Osman Doğan

Osman Doğan

MEHMET GÖRMEZ- DEVLET BAHÇELİ

MEHMET GÖRMEZ- DEVLET BAHÇELİ

 

 

15 temmuz öncesi büyük tuzaklar kurulurken, ortada görünmeyenler, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde odalarını boşaltanlar, bir zamanlar paralele referans olup o kurumları en iyi kurumlar olarak gösterenler, bir kaç kişiden mi ibaretti.

15 Temmuzun tek suçluları darbeyi yapanlar değil, Cumhurbaşkanının uyarılarına rağmen kalplerini, gözlerini, kulaklarını tıkayanlardır da.

Rüzgara göre yön belirleyen, kendi rüzgarları ile değil, başkalarının gölgesinde yaşayanlarla bir mücadele istenildiği gibi son bulmaz.

Tuzakları ta başından beri fark eden Cumhurbaşkanı 'anlattım, uyardım ama dinletemedim' dediğinden beri sen haklıymışsın diyenler Cumhurbaşkanı uyardığında neden hak vermediler.

O gün cumhurbaşkanının uyarısını dikkate almayanlar yüzünden bu memleketin başına gelmeyen kalmadı.

Siyasette güven ve lidere biat ilk maddedir. Bunun dosyalara, tüzüklere geçmeyen bir cümle olduğunu herkes bilir.

O gün inanmayanlar yüzünden, odalarını boşaltanlar yüzünden, gizli biyatlat yüzünden bu memleketin başına çoraplar örülmedi mi?

 Kumpaslar, iftiralar, yalanlar, tapeler, montajlarla bu ülke itibarsızlaştırılmadı mı?

Dikkatlice bakıldığında 17/25 den 15 Temmuza kadar hedef tahtasına konulanların ortak bir özelliği vardı,

bir elin parmaklarını geçmeyen bu kişilerin kayıtsız şartsız Cumhurbaşkanlarına olan inancı.

 Kimdi bu bir elin parmaklarını geçemeyenler sorusuna hemen cevap verelim;

 Birinci sıraya Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmezi koyabiliriz.

 Görmez kayıtsız şartsız devlet bütünlüğü için, dünya medeniyetlerine öğreti niteliğinde işler yaparken aniden Merseces olayı ile, sonrasında jakuzi olaylarıyla baş başa bırakıldı.

Alınan aracın ücreti ya da olmayan Jakuzinin diplerinde yatan gerçekler aslında büyük bir mesajdı.

Paralel yapı Görmeze biz senin altındaki arabana da, evinin içine de istediğimiz gibi gireriz, kork bizden mesajı verdi.

 Beynimi yorduğumda neden sadece diyanete saldırdılar sorusuna bugün cevap buluyorum. 15 Temmuz darbesinin startı Diyaneti itibarsızlaştırma dönemleriyle aynı.

 Bu memleketin önce inancından uzaklaştırılması gerektiğini bilen Haçlı dünyası, Şeref yoksunu maşasıyla bunu hayata geçirdi.

 Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmezin verdiği mücadele, Diyanet teşkilatının manevi kuvvetler olarak görev üstlenmesi 15 Temmuzun baş kahramanları olduklarını gösterdi. FETÖ hakkında yapılan analizler darbede TRT yerine Diyaneti ele geçirmenin daha etkili olacağı görüşü bu durumu net bir  şekilde açıklıyor. Ezanlarla, Salalarla bizleri sokaklara davet eden bütün Din görevlilerine teşekkür ediyorum.

 

 Saldırılardan nasibini alan diğer bir kişi ise Devlet Bahçeli.

 Devlet bahçeli öncelikle partisi içerisinde tartışmaya açıldı.

İtibarsızlaştırılmak istendi.

MHP geleneğinde hiç görmediğimiz saldırılar başlatıldı.

Ve gariptir ki damarlarında ülkücü hareketin kanı olmayan yapma Asena ile yeni yol haritası çizildi.

 Büyük tuzaklar, kayıt dışı genel kurullar, noter tasdikli imzalar ile MHP zorla ele geçirilmek istendi.

Herkesin gözünden kaçan bir gerçek vardı.

 Ve herkes 'bu acele niye' sorusunu soruyordu.

 Bizler bu acelenin sebebini incelerken Asena 'ben 15 temmuzdan sonra Başbakan olacağım' çıkışı ile kendisine biçilen rolün ilk sinyalini verdi.

Neden Devlet Bahçeli sorusu ise tıpkı Diyanet İşleri Başkanı gibi cevap buldu. Haçlı Avrupa'sı milliyetçi kanadın yıkılması halinde devlete çöreklenmenin daha kolay olacağını çok iyi biliyordu.

Ve son;

vatan, millet bayrak, din elden gitmesin diye inisiyatif alan, ben de varım diyen bu iki lideri bu halk asla unutmayacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR