Vakalar her geçen gün artıyor! Uyuzdan korunmak için bunları yapın

Vakalar her geçen gün artıyor! Uyuzdan korunmak için bunları yapın

Prof. Dr. Murat Durdu son dönemde artan uyuz vakalarıyla ilgili, ‘’Uyuz hastalığı dünya üzerinde dönem dönem bu gibi salgınlara yol açar. Uyuz görülme sıklığı ile dünyadaki nüfus hareketleri arasında doğrusal bir bağlantı vardır” dedi.

Uyuz vakalarının sadece Türkiye’de değil bütün dünyada bir artış gösterdiğini söyleyen Prof. Dr. Murat Durdu, ‘’Uyuz vakaları dönem dönem salgınlara neden olur. Bu tür salgınlardan korunabilmek için olabildiğince temastan kaçınılmalı ve öz bakıma dikkat edilmelidir’’ ifadelerini kullandı.

adam.jpg

ARTIŞ BEKLENENİN OLDUKÇA ÜZERİNDE

Beş yıllık çalışma verilerinin derlendiği ve yıl olarak 2014-2019 senelerinin baz alındığını belirten Durdu, ‘’Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerinde yer alan dermatoloji kliniklerindeki uyuz hastalarının verilerinin derlendiği çok merkezli bir çalışmada, 2014 – 2019 yılları arasında 17.803 hastaya uyuz tanısı konulmuştur. Tüm ülke genelinde toplam vaka artış hızı 2018’de %81 ve 2019’da %138 olarak bildirilmiştir. Adana’da ikinci basamak bir hastanenin dermatoloji polikliniğine başvuran hastaların incelendiği geriye dönük bir çalışmada ise dermatoloji polikliniğe başvuran hastalar arasında uyuz olan vakaların oranı 2019’da %3,1 olarak raporlanmıştır’’ dedi.

j.jpg

‘’UYUZ BELİRTİLERİ KENDİNİ 3-4 HAFTA İÇERİSİNDE GÖSTERİR’’

Parazitin bulaştıktan belirli bir süre sonra, vücudun farklı bölgelerinde etkisini gösterdiğini söyleyen Durdu, ‘’Parazit bulaştıktan 3-4 hafta sonra geceleri artan kuru kaşıntıya neden olur. Kaşıntılar özelikle el parmak araları, bilek, koltuk altı, göbek çevresi ve kasık gölgesinde belirgindir. Kaşıntıya bağlı kabuklanmalar yanında deride parazitin açtığı tüneller ve minik su toplayan kabarıklıklar gözlenir. Özellikle erkeklerde cinsel bölgede kaşıntılı kabarıklıklar oldukça tipiktir. Kaşıntılar normal kaşıntı ilaçlarına yanıt vermez ancak parazit ilaçları ile düzelir. Ailede birden fazla kişi var ise yine ilk olarak uyuz akla gelmelidir’’ ifadelerini kullandı.

‘’FİZİKİ TEMASTAN KAÇINILMALI’’

Uyuz hastalığının fiziki temas ile bulaştığını söyleyen Durdu, ‘’Uyuz fiziki temas ile bulaşır. Bu nedenle evde veya yakın arkadaşlarınızda, çalışma ortamında kaşınan birileri var ise uyuz açısından kontrol edilmelidir. Özellikle yeni başlayan el, koltuk altı, göbek çevresinde ve ve kasıkta gece artan kaşıntısı olan hastalar mutlaka bir dermatoloji hekimine başvurmalıdır. Eğer yakın çevrenizde bir uyuz vakası var ise mutlaka yakın temaslı herkesin tedavi olması gerekir. Başkaları ile ortak kıyafet paylaşımından kaçınmak gerekir. Nadir de olsa ortak kıyafetlerden bulaşma gözlenebilir. Nadir de olsa uyuzlu birisiyle el sıkışmak, öpüşmek, sarılmak veya tıbbi muayene yapmak uyuz parazitinin bulaşmasını sağlayabilir. Bu tür temaslardan kaçınmalı veya bir temas oldu ise eller hemen yıkanmalıdır’’ şeklinde konuştu.

‘’GÖÇ SORUNU VE HİJYENSİZ ORTAMDA YAŞAM UYUZ SEBEBİ’’

Uyuz hastalığının toplumda görülme sıklığı ile nüfus hareketleri arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu ifade eden Durdu, ‘’Hastalık, yüksek gelirli ülkelerde nadiren ortaya çıkar ve salgınlar sıklıkla kurumsal ortamlarda, evsiz nüfusta ve yerinden edildikten sonra kalabalık koşullarda yaşayan gruplarda meydana gelir. Mülteci ve sığınmacılarda uyuz sıklığının yüksek olduğu bilinmektedir. Yunanistan’daki mülteci ve sığınmacılarda Haziran 2016’dan Temmuz 2020’ye kadar toplam 13.118 uyuz vakası bildirilmiştir. Son yıllarda başta Afrika ve Orta Doğu olmak üzere bazı bölgelerdeki çatışmalar, savaşlar ve iç karışıklıklar nedeniyle mülteci akının olması Avrupa ve Türkiye’deki uyuz sıklığında artışa katkıda bulunmuştur’’ dedi.

‘’BAKANLIK BİLİM KURULU OLUŞTURMALI PLANLAMA YAPMALI’’

Sağlık Bakanlığı’nın uyuz salgınının önüne geçebilmek için bir kurul oluşturması gerektiğini belirten Durdu, ‘’Öncelikle Sağlık Bakanlığı’nın hasta sıklığı verilerini ortaya çıkarması ve bilimsel kurul oluşturularak bu hastalığın ortadan kaldırılması için neler yapılması gerektiğinin planlanması gerekir. Öncelikle afet bölgesinde toplu yaşam yerlerinde sık sağlık kontrolü yapılmalı ve hasta bireyler bir an önce tedavi edilmeli. Halk bu konuda bilgilendirilmeli. Hastalık tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar devlet tarafından ödenmediğinden bu ilaçlar SGK ilaç ödeme kapsamına alınmalıdır. Hasta yakınlarının tedavi uygulayıp uygulamadığı denetlenmeli, bulaşıcılığın fazla olduğu okullarda çocuklar sık kontrol edilmelidir. Cezaevi ve yaşlı bakım merkezleri gibi toplu yaşam ortamlarında da sık sağlık kontrolleri yapılmalıdır’’ ifadelerini kullandı.

Sefa Üstüner / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.