Osman Doğan

Osman Doğan

Şia sunni çatışması için hazırlanan bir FİLM

Şia sunni çatışması için hazırlanan bir FİLM

 

 

Filmin görünmeyen yüzünü Türkiyede Öncelikle Yusuf Kaplan sonrasında Diyanet-Sen vurgularken Diyanet İşleri Başkanlığı adım adım analizle bu filmdeki sıkıntıları dile getirmişti.  Tepkilerin geneli şu şekilde;

1. Emevî-Haşimî çekişmesi bariz bir şekilde gösterilmiş olup Emevîler küfrün, Haşimîler ise hakkın öncüsü olarak resmedilmiştir.

2. Hz. Ali’nin yüzü de Hz. Peygamber’in yüzü gibi gizlenmek suretiyle ikisi adeta özdeşleştirilmiştir.

3. Şiî kaynaklar referans alındığı için Ebu Talib mücahit bir Müslüman olarak gösterilmekte, buna karşın Hz. Ebubekir, Hz. Ömer gibi sahabenin ileri gelenlerine yer verilmemektedir.

4. Filmin müzikleri kilise müzikleri gibi olup özellikle Âmine karakteri kucağındaki bebek ve giyim-kuşamıyla Hz. Meryem’i andırmak suretiyle bir Hristiyan filmi izlenimi vermektedir.

5. Daha peygamber olmadan birçok olağanüstü şeyler ortaya koyan, sürekli mucize gösteren bir peygamber imajı çizilmiş, özellikle denizden balık yağdığı sahnede mistisizm adeta zirve yapmıştır.

6. Filmin başından sonuna kadar Peygamberimize sürekli tuzak kurmaya çalışan bir portre çizilerek Yahudilere gereğinden fazla yer verilmiştir.

7. İsim koyma töreninin olduğu sahnede Arapların tavırlarını küçümseyen Yahudi: “Şimdi peygamber bunlardan mı çıkacak?” deyince diğer Yahudi: “Bunlardan değil, bunlar için” demek suretiyle adeta Peygamberimizin Araplardan çıkmasının onlar için bir şeref olmadığı, aksine onların perişan hallerinin bir göstergesi olduğu ifade edilerek Şiî dünyasının bu yöndeki ezilmişliği telafi edilmeye çalışılmıştır.

Netice olarak; sayılan bu olumsuz yönlerden dolayı İslamî hassasiyeti olan kesimlerin eleştiri oklarından kurtulamayacak olan söz konusu filmin bahsi geçen kesime çok da bir katkısı olmayacaktır.

Büyük eleştirilerle vizyona giren filmin galasında yapılan yorumlara baktığımızda Sanat dünyasının beğenilerini kazanmış durumda. Peki köşe yazarları, Diyanetin yetkili sendikası olan Diyanet-Sen, ve Din İşleri Yüksek kurulunun yukarıda sıraladığı maddeler gecikmeli maddeler ve tepkiler değil mi?

Diyanete sorulmayan, görüşü alınmayan bir film mi … Kültür bakanlığı bu filmi gerektiği kadar inceledi mi? Ve En önemlisi sivil toplum örgütleri, Köşe yazarları bu filme gitmeyin çağrısı yaparken devlet ne yapıyor?

Bu filmin gösterim iznini iptal edip kökten bu sıkıntıyı kapatmak yerine, halka gitmeyin çağrısı yapmak en kolayı mı?

Diyanet-Sen Genel Başkanı Bayraktutar konuya farklı bir yerden yaklaşmış, ŞİA SUNNİ çatışması için hazırlanan bir film açıklaması, filmin sanatsal görüntüden daha fazla özelliklere sahip olduğunu düşündürtüyor.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR