Tüzel: 'Sanatkar, yaptığı işi kendi beğenmeli'

Tüzel: 'Sanatkar, yaptığı işi kendi beğenmeli'

60 yıldır Ulus’ta ayakkabı tamirciliği yapan Hacı Tüzel, ‘‘Sanatkâr dediğin kendi yaptığını beğenecek’’ diyor.

Yarım asırdan fazla bir süredir bu mesleği devam ettirdiğini belirten Tüzel, “Sanatkâr dediğin kendi yaptığını kendi beğenecek, Ankara geçmişe nazaran çok büyüdü. Nüfus artıkça eski sanatkârlar kaybolmaya başladı. Teknolojinin gelişmesiyle birlikte ise seri üretim olan ve eskiye nazaran kalitesiz olan ayakkabı üretimi çoğaldı” dedi.

Günümüzde sanatkâr usta kalmadı

Ulus’ta 60 yılı aşkındır ayakkabı tamirciliği yapan Hacı Tüzel emekli olmasına rağmen mesleğini yaşatmaya devam ediyor. Yarım asrı aşkındır mesleğine severek devam eden Tüzel, “Sanatkâr dediğin kendi yaptığını kendi beğenecek. Askerde dahi bu işi yapıyordum. O zamanlar ben gibi sanatkâr çoktu. Aralarında en iyisi bendim. Geçmişte sanatkâr olan usta sayısı şimdikine göre bir hayli fazlaydı. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle birlikte ustalar azaldı ve her şey seri üretim oldu, kalite düştü” ifadelerini kullandı. 

“Ismarlama ayakkabı yapardık”

Geçmiş dönemlerde “ısmarlama” adı verilen ayakkabı yaptıklarını kaydeden Tüzel şu ifadeleri kullandı, “Geçmişte biz ısmarlama dediğimiz köseli ayakkabı yapardık. O zamanlar şimdiki makineler yoktu. Her şey el ile yapılırdı. Bundan dolayı ellerimiz nasır bağlardı. Yaptığımız işe saygı göstererek hiçbir işimizi baştan savma yapmazdık. Ayakkabı siparişi veren kişi ‘usta gıcırdaklı olsun’ derdi. Gıcırdaklının ne emek olduğunu şimdiki ustalarda bilmez. Keçi derisini gaz yağına batırır, ayakkabının tabanına koyar üstüne de köseleri koyardık. Daha sonra ayakkabıları birbirine sürttüğün zaman gıcır gıcır ederdi. Bu da kaliteyi gösterirdi. Gıcırdaklı diye buna derlerdi.”

Tamir edilen ayakkabı eskisinden sağlam olurdu

Ayakkabı tamirciliğinin artık para kazandırmadığı belirten Tüzel, günümüzde üretilen ayakkabıların tabanlarını bile geçmişe nazaran kalitesiz olduğunu ifade ederek, “Mesleğin tadı kalmadı. Şimdiki ayakkabılarda demir bile yok ki kalite olsun. Şimdikiler neden yapıldığı bile belli değil sadece ucuz malzeme ve fabrikasyon” diye konuştu. Tüzel, artık ayakkabıları tamire getiren müşteri sayısında da azalma olduğunu belirterek, bunun sebebinin ise fabrikasyon üretim olduğunu söyledi. Tüzel, “Eskiden ayakkabıya taban atardık, ayakkabı ucuna kösele koyardık. Eskisinden sağlam olurdu. Bir kişi ayakkabını üstüne bassa ayakkabı yine kırılmaz ve ezilmezdi” ifadelerini kullandı.

Boş durmasını sevmiyorum

Tüzel, yaklaşık 80 yaşında olmasına rağmen mesleğine neden devam ettiğini ise şu sözlerle anlattı “Gençliğimde hareketli bir insandım ve devamlı spor yapardım. Bu yüzden boş durmasını sevmiyorum. Bir şeylerle meşgul olmam gerekiyor. Bunun için mesleğime devam ediyorum. Evde otursam kimseye bir faydam dokunmayacak burada en azından insanlara faydalı oluyorum. Hem kendim hoş vakit geçiriyorum hem de insanlarla iletişim halinde oluyorum” 

Emrah ÖZCAN/HABERVAKTİM
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.