Halkın “Karaoğlan’ıydı: Bülent Ecevit’in ardından 19 yıl

Bülent Ecevit, 28 Mayıs 1925’te İstanbul’da dünyaya geldi. Babası, Cumhuriyet döneminin ilk hekimlerinden Prof. Dr. Fahri Ecevit, annesi ise ressam Nazlı Ecevit’ti. Sanatla ve düşünceyle iç içe bir ailede büyüyen Ecevit, çocukluk yıllarında edebiyata ve güzel sanatlara ilgi duydu. İlköğrenimini Ankara’da tamamladıktan sonra Robert Kolej’de eğitim gördü. İngilizceye olan yeteneği sayesinde Batı edebiyatına yakınlaştı ve ilerleyen yıllarda çeviri çalışmalarına yöneldi.

Ecevit, gençlik döneminde sadece akademik başarılarıyla değil, aynı zamanda sosyal konulara olan duyarlılığıyla da dikkat çekti. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra kısa bir süre Basın-Yayın Genel Müdürlüğü’nde görev aldı. Ancak asıl ilgisini gazetecilik alanında buldu ve bu alanda profesyonel yaşamına adım attı.

GAZETECİLİKTEN SİYASETE UZANAN YOL

Bülent Ecevit, 1946 yılında Ulus Gazetesi'nde gazetecilik yapmaya başladı. Siyasi yazıları ve toplumsal konulara getirdiği yorumlarla dikkat çekti. İngilizce diline hâkimiyeti sayesinde yabancı kaynaklardan yaptığı çevirilerle de tanındı. 1950 yılında hayat arkadaşı Rahşan Aral ile evlendi. Rahşan Ecevit, yaşamı boyunca onun hem en yakın destekçisi hem de siyasi yol arkadaşlarından biri oldu.

1950’li yıllarda aktif siyasete yönelen Ecevit, 1957’de Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) milletvekili seçilerek parlamentoya girdi. Partisinde kısa sürede yükseldi ve 1961 yılında Çalışma Bakanı olarak kabinede görev aldı. Bakanlığı döneminde işçi haklarının genişletilmesi, sendikal faaliyetlerin güçlendirilmesi ve sosyal politikaların geliştirilmesi adına önemli adımlar attı.

BAŞBAKANLIK YILLARI VE “KARAOĞLAN” DÖNEMİ

Ecevit, 1970’li yıllarda CHP’nin genel başkanlığına yükseldi. 1974’te kurulan koalisyon hükümetinde başbakanlık görevini üstlendi. Aynı yıl Kıbrıs Barış Harekâtı kararıyla Türkiye tarihinde önemli bir dönüm noktasına imza attı. Bu kararlı tutumu, halk arasında kendisine “Karaoğlan” lakabını kazandırdı.

Siyasi yaşamı boyunca dürüstlük, halkçılık ve sosyal adalet kavramlarını ön planda tutan Ecevit, 1977, 1978 ve 1999 yıllarında da başbakanlık görevinde bulundu. Özellikle 1999 depremi ve ekonomik kriz dönemlerinde gösterdiği devlet adamlığıyla öne çıktı.

SON YILLAR VE ARDINDA BIRAKTIKLARI

Bülent Ecevit, 2002 yılında aktif siyasetten çekilmesinin ardından sade bir yaşam sürdürdü. Uzun yıllar süren sağlık sorunlarının ardından 5 Kasım 2006’da Ankara’da yaşamını yitirdi. Ankara Devlet Mezarlığı’na defnedildi.

Şair, yazar, gazeteci ve siyasetçi kimlikleriyle tanınan Bülent Ecevit, Türk siyasetinde dürüstlüğü, sade yaşamı ve halkla kurduğu samimi bağ ile hafızalarda yer etti. Onun adı, Türkiye’nin demokrasi mücadelesinde ve sosyal adalet arayışında daima saygıyla anılmaya devam ediyor.