" Allahümme salli ala seyyidina Muhammed ve ala ali seyyidina Muhammed " 
  
  Salevat-ı şerif, bilindiği üzere Peygamber Efendimiz'i anmak ve ona selam göndermektir. Bizler ahir zaman ümmeti olarak, Peygamber Efendimiz'in zamanında, o dönemde yaşama şerefine eremedik belki, ama okuduğumuz salevatlarların Peygamber Efendimize ulaştığını biliyoruz elhamdülillah.

   Peki bunu nereden biliyor ve bundan nasıl emin olabiliyoruz? Tabiki hadis-i şeriflerden.

Peygamber Efendimiz (s.a.v), " Cuma günleri bana çok salevat okuyun! Bunlar bana bildirilir." buyurdu.

Öldükten sonra da bildirilir mi? denilince buyurdu ki:

" Toprak, Peygamberlerin vücudunu çürütmez. Bir mü'min salevat okuyunca, bir melek bana haber verir, ' Falan oğlu filan, sana selam söyledi.' der. " (İbn-i Mace)

  Peygamber Efendimize getirdiğimiz her salevat;

" Ahirette bize de şefaat et, biz de senin ümmetiniz. " manasını taşımaktadır." 
   
  Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki :

" Şefaatime en layık olan, bana en çok salevat okuyandır. " ( Tirmizi)

" Kıyamette bana en yakın olan, en çok salevat getirendir. " ( Tirmizi)

" Günde yüz salevat okuyan, kıyamette şehitlerle beraber olur. " ( Taberani)

  Peygamber Efendimize salat ü selam Allahü tealanın emridir. Allahü teala Ahzab suresi 56. Ayetinde kullarına şöyle buyurulmaktadır :

"  Şüphesiz ki Allah ve melekleri Peygamber'e salat eder (onu kutsar /övgü ve iltifatla anar) lar! Ey iman edenler! Siz de ona salat ü selam edin (kutsayın, onun şanını yüceltmeye ve ona tam bir teslimiyete özen gösterin). 
 
  Salevat-ı şerif, aynı zamanda duaların kabulüne vesile, meclislerin süsü ve günahların affına sebeptir. 
  
   "Bir gün Rasulullah (s.a.v) Efendimiz, namazdan sonra Allah'a hamdetmeden ve O'nun Peygamberine salat ü selam getirmeden dua eden bir kimse gördü. Bunun üzerine :
" Bu adam acele etti. " buyurdu. Sonra o adamı yanına çağırdı ve şöyle buyurdu :
"  Biriniz dua edeceği zaman önce Allah tealaya hamd ü sena etsin, sonra Peygamberine salat ü selam getirsin. Daha sonra da dilediği şekilde dua etsin." " ( Tirmizi )

" Meclislerinizi bana olan salat ü selamlarınızla süsleyin! Çünkü bana olan salat ü selamınız kıyamette sizin için (sırat üzerinde) bir nurdur. " ( Ramuzu'l-Ehadis)

" Bana çok salevat getiriniz, bana salevatınız günahınızın bağışlanmasına sebep olur. Derece ve vesile isteyiniz. Çünkü Rabbimin katında benim vesilem sizin için şefaattir. " ( İbn-i Hacer El-Heytemi)

  Salevat-ı şerifin kıymetini anlatan bu kadar hadis-i şeriften sonra Kutlu Doğuma yaklaştığımız şu günlerde Peygamber efendimize olan salat ü selamlarımızı çoğaltalım, dualarımızı onu vesile kılarak yapalım ve Rabbimizden onun yüzü suyu hürmetine affımızı isteyelim..

Selam ve dua ile...