıtıldığı bir coğrafyada yaşadığınız halde, bunu bildiğiniz halde, hangi güç ki size bu cümleleri söylettiriyor.

Xxx

Buradan cumhurbaşkanlığı makamına bir mesaj iletmeyi de uygun görüyorum. Bana gelen sayısız mesaj, talebin dilekçesidir  bu mesaj… Din görevlileri tarafından atılmış olan bu mesaja cevap verilmesini gönülden arzuluyorum.

 

‘‘Bu ülkeye emek  vermiş, toplumun yol göstereni olarak addedilen, peygamber mesleğinin mimarları olarak Cumhurbaşkanlık tarafından  dönem dönem  gerçekleştirdiği  buluşmalara Din Görevlilerinin yer aldığı  bir toplantı düzenlenmesini arz ediyoruz.

Bu toplantı düşüncemiz yakın bir zaman önce Diyanet İşleri Başkanlığımızın ve Başkanımız aleyhine çıkan olumsuz haberlerin ve bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın Diyanet İşleri Başkanlığına  ve Din Görevlilerine sahip çıkmasından  ve destek vermesinden  dolayı şahsına  ve makamına  karşı oluşturulmak istenen olumsuz algıyı  ortadan kaldırmayı  ve Din görevlileri olarak,  Cumhurbaşkanımızın din görevlilerine olan bu desteğini teşekkür mahiyetinde kapsayacak, Batıda oluşturulmak istenen İslam Karşıtlığının Türkiye’deki ayak izlerine dur diyecek, İslam Dünyasının manevi lideri olan Sayın Cumhurbaşkanımızın  bu durumunu hem Türk milletine  hem de tüm dünyaya duyura bilmek için  Cumhurbaşkanımızın Din Görevlileri ile buluşmasını talep ediyoruz.

Türkiye’deki Din Görevlilerinin, Diyanet Personelinin, İmam Hatip ve İlahiyat Fakültelerinin, ülkemizin gençliğinin Diyanete bakışı  ve Camiamızın toplumdaki yeri, önemi, topluma ve toplumun Diyanet İşlerine bakışı, Diyanet’e karşı oluşturulmak istenen algı operasyonu ile ilgili son durumu  ve bu konuda alına bilecek tedbirleri, Bir kısım medya da oluşturulmak istenen algı operasyonlarına  karşı alınacak tedbirler, Dini ve Diyanet Camiasını kullanarak devletin ve milletin bütünlüğünü bozmak isteyen, siyaseti kullanarak  adeta millete karşı savaş ilan eden, art niyetli sadece devlet egemenliğini hedef seçen insanlara karşı siyasetten uzak tek çıkar yolun ülke egemenliği olduğunu göstermek istiyoruz’’

Din görevlilerinin bu talebine Cumhurbaşkanlığı tarafından en kısa sürede cevap geleceğine olan inancım tamdır.

Kıymetli okurum;

Yeni dönem Türkiye’si olarak  seçime sayılı günler kaldı. Ülkenin istikrarlı yarınları için, kaostan uzak, ekonomik anlamda özgürleşmesini tamamlayan bir Türkiye olmak için atacağınız  her oy, aynı zamanda büyük bir vebalin de  etkisindedir.

 Süslü ifadelerle sizlere gelen sayısız insanlar olacaktır. Partilerin kuzu postuna girdiği bu dönemlerde  bu partilerin gerçek yüzlerini görmeye çalışın.

Devlet yönetmek  bol keseden atıp tutmaya benzemez. Son çaresi –yeter ki kazanalım- yeter ki hedefimize ulaşalım diyenler- her şeyi size vereceklerini söylerler bu vaatlerin içi boş mu dolu mu buna siz karar vereceksiniz.

Ama unutmayın… Ülke yönetecek olanlara ehliyet vermeniz  boynunuzun  borcudur. Dünya devleti olma yolunda ilerleyecek olan bir Türkiye ye de sebep olabilir sizin oyunuz, kaosun ,dinin diyanetin tekrar  gündeme geldiği bir ülke de olabilir. Büyük düşünen liderlere kulak vererek yapılanları anlatan, boş vaatlerle sırf oy avında olanlara  karşı taktiri sizler daha iyi bilirsiniz… selam ve dua ile

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR