Soğuk havalarda kaşınıyorum diyenler dikkat: O hastalığın habercisi

Kış aylarında uzun süre dışarda vakit geçirmek, ani ısı değişimleri soğuk alerjisine neden oluyor. Ciltte kaşıntı ve kızarık ile kendini belli eden soğuk alerjisinin ileri boyutunda anjiyoödem adı verilen deri altında şişmeler ve ödemler yaşanabiliyor. Peki, soğuk alerjisi nedir? Korunma yolları ve yöntemleri nelerdir? İşte, detayları…

NEDENİ NET OLARAK BİLİNMİYOR

Soğuk alerjisi, kişinin cildinde kaşınma, kabarıklık, kızarıklık gibi durumların görülmesidir. Çoğunlukla kış aylarında kendini gösterir. Vücudun soğuk havaya karşı vermiş olduğu bir tepkimenin sonucudur. Kişinin soğuk havuz, su ve deniz ile teması durumunda görülen soğukluk alerjisinde alerjik ödem ve kurdeşen gibi sorunlar oluşabilir. Soğuk alerjisi, kişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyebileceğinden tedavi yöntemlerini ve korunma yollarını iyi bilmek oldukça önemlidir. Uzun süre boyunca ciltte kalabilir. Soğuk alerjisinin net olarak söylenebilecek nedenleri olmasa da uzmanların sebep olabileceğini düşündüğü bazı nedenler vardır. Bu nedenler, genetik yatkınlık, alerjik durumlar, soğuk ürtikeri, zayıf bağışıklık sistemidir.

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT

Soğuk alerjisinin en net belirtileri, soğuk ile temas eden cildin bölgelerinde şişme, kızarıklık, kaşıntı görülmesidir. Bunun sonucunda deride kurdeşene benzer döküntüler oluşur. İleri derece soğuk alerjisinde ise anjiyoödem adı verilen deri altında şişmeler ve ödemler yaşanabilir. Soğukla direk temas halinde olan el ve ayak bilekleri de durumdan olumsuz etkilenebilir. Yaşanan duruma sadece soğuk havalarda değil, soğuk içecek tüketiminde de rastlanabilir.

ANİ ISI DEĞİŞİMLERİNDEN UZAK DURUN

Soğuk alerjisi olan bireyler sıcak, kalın, kapalı giysiler soğuğa karşı koruyucudur. Bilekleri, başı ve yüz kısmını saran kıyafetler tercih etmek yaşanan semptomları azaltacaktır. Mümkün olduğunca kapalı alanlarda kalarak soğuk yüzeylerden uzak durmak gerekir. Tabi bu durumda bazı durumlarda yetersiz kalabilir. Cildi nemlendirerek cildin kurumasını önlemek tahrişi azaltacaktır. Mevsim geçişlerinde ani ısı değişimlerinden uzak durmak gerekir. Durumun ciddiyeti kişiden kişiye değiştiği için, doktor ile görüşerek tedavi yöntemlerini öğrenmek en uygun olanıdır.

Rüveyda Aslıipek / gazeteilksayfa.com