Salih Cenap Baydar

Salih Cenap Baydar

Mim Misli Mader

Mim Misli Mader

 

 

İngiliz, Amerikan ve Yahudi propaganda makinasının genelde Müslümanlar, özelde ise İranlılar aleyhindeki yoğun karalama faaliyetlerine rağmen İran sineması bütün dünyada saygı görür. Beynelmilel film festivallerinde “yabancı film ödüllerini” çoğu kez İran filmlerinin aldığı görülür.

 

İran sineması, dünyanın geri kalanından ayrılarak kendi üslubunu, kendi dilini bulmuş, seyircinin dimağında çok farklı izler bırakan ve gördüğü saygıyı fazlasıyla hakeden bir sinema.

 

İran filmlerinin insanın ta yüreğine nüfuz eden esrarlı bir tarafları var. Seyrettiğim hiçbir İran filminin başından, hollywood yapımı bir filmin başından kalkarken hissettiğim duygularla kalkmadım. İşte yine başından böyle değişik hislerle kalktığım bir İran filmi olan "Mim Misli Mader" hakkındaki notlarımı paylaşmak istiyorum.

 

Filmi bilenler herşeyden önce filmin ismini yanlış yazdığımı düşünebilirler. Aslında filmin ismini mahsus böyle yazıyorum. Filmin latin harfleriyle yazılan isminin Türkçe için farklı yazılması gerektiği kanaatindeyim. İranlılar arap alfabesi kullandıklarından, kelimelerinin latin harfleriyle yazılması konusunda fonetik bir hassasiyeti benimsemişler. Ancak latin harfleriyle yazılan onlarca lisan içinde -tabîi olarak- İngilizceyi esas almışlar. Yani Farsça kelimeleri, bir İngiliz'in ya da Amerikalı'nın doğru telaffuz edebileceği şekilde yazmaya çalışıyorlar. Mesela "e" sesine ihtiyaç varsa "a", "i" sesine ihtiyaç varsa "e" harflerini kullanıyorlar.  Bu yüzden aslen adı  (میم مثل مادر)  olan filmin latin harfleriyle yazılan afişinde "Mim Mesle Madar" yazısını okuyoruz. Böylece İngilizce okuyanlar "mesle" kelimesini "misli", "madar" kelimesini de "mâder" diye okuyacaklar diye düşünülüyor.

 

Kelimelerin böyle yazılması şu neticeleri doğuruyor: Filmin yönetmeni olan Resul Mollakulu Pur "Rasool Mollagholi Poor" diye, başroldeki -muhtemelen- Gülşifte Ferehani, "Golshifteh Farahani", filmde Süheyl karakterini oynayan -ki o da "Soheil" diye yazılıyor- Hüseyin Yeri, "Hosein Yari" diye yazılıyor. Cemşit-Jamshid, Muhammed-Mohammad, Seher-Sahar, Şerare-Sharareh, Nilüfer-Niloofar haline geliyor.

 

Ne zaman böyle isimler duysam, eski dünya kupalarının birinde, Zübeyir isimli bir oyuncunun -yanlış hatırlamıyorsam Tunus'un kalecisiydi- ismini Schobair yazımından sökmeye çalışan TRT spikerinin çıkardığı acayip sesleri hatırlıyorum. Bu konuda insiyatif alıp müslüman sporcuların isimlerini doğru telaffuz etmeye çalışan yegâne spikerin de Orhan Ayhan olduğunu bil vesile yazmış olayım.

 

Tekrar filme dönelim...

 

Filmin adında geçen kelimeler bize hiç yabancı değil. "Misli" bugün hâlâ kullanılıyor. "Peder" kelimesi gibi "Mâder" de dilimize girmiş Farsaça bir kelime. Nedim'in meşhur şarkısını  hatırlayalım:

 

 

İzn alıp Cuma namazına deyu mâderden

Bir gün uğrulayalım çerh-i sitem-perverden

Dolaşıp iskeleye doğru nihan yollardan

Gidelim serv-i revanım yürü sadabâd'e 

 

Namık Kemal'in "Vatan Mersiyesi" isimli şiirinde de "mader" geçer:

 

“Âh, yaktık şu mübarek vatanın her yerini

Saçtık eflâke kadar dûdunu ateşlerini

Kapadı gözde olanlar, çıkacak gözlerini

Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini

Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara mâderini

 

Film bir anne ekseninde, özürlü doğacağı anlaşılan bir çocuğun "alınması" konusunu, yani "kürtajı" işliyor. Öyle Amerikan filmlerindeki beklenmedik gelişmeler, seyirciyi şaşırtarak eğlendirmeyi hedefleyen “akla hayale gelmez dönüşler" yok. Oldukça hayatın içinden, herkesin başına gelebilecek bir hikâye, Arya Azimi Nejat'ın senfonik film müzikleri eşliğinde harikulade bir şekilde anlatılıyor.

 

Bu film hakkındaki notlarımı aktarmaya devam edeceğim inşallah.

 

Salih Cenap Baydar

 

Twitter: @salihcenap

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR