Varroa hastalığından kurtulmak mümkün!

Varroa hastalığından kurtulmak mümkün!

Arılarda olan Varroa hastalığına karşı Arıtürk Arıcılık tarafından üretilen Varomit ilacı Türkiye’de ve dünyada bir ilk. Hacettepe Üniversitesi tarafından test edilen ve tamamen bitkisel karışımlarla üretilen ilaç Orta Doğu pazarında da yerini alıyor.

Arılarda olan Varroa hastalığına karşı Arıtürk Arıcılık tarafından üretilen Varomit ilacı Türkiye’de ve dünyada bir ilk. Hacettepe Üniversitesi tarafından test edilmiş ve onaylanmış ürün tamamen bitkisel karışımlarla üretilmiştir. Türkiye’nin yanı sıra Orta Doğu pazarında da yerini alan ilaç yakın zamanda Amerika’ya da ihracat edilecek Varomit ilacı hakkında gazetemize konuşan Arıtürk Arıcılık Firması Genel Müdürü Selman Şener, “İçeriğimiz itibariyle Avrupa'nın organik arıcılık listesine girmeyi başarabilen tek Türk firmasıyız” dedi.

adam.jpg

TAMAMEN BİTKİSEL ÜRÜNLERLE ÜRETİLİYOR

Varomit ürünü ve firma hakkında bilgi veren Arıtürk Arıcılık Firması Genel Müdürü Selman Şener, “Aracılık sektöründe, arı hastalıkları ile ilgili doğal ürünler üretiyoruz. Kullanılan ilaçlar, balın kalitesi ve arı sağlığının belirlenmesinde çok önemli. Ürünlerimizi arılarda görülen, verimsizliğe ve ciddi hasarlara yol açan Varroa hastalığına karşı geliştiriyoruz. Varomit ürünümüz 13 yıllık bir çalışmanın ürünüdür. Bu çalışmaların ortalama 6 yılı sahada 6 yılı da uluslararası kriterlere göre Hacettepe Üniversitesi'nde bilimsel yönü ortaya koyarak olarak ilerlendi. Türkiye’de ve dünyada tek olan Varomit ilacımız tamamen bitkisel ürünlerle üretilmekle birlikte Hacettepe Üniversitesi tarafından test edilmiş ve 2018 yılında onaylanmıştır. Ürünümüz sezon boyu, yıl boyu bal akım döneminde dahi kullanılacak içeriye ve etkiye sahiptir. Arıcılarımız kimyasal mücadelelerle sonuç alamıyorlar ve koloni kayıpları çok fazla oluyor. Bunu önlemenin yolu doğru ise ürünle, doğru zamanda mücadeleyle geçiyor. Bizim yapmış olduğumuz ürün tam da arıcının bu ihtiyacını karşılıyor” sözlerini kullandı.

1.jpg

“AVRUPA'NIN ORGANİK ARICILIK LİSTESİNDEYİZ”

Türkiye dışında Orta Doğu pazarına da ürün gönderdiklerinin altını çizen Şener, “İçeriğimiz itibariyle Avrupa'nın organik arıcılık listesine girmeyi başarabilen tek Türk firmasıyız. Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere hâlihazırda Türkiye pazarına ürünümüzü ticari olarak sunuyoruz. Avrupa pazarında serbest dolaşımdan dolayı belli ülkelere distribütörlük ve bayilik verdik. Ürünlerimizin Romanya, İtalya ve Almanya’dan diğer ülkelere dağıtımı yapılıyor. Orta Doğu pazarına hitap ediyoruz. Yakın zamanda da Amerika'ya ihracat yapan ilk Türk firması olacağız. Amerika çok zor bir pazar. FDA belgesi olmadan hiçbir şekilde ürün alımı yapmıyorlar. Ortalama 4 yıl süren analiz sürecini başarılı bir şekilde tamamladık. Yakın zamanda da Amerika pazarına ihracat yapacağız” diye konuştu.

afer.jpg

“POTANSİYEL HASTALIKLARA KARŞI ÇALIŞMA HALİNDEYİZ”

Temastan dolayı arıların her zaman hastalık riskleri olduğunu ve bu sebeple potansiyel hastalıklara karşı sürekli çalışma halinde olduklarını dile getiren Şener, “Bunların dışında yeni yapmış olduğumuz çalışmalar var. Çünkü arı uçan bir canlı ve temastan dolayı hastalık riskleri her zaman var. Bu durum mevsime göre değişiyor. Hâlihazırda iklim değişikliği ve küresel ısınmayı konuşuyoruz. Arıya doğru yansıyan tarafları var. Hastalıklarının seyri şu an çok ağırlaşmaya başladı. Biz de tabi ki mevcut ürünlerimizin başarısını devam ettirmek ve oluşabilecek yeni potansiyel hastalıklara karşı da sürekli AR-GE halindeyiz, çalışmadayız” ifadelerini kullandı.

ariii.jpg

“ARILIKLARINI RİSKE ATMASINLAR”

Arıcılar kendileri deneyerek ilerlemesinler, arılıklarını ve kendilerini riske atmasınlar diyen Şener, “Kimyasal ürünleri, doğal olarak ikame ediyoruz. Onlardan çok çok daha başarılıyız. Varroa kimyasal ürünlere karşı direnç geliştiriyor. Doğal bileşenlere karşı bir direnç geliştiremiyor. Biz bir bitki karışımı yapıyoruz. Varroa bunların yüzde 1’ine bile direnç kazanamıyor. Arıcılar her yıl bu hastalık mücadelesi yapabilirler. Bakanlıktan ruhsatlı, onaylı bir işletmeyiz. Dolayısıyla tavsiyemiz şu ki arıcılar kendileri deneyerek ilerlemesinler. Denemek üreticilerin işi, biz arıcılara kullanacağı ürünleri sunuyoruz. Arılıklarını ve kendilerini riske atmasınlar. Çünkü denenmemiş ürün dozu, içeriği belirlenmemiş ürün arı kaybına neden olur. Güvenilir, çalışması ispat edilmiş ürünleri arılarıyla buluştursunlar. Diğer türlü hastalıklarla etkin mücadele etmeleri mümkün değil” şeklinde konuştu.

“MÜCADELE DOĞAL İÇERİKLİ OLMALI”

Arıların hastalıklarıyla yapılacak mücadelenin doğal içerikli olması gerektiğini belirten Şener, “Biz dünyada bal üretiminde 2’nciyiz diye övünüyoruz ama bu hiçbir zaman rakamlara yansımıyor. Dönem dönem basında çıkan arı ölümleri baldaki kalıntı sonrasında ihraç ürünlerinin tekrar ülkemize iade oluşunun ana nedeni bu durumdur. Arının sağlığını düzeltmesi için aracının mecburen kullanmak zorunda kaldığı kimyasal içerikli ürünlerden kaynaklı bu. Rakamlarımıza o yüzden yansımıyor. Arı ürünlerinin ihracatını yapabilmemiz için bir kere balda kalıntı sorununu çözmemiz lazım. Hastalıklarla yapacağımız mücadelenin doğal içerikli olması gerekiyor” diyerek sözlerine son verdi.

Rüveyda Aslıipek / www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.