Yusuf Sağlam

Yusuf Sağlam

500 Yıl Önceden Adaletin Tanımı

500 Yıl Önceden Adaletin Tanımı

Osmanlı döneminde yazılmış ilk ahlak kitabı Kınalızade Ali Efendi’nin yazdığı Ahlâk-ı Alâi kitabıdır. Yazıldığı günden itibaren devlet büyüklerinin başucu eseri olarak istifade edilmiştir. Osmanlı halkının da en çok okuduğu kitaplardandır. Günümüz Türkçesi’ne birkaç farklı yayınevinden çevrilmiştir. Ali Efendi kitabında günümüz sorunlarının bile çözümü olan satırları kaleme almıştır. Eserden birkaç örnek paylaşarak bu kitabı okumamış olanlara tavsiye ediyorum.

Kınalızâde Ali Efendi kitabında hasedi anlatırken; insanların hased ettiği kimselerin genelde birbirlerine yakın olanlar arasında olduğunu söyler. Aynı aileden olan, aynı köyden olandan daha çok hased edilir. Aynı köylü de aynı şehirliden daha fazla hased edilir der. Askerin diğer askerleri, tüccarın diğer tüccarları hased edeceğini, askerin kolay kolay tüccarı hased etmeyeceğini ifade eder. Hasedin en az olduğu alanın ise ahirete taalluk eden meseleler ve ilimde olduğunu şöyle belirtir:
“Hasedin en önemli sebebi dünya ve dünyalık sevgisidir. Rakiplere dünya dar gelir ama ahiret yurdu ve ebedi alemin nimeti hususunda rekabet ve izdiham olmaz. İlim böyledir… Bir şeyi binlerce kişi bilse ve bir bilgiye birçok kimse sahip olsa da yine her biri bildiğinden haz alır ve mutlu olur. Bunun başkasının bilgi ve lezzetinde eksilmeye yol açması şöyle dursun, aksine bilenlerin çokluğuyla fayda, ünsiyet ve mutluluk daha fazla olur.” 
***
Kınalızade Ali Efendi erdemli olmayan devletleri üç başlık altında topluyor. Bunlar; Cahil Devlet, Fasık Devlet ve Sapık Devletler.
“Cahil Devlet: Ülke halkının mensup olduğu kişilerin düşünme gücünü kullanmadığı, medeniyet ve toplanmaya bedenî güçler içinde başka gücün sebep olduğu devlet.

Fasık Devlet: Ülkedeki kişilerin düşünme gücünü kullanmakla birlikte diğer güçlerin baskın, düşünme düşünce gücünün onların hizmetçisi durumunda olduğu ve medenileşmeye diğer güçlerin sebep olduğu devlet.
Sapık Devlet: Ülke halkının fikrî güçlerinin eksik olması sebebiyle batıl inançları hak ve yanlış kanunları doğru sanıp onları toplanma ve medenileşme sebebi kabul eden devlettir.”

Diye tanımladıktan sonra “Yüce Allah’a hamd olsun ki şehirlerimiz; devletli, bereketli, sabit temelli, muzaffer, iman sancaklarını kılıç ve mızrak parıltılarıyla yükselten; fitne ve azgınlığı emniyet ve güvenlik seddiyle engelleyen Hazret-i Sultan Süleyman padişahı kâmkâr ve devlet adamlarının siyaseti, din seçkinlerinin saygı ve adaleti ile faziletli olmuştur.” Diye Allah'a şükrediyor.
***
Kınalızade Ali Efendi'ye göre bütün erdemler itidal üzere olmalıdır. Hepsinin ifradı da tefriti de rezilettir. Hatta hikmetin bile itidalli olması gerektiğini söyler. Hikmetin tefridi ahmaklık, ifradı kurnazlıktır. "Sadece adaletin ifrat ve tefriti olmaz. Tersi vardır o da zulümdür." der.
Not: Kınalızâde Ali Efendi 500 sene öncesinde yaşamıştır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR