Ankara’nın vazgeçilmez lezzeti: 100 yıllık taş fırında özenle pişiriliyor

Ankara’nın vazgeçilmez lezzeti: 100 yıllık taş fırında özenle pişiriliyor

Ankara Kalesi’ndeki 100 yıllık taş fırında 45 yıldır simit üretimi yapan Mustafa Tümer “Ankara denilince akla Ankara simidi gelir. Ankara simidinin dudağı yanık olur, kokusu ise aşağı sokağa kadar gider” dedi.

Her şeyin en eskisi, en otantiği ve en doğalının bulunduğu Ankara Kalesi’ndeki Atpazarı Sokak’ta, bundan 100 yıl önce ekmek pişirmek için yapılan fırında, simit ustası Mustafa Tümer 1979 yılından bu yana Ankara simidi pişiriyor. Taş fırına yaklaştığınızda, odun dumandan bulanmış eski zaman Ankara’sını ve yıllara meydan okuyan lezzetiyle gerçek Ankara simidinin kokusunu alıyorsunuz. Orijinal Ankara simidi taş fırında pişer diyen Simit ustası Mustafa Tümer, “Ankara’da taş fırın kullanılarak simit pişiren yerlerin sayısı iki elin parmağı kadardır. Onun dışındaki yerlerde normal fırınlarda simitler pişiyor. Orijinal Ankara simidi taş fırında pişer. Ankara denilince akla bu simit gelir. Ankara simidinin dudağı yanık olur, kokusu ise aşağı sokağa kadar gider” dedi.

simiit.jpg

“ANKARA SİMİDİNİN DUDAĞI YANIK OLUR”

Ankara denilince akla bu simit gelir diyen Simit ustası Mustafa Tümer, “45 yıldır her gün sabahın ilk ışıklarında bazen de gün doğmadan kalkarım. Gelir dükkânımı açar, taş fırını yakarım. Simit hamurunu güzelce yoğurumum. Özenle yoğurduğum hamuru keser, pekmezler, susamlar ve ardından ısınan fırınımda pişiririm. Ankara’da taş fırın kullanılarak simit pişiren yerlerin sayısı iki elin parmağı kadardır. Onun dışındaki yerlerde normal fırınlarda simitler pişiyor. Orijinal Ankara simidi taş fırında pişer. Ankara denilince akla bu simit gelir. Ankara simidinin dudağı yanık olur, kokusu ise aşağı sokağa kadar gider” ifadelerine yer verdi.

simitt.jpg

PÜF NOKTA “ŞEKER PEKMEZİ”

Tümer, 7’den 70’e herkesin severek tükettiği Ankara simidinin püf noktalarını şu sözlerle anlattı:

“Her usta Ankara simidini yapamaz. Bir kere yılların deneyiminin olması gerekiyor. Simidin öncelikle yapımı için kaliteli bir una ihtiyaç var. Simidin istenilen lezzette olması için ideal bir sertliğe ulaşması lazım. İstenilen kıvam yakalanmadığı takdirde istenilen sonuca ulaşmak oldukça zor. En uygun kıvam ise kulak memesi diye tabir ettiğimiz yumuşaklıktır. Bunun yanı sıra susamının da kaliteli olması gerekiyor. Bir diğer ve en önemli husus simide kullanılan pekmezdir. Simit yaparken şeker pekmezi kullanıyoruz. Normal pekmezle yaparsak, yediğiniz simidin tadını alamazsınız.”

smit.jpg

“ANKARA’NIN BİRÇOK NOKTASINA GÖNDERİYORUZ”

Taş fırında özenle yapmış oldukları simitleri Ankara’nın birçok noktasına gönderdiklerini dile getiren Tümer, “Her gün taze taze pişirdiğimiz simitleri Ankara’nın birçok noktasına gönderiyoruz. Özellikle Hacettepe Hastanesi’ne, belediyenin bizlere vermiş olduğu sokaktaki satış noktalarına ve belli başlı okullara simit gönderiyoruz. Kale çevresindeki esnaflarda simitlerini buradan alır. Fırından yeni çıkan simitlerini taze çaylarıyla birlikte keyifle yiyorlar. Biz günlük ortalama bin 500 ile 2 bin 500 arasında simit çıkartıyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak:Rüveyda Aslıipek / gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.