Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı Ünal: "Bir an önce kanun düzenlemesi yapılmalı"

Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı Ünal: "Bir an önce kanun düzenlemesi yapılmalı"

Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, 2019 sonrası işe başlayan 4/B sözleşmeli personele kadro yolu açılmasının, 2019 yılı öncesi işe başlayan 30 bin personeli mağdur ettiğini söyledi. 

Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Türk Diyanet Vakıf Sen Genel Başkanı Nuri Ünal gazetemize konuştu. Ünal, Diyanet İşleri Başkanlığı ve diğer kurumlarda 4/B sözleşmeli çalışan 30 bin kişinin mağdur edildiğini, çalışanların bir bir mahkeme yoluna giderek haklarını kazandıklarını söyledi. Ünal, “30 bin kişi mahkemeye giderse, mahkemelerdeki iş yükü artacak ve bu devletin bütçesine zarar olarak yansıyacak. Bu konunun çözümü mahkeme değil meclistir. Kanun düzenlemesi yapılmalıdır” diye konuştu.

BİNLERCE KİŞİ SÜRESİZ SÖZLEŞMELİ ÇALIŞACAK
Ünal, 4/B sözleşmeli çalışanların bir an önce kadroya geçirilmesi gerektiğini söyleyerek, yaşanan haksızlığın giderilmesini istedi.  Diyanet İşleri Başkanlığı’nda yaklaşık 27 bin 4/B sözleşmeli Kur’an kursu öğreticisi, imam-hatip ve müezzin-kayyım görev yapmakta olduğunu hatırlatan Ünal şunları söyledi, “27 bin kişinin yaklaşık 9 bin 500’ü 2019’dan sonra göreve başlayanlardır. 2018’de çıkan yasa gereği bu arkadaşlarımız 3 artı 1 sistemine tabidir. 4 yıl görev yaptıklarında kadroya geçeceklerdir. Ancak daha önce göreve başlayan 17 bin kişi süresiz sözleşmeli çalışmaktadır. Burada bir haksızlık oluştuğu görülmektedir.”

MAHKEMELERİN İŞ YÜKÜNÜ ARTIRACAK
“2019 öncesi başlayan arkadaşlarımız bu yüzden dava açmaya başladılar. Şu an itibariyle de bir çok arkadaşımız davayı kazanarak haklarını aldılar. Şu an da sadece Diyanet İşleri Başkanlığı’nda 17 bin kişi mahkemeye gitmek için bekliyor. Diğer kurumları da eklediğimizde bu sayı 30 bini buluyor. 30 bin kişi mahkemeye giderse, mahkemelerdeki iş yükü artacak ve bu devletin bütçesine zarar olarak yansıyacak. Mahkemeyi kazanacak 30 bin kişinin mahkeme masrafları devlet tarafından ödenecek. Ciddi bir sayı ve bu konunun Türkiye’de gündem olması gerekiyor.“

ÇÖZÜM MERCİ MECLİS
"Biz sendika olarak bunun mahkeme yoluyla değil TBMM yoluyla çözülmesini istedik. Bunun için Cumhurbaşkanımıza bir yazı yazdık ve konuyu detaylı bir şekilde aktardık. Diyanet İşleri Başkanımız ile görüştük, MHP ve Ak Parti Grup Başkanvekilleriyle görüştük. Konunun mahkeme yoluyla değil kanun düzenlemesi ile çözülmesi yönünde bir talepte bulunduk. Bu ayrımcılığın giderileceğini düşünüyoruz. Pandemi sürecinde insanları boştan yere mahkeme kapılarında bekletmeye gerek yok. Meclisin bir saatini alacak bir konu. Bu işin muhatabı TBMM’dir.” 

İSTİŞARE VURGUSU
Filyasyon, vefa, denetim ve cenaze işlerinde görev alan din görevlilerinin çeşitli sıkıntılarla karşılaştığını da kaydeden Ünal, “Tedbir noktasında eksiklikler var. Görevli arkadaşlarımız gidecekleri yere kendi araç ve imkanları ile gidiyorlar. Cenaze ve defin hizmetlerinde sıkıntılar var. Bu konuda sorunlar yaşanıyor. Din görevlileri ile vatandaşlar karşı karşıya getiriliyor. Biz önce sağlık ve huzur diyoruz. Bu konuların istişare ile çözüleceğini düşünüyoruz” dedi.

MURAKIPLARIN SORUNLARI ÇÖZÜLEMEDİ
Murakıpların Statüleri ile Özlük ve Sosyal Hakları konusunda sorunların devam ettiğini  hatırlatan Ünal, “Murakıpların özlük hakları işi yılan hikayesine döndü. Biz bu konudaki tüm sorunları ilettik ama bir türlü sonuç alamadık. Sendika olarak ısrarla, yılmadan çözüm alana kadar bu işin takipçisi olacağız. Bizim görevimiz bu” diye konuştu.

LOJMAN KİRASI ALINMAMALI
Din görevlilerinden lojman kirası alınmaması konusunda talepleri olduklarını da sözlerine ekleyen Ünal, “Camilerde görev yapan din görevlilerimiz ile büyük camilerde ve sayıları az da olsa temizlik görevini yerine getiren hizmetli çalışanlarımızın, camilerimizin müştemilatında bulunan veya camilerimize tahsisli lojmanlardan kira bedeli alınmaması gerekiyor. Özellikle son zamanlarda Milli Emlak Genel Müdürlüğü tarafından geçmişe dönük olarak, cami lojmanlarından din görevlilerimize ecri misil tahakkuk ettirerek yüksek miktarda kira bedeli istemektedirler. Bu durum, en ücra köşede görev yapan din görevlilerimizi sıkıntıya sokmaktadır.”

LOJMAN ŞARTI KOŞULMALI
Bunun yanı sıra camilerimizin müştemilatında bulunan veya camilerimize tahsisli lojmanlarda mutlaka görevlilerimiz faydalanmalıdır. Bazen bu tarz aksaklıklarla karşılaşıyoruz. Görevli için yapılan lojman, başka bir kişiye kiralanabiliyor. Bunun engellemesi gerekiyor. Yeni yapılan camilere ise muhakkak lojman yapılması gerekiyor. Lojman yapımı şart koşulmalı. Lojman yapılırken de alelade bir anlayışla değil, sağlıklı bir yapı yapılmalıdır. Ücret de talep edilmemelidir.”

AYRIM YAPILMAMALI
Son olarak çalışanlar arasında ayrım yapılmaması gerektiğini vurgulayan Ünal, “Diyanet İşleri Başkanlığı çalışanları arasında unvan değişikliği, görevde yükselme, atama ve nakillerde; liyakat, ehliyet, hakkaniyet ve Türk Devletine sadakat anlayışıyla işlem yapılmalıdır. Çalışanlar; özellikle sendikal tercihleri, memleketleri, mensubiyetleri, mezuniyetleri veya farklı saiklerle ayrıştırmaya tabi tutulmamalıdır” diyerek sözlerini noktaladı. 

Emrah Özcan/İLKSAYFA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.