Sürdürülebilir beslenme gıda israfını önleyebilir

Diyetisyen Pelinsu Turhan 9-16 Ekim Beslenme ve Gıda İsrafını Önleme Haftası’nın önemi üzerine gazetemize konuştu. Turhan sürdürülebilir ve sağlıklı bir beslenmenin gıda israfını önleyeceğine dikkat çekerek, “Sürdürülebilir beslenmeyi yaşamımızın bir parçası haline getirmek hem sağlığımızı korumak hem de gıda israfını ve kaybını önlemek için oldukça önemli bir durum. Yemek artıklarını dönüştürmek yerine yemeklerin artık olmasını engellemek hem sağlığımız açısından hem de yemek çeşitliliği açısından daha doğru bir tercih olacaktır. Aldığınız gıda ürünlerini uygun şartlarda muhafaza etmelisiniz. Örneğin, sütü buzdolabında saklayarak tüketim ömrünü uzatabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

 SÜRDÜRÜLEBİLİR BESLENME İLKELERİ 

Diyet uygulamanın beslenmemizi düzenlemeyi ve daha sağlıklı bir beslenme tarzını benimsemeyi amaçladığını söyleyen Turhan, bu sebeple uyguladığımız diyetlerin sürdürülebilir olmasına dikkat çekti. Ömür boyu sağlıklı ve sürdürülebilir beslenmenin gıda israflarının önlenmesi için atabileceğimiz önemli bir adım olduğunu belirten Turhan, “Sürdürülebilir beslenme ilkeleri yeterli ve dengeli beslenmeyi, sebze ve meyveleri mevsiminde tüketmeyi, satın aldığınız besinleri doğru koşularda saklamayı ve en önemlisi besinleri israf etmemeyi amaçlar. Bu ilkeler doğrultusunda sürdürülebilir beslenmeyi yaşamımızın bir parçası haline getirmek hem sağlığımızı korumak hem de gıda israfı ve kaybını önlemek için oldukça önemli bir durumdur” diye konuştu.

 1 MİLYAR İNSAN AÇ 

Gıda israfının günümüzde en önemli sorunlarından biri olduğuna dikkat çeken Turhan, “Türkiye’nin dünya genelinde en fazla gıda israf edilen ülkelerden biri olduğu bilinmektedir. Ülkemizde her yıl kişi başına 93 kilogram yiyecek çöpe atılıyor. Bu veriler dünya genelinde yaklaşık 1 milyar insanın aç olduğu ve yetersiz beslendiği düşünüldüğünde, bizim açımızdan vicdani olarak hiç de iç açıcı değil. Her birey gıda israfı konusunda bilinçlenir ve çevresindekileri bilinçlendirirse bu oranları düşürmek mümkündür” şeklinde konuştu.

 BESİN SAVURGANLIĞINI ÖNLEMELİYİZ 

Besin savurganlığının altını çizen Turhan, herkesin açken gereğinden fazla yemek yapabildiğini söyledi. Turhan bu durumun hem besin savurganlığının hem de dünyadaki açlık sorununun temel nedenleri arasında sayılabileceğini belirtti. Turhan besin savurganlığını önlemek için dikkat etmemiz gereken şeylere dikkat çekerek, “Gıda alışverişlerinizi mümkün oldukça tok karnına yapmaya özen gösteriniz. Örneğin salatanızı fazla yaptıysanız, sosunu eklemeden ayrı bir kaba ayırıp buzdolabında hava almadan saklayabilirsiniz. Bir sonraki öğününüzde sosunu ekleyip afiyetle tüketebilirsiniz. Sofrada kalan ekmekleri, bir dilim olsa dahi; dondurup daha sonra tost yapmak için kullanabilirsiniz. Aldığınız gıda ürünlerini uygun şartlarda muhafaza etmelisiniz. Örneğin, sütü buzdolabında saklayarak tüketim ömrünü uzatabilirsiniz” şeklinde konuştu.

 PORSİYON MİKTARI ÖNEMLİ 

Yemek artıklarını dönüştürmek yerine yemeklerin artık olmasını engellemenin sağlığımız açısından doğru bir tercih olacağını belirten Turhan, “Bu yüzden porsiyon miktarını doğru ayarlamak yemeklerin artığa dönüşmesini engelleyecek en önemli faktördür. Kalan yemekleri ise uygun saklama koşullarında muhafaza ederek sonraki öğünlerinizde tüketerek israftan kaçınabilirsiniz. Etilen; birçok meyve ve sebzenin büyümesini ve depolama süresini etkileyen, doğal yollarla açığa çıkan bir gazdır. Bu nedenle mümkün olduğunca bu gazı üreten besinleri diğerlerinden ayırarak arasındaki mesafeye dikkat etmemiz gerekir. Muz, kavun, kayısı, armut, erik, domates, ayva ve avokado gibi olgunlaşma sırasında bu gazı üreten gıdaları; bezelye, kabak, marul, salatalık, karpuz, kabak ve bakla gibi gıdalarla aynı yerde saklamamamız gerekmektedir. Bu sayede çürümelerine ve bozulmalarına engel olabilirsiniz” ifadelerini kullandı.

 DİYET VE BESLENME KİŞİYE ÖZGÜDÜR 

Öğünlerin sıklığı ve nasıl olması gerektiğinin her birey için farklılık gösterdiğini belirten Turhan diyet ve beslenmenin kişiye özgü olduğunu söyledi. Beslenmenin birçok alanı olduğuna dikkat çeken Turhan, “Örneğin hastalıklarda beslenme, çocuk hastalıklarında beslenme gibi durumlar söz konusu olduğunda kişinin hastalığına veya metabolizmasına göre beslenmesi gerekmektedir. Asıl önemli olan öğün içeriğindeki günlük aldığımız karbonhidrat, protein ve yağ dengesinin sağlanmasıdır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Enes Boyacı / İLKSAYFA