Spor yazarları Galatasaray - Hatayspor maçını değerlendirdi

Spor yazarları Galatasaray - Hatayspor maçını değerlendirdi

Trendyol Süper Lig'in 31. haftasında Galatasaray ile Atakaş Hatayspor karşı karşıya geldi. Fotomaç Gazetesi yazarları, Galatasaray - Hatayspor maçını dikkat çeken ifadelerle değerlendirdi. İşte o yazılar...

SERKAN KORKMAZ – GALATASARAY EFSANESİ

"Başıma bir şey gelmeyecekse" ligi çok özlediğimi ifade ederek başlamak istiyorum. Macarlar'a yenilip, Avusturya karşısında hezimete uğradığımız milli maçlar arasına seçim heyecanı da eklenince çok uzun bir ayrılık oldu. Şampiyonluğun güçlü adaylarından biri olan Fenerbahçe'nin başkanı Ali Koç'un "tarihin en aşağılık sezonu" ifadesinden sonra "ligi özledim" derken biraz çekiniyor insan. Lige verilen aralar, milli oyuncusu çok olan büyük kulüpler için sıkıntılıdır. Yine öyle oldu. Doğrusu, Antalya kampının daha güçlü bir oyun şeklinde sahaya yansımasını bekliyordum. Okan Buruk'un, Zaha, Mertens, Ziyech ve İcardi'li on biri belli olduğunda statta ve ekran başındaki Galatasaraylılar'da heyecan zirve yapmıştı. Erken gelen Icardi golüyle "rahat ve farklı galibiyet" havası sarmıştı tüm sarı kırmızılıları. Ancak ne oyun, ne o heyecan verici isimler (en başta Zaha), ne de skor bu beklentiye karşılık verebildi.

59. dakikada Hatay'ın bulduğu -iptal edilen- goldeki ofsayt bence çok netti. VAR, AVAR ve VAR operatörünün bu ofsaytı tespit etmesi neden dakikalarca sürdü anlamadım. Zaha ve Ziyech çıkıp Kaan ile Aktürkoğlu'nun oyuna girmesiyle bir kez daha emin oldum ki; Barış'tan en çok verim alınacak mevki; sağ açık (ben tam böyle düşünürken yerine Tete girdi). Maçın son dakikalarındaki gerilim Buruk'a, bu sezonu buraya kadar getiren sarı kırmızılı afili topçulara hiç yakışmadı. Bir iki hafta sonra dün akşamdan akılda kalacak tek şey Fernando Muslera'nın 500. maçı olması olacak. Şöyle özetleyeyim; insanoğlunun Mars'ta kurduğu koloni 100. yılını kutlarken bile onun adı bir "Galatasaray efsanesi" vurgusuyla hatırlanıyor olacak. Ne mutlu; hem ona, hem de ona sahip olana.

ZEKİ UZUNDURUKAN – KARANFİLLER VE DOMATES SUYU

Galatasaray, maça çok iştahlı başladı ve ilk çeyrekte Icardi ile golü buldu. Duran toptan gelen gol, Rams Park tribünlerini bayram yerine çevirdi. Bu dakikadan sonra herkes Galatasaray'dan fark beklerken, beklentilerin altında kalan bir Galatasaray izlemeye başladık. Kerem Aktürkoğlu yerine Zaha tercihi ne kadar doğruydu tartışılır. Kerem Aktürkoğlu, kötü oynadığı maçlarda bile Galatasaray'ı ateşleyen isim oldu hep. Zaha bal yapmayan arı gibiydi. Ne skor üretebildi, ne de rakip savunma için tehdit olabildi. Ziyech de oyunda kaldığı süreç içinde (67 dakika) çok etkisizdi. Kaleye çok uzak oynadı. Ziyech yüzünden Galatasaray ilk yarıda sağ kanattan etkili olmadı. Bence Okan Buruk, doğru 11'ine ikinci yarıda yaptığı iki değişiklikle geçti. Kerem Aktürkoğlu ve Kaan Ayhan girdikten sonra Galatasaray hem etkili hücumlar yapmaya başladı, hem de iyi savunma.

Hatayspor ilk yarıda tam 13 kez Galatasaray ceza sahasına girdi. Rivas ve Strandberg ile net pozisyonlar da yakaladı Volkan Demirel'in öğrencileri. Hatayspor'un 58'de Strandberg ile bulduğu golde Galatasaraylı futbolcular, Muslera'ya faul yapıldığı gerekçesiyle itiraz etti. VAR devreye girdi; pozisyonda ofsaytı belirledi ve gol geçersiz sayıldı. Barış Alper Yılmaz, Kerem Demirbay ve Mertens, dün de adeta atom karınca gibi mücadele etti. Bütün duran topları kullanan Mertens'in bir şutunda da top üst direkte patladı. Hatayspor hiç oyundan kopmadı, katı bir savunma yapmadı.

Galatasaray'ın atak sonlandırma sorunu yaşadığı anlarda kaptıkları her topta Galatasaray kalesinde tehlike yarattılar. Dün Galatasaray forması altında tam 500. maçına çıkan Muslera'yı da alkışlamak lazım. Milli maç aralarından sonra lige dönüş maçları sancılı olur. Galatasaray, dün o sürprize izin vermedi ve kazanmasını bildi. Uzatma anlarında Galatasaray geriye yaslanırken, Hatayspor dalga dalga geldi. Galibiyeti getiren golü atan İcardi, yüreği ile mücadele etti, çok koştu, savaştı. Sarı-kırmızılılar, şampiyonluk yolunda bir engeli daha kayıpsız geçtiler. Heyecandan maçın son bölümüne bakamayan bir Galatasaraylı çocuk, elindeki Sait Faik Abasıyanık'ın eserini açarak, 'Karanfiller ve Domates Suyu' hikayesini okumaya başladı. Maç bitti, çocuk sevindi. Elindeki kitap gülümsedi.
Spor yazarları Galatasaray - Hatayspor maçını değerlendirdi

LEVENT TÜZEMEN – FİNAL HAFTALARI ŞAKA KALDIRMAZ

Galatasaraylı oyunculara milli maç arası yaramamış. Hem 5 günlük tatilde hem de Antalya kampında yan gelip yatmışlar. Sahada yürüyecek halleri yoktu. Şampiyonluğa oynayan bir büyük takım, bu kadar kötü oyun oynayamaz. Küme düşmeme mücadelesi veren Hatayspor, ayağa pası mükemmel yaptı. Hızlı hücumlarla G.Saray kalesini tehdit edip taraftarların yüreğini ağzına getirdi. İlk 15 dakikada Icardi'nin attığı kafa golü ile arka direkte kaçırdığı golden sonra G.Saraylı oyuncular, adeta maç bitti havasına girip oyundan koptular. Muslera, Barış Alper ve Icardi dışında kazanma duygusunu sahaya yansıtan oyuncu yoktu.

Özellikle Kerem Demirbay, vasatın altında mücadele etti, Zaha yine kaçak dövüştü, Ziyech yoruluncaya kadar etkili pas atmaya özen gösterdi. Okan hoca, özellikle Hatay'ın ataklarını düzenlediği Barış Alper bölgesine önlem almakta geç kaldı. Zaha daha önce çıkmalı, Barış kanada geçmeli, Kaan Ayhan da sağ beke monte olmalıydı. Kerem Aktürkoğlu bu fiziksel performansı ile G.Saray'da şimdilik görev yapamaz. G.Saray, kritik bir eşiği geçerken taraftarının büyük desteğini aldı. Ama oyuncuların güçsüz performansları kötü oyun sergilemelerine neden oldu. Belli ki bu dinlenme sürecinde G.Saraylı oyuncular yeterince çalışamamışlar. Çok pas hatası yaptılar rakibe kaptırdıkları toplarla rakibe 'gel bize hücum et' davetiyesi çıkardılar. Final haftaları şaka kaldırmaz. Ciddiyet ve sorumluluk ister.

Kaynak:Haber Merkezi/ gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.