Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı: Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil

Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı: Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil

Türk Harb-İş Sendikası Şube müdürlerinin İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüşleri son buldu. Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaaddin Soydan, “Bizim isteğimiz ekonomik sorunları çözüme kavuşturmaktadır. Bizim amacımız üzüm yemek bağcıyı dövmek değil” dedi.

Türk Harb-İş Sendikası İstanbul Şubesi Yönetimi, Milli Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’na bağlı askeri fabrikalarda ve tersanelerde çalışan işçilerin düşük maaş sorununa çözüm bulmak için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. Türk Harb-İş Sendikası Genel Başkanı Alaattin Soydan, yaptığı açıklamada “Bizim isteğimiz ekonomik sorunları çözüme kavuşturmaktadır. Bizim amacımız üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil” dedi.

foto-1.jpg

“DÜŞÜK MAAŞLARA ÇÖZÜM ÜRETİLMİYOR”

Alaattin Soydan, İstanbul’dan Ankara’ya yapılan yürüyüşün tamamlanmasının ardından, “Türk Harb-İş Sendikası olarak, bizim bulunduğumuz iş kolu, Milli Savunma ile İçişleri Bakanlığına bağlı askeri işyerleri, özel güvenlik görevlileri ve yabancı askeri iş yerlerini kapsayan bir iş koludur. Bizler, düşük maaşlara bir çözüm üretilmediği için eylemsellik kararı aldık. Bu eylemlerin ilki, 8 Ocak’ta İstanbul’dan başlayıp, bugün Ankara’da biten yürüyüş eylemiydi. Yüzlerce kilometre öteden Ankara’ya yürüyen arkadaşlarımızın tek derdi, üyelerimizin yaşam standartlarını yükseltmek ve hak ettiği ücretleri almasını sağlamak içindir” ifadelerini kullandı.

foto-3.jpg

“EYLEMLERİMİZE DEVAM EDECEĞİZ”

Türk Harb-İş Sendikası olarak eylemlere devam edeceklerini belirten Soydan, “Eylemlerimiz burada bitmedi. 15 Ocak 2024 tarihinde teşkilatlı olduğumuz bütün iş yerlerimizdeki üyelerimiz işten geç çıkma eylemi gerçekleştirecek. 17 Ocak 2024 tarihinde yine tüm iş yerlerimizde çalışan arkadaşlarımız öğle yemeği saatinde yemekhanede sesli protesto gerçekleştirecek. 18 Ocak 2024 tarihinde de tüm iş yerlerimizde görevli arkadaşlarımız mesai bitiminde şube, bölge ve il temsilcilerimizce belirlenecek alanlara doğru yürüyecek ve burada toplu basın açıklaması gerçekleştirecek. 27 Ocak 2024 tarihinde Ankara’da tüm üyelerimizin katılımıyla büyük bir kitlesel basın açıklaması yapacağız” şeklinde konuştu.

foto-2.jpg

“BİZİM DERDİMİZ ÜZÜM YEMEK, BAĞCIYI DÖVMEK DEĞİL”

Alım gücünün ciddi oranda düştüğünü dile getiren Soydan, “Bizim tek derdimiz sesimizin duyulması ve yaşadığımız ekonomik sıkıntılara çözüm bulunmasıdır. Bizim derdimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil asla. Bizim üyemiz gerekirse bir saat fazladan mesai yapar, devletimizi hiçbir şartta dara düşürmeyiz. Son yapılan kamu çerçeve protokolü üzerinden 8 ay geçmesine rağmen önlenemeyen enflasyon nedeniyle alım gücümüz düşmüş ve toplu sözleşme imzaladığımız dönemden daha kötü bir duruma gelmiştir” açıklamasını yaptı.

foto-4.jpg

“KAMU İŞÇİSİ ÇOK ZOR DURUMDA”

Soydan, işçi maaşlarında herhangi bir iyileştirme yapılmaması hakkında, “Asgari ücretli, memur, emekli bu olağanüstü süreçten geçiyor onlara olağandışı çözümler aranıyor da işçi başka bir ülkede mi yaşıyor? İşçi ülkemizde yaşanan bu enflasyondan etkilenmiyor mu? İşçinin alım gücü düşmüyor mu? Yetkililere bir kez daha sesleniyorum. Kamu işçisi çok zor durumdadır. Dayanacak gücü kalmamıştır. Toplumun diğer çalışan kesimlerine nasıl çareler üretiliyorsa aynısını kamu işçisi olarak bizler de beklemekteyiz. Ben, Mart ayında yüzde 20, Mayıs ayında yüzde 27 vergi dilimine giren şu anda aldığı ortalama 24-25 bin lira ücretin yarısını ev kirasına vererek ay sonunu getirmeye çalışan insanlardan bahsediyorum” ifadelerine yer verdi.

foto-5.jpg

AZ KAZANANDAN AZ, ÇOK KAZANANDAN ÇOK

Alaattin Soydan, son olarak vergi eşitsizliğine de dikkat çekerek sözlerini şu şekilde noktaladı:

“Ülkemizim coğrafi konumu ve etrafında cereyan eden olaylar da dikkate alındığında bunun altını çok net çizerek söylüyorum ‘milli savunma bir beka meselesidir’. Onun için yine diyorum ki, milli savunmada maliyet hesabı yapamazsınız. Ayrıca, ülkemizde uygulanan vergi politikaları nedeniyle, işçilerimizin hayatları daha da ağırlaşıyor. Adaletsiz gelir vergisi yüzünden, işçinin eline geçen net ücret, vergi oranlarının yüksekliği ve vergi dilimleri nedeniyle yıl sonuna gelindiğinde ciddi oranda azalıyor. İşte bu nedenle yıllardır üzerine basa basa vergide adalet diyoruz ve az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi alınmasını istiyoruz.”

Kaynak:Rüveyda Aslıipek

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.