Osman Doğan

Osman Doğan

Bir de buradan BAK

Bir de buradan BAK

Bugün ülkemiz terör belalarının her çeşidi ile yüzleşmeye başladı. Cumhurbaşkanının külliyedeki meydan okuması, halktan aldığı gücü net bir şekilde yansıtmasına yetti. Özellikle bir taraftan PKK Bir taraftan PYD Bir taraftan DAEŞ Bir taraftan PDY, bir taraftan FETÖ, topunuz gelin söylemi korkusuz bir meydan okumaydı.

Perde önünde görülen bu isimlerin, perde arkasındaki bağlantısını keşfeden Erdoğan, bu saldırıların ana kaynaklarına birer ders verme niyetiyle Rusya ile dirsek temasına girdi. Aslında bu tavrı AB üyeliği görüşmeleri döneminde de belirginleşiyordu. AB’nin Türkiye’ye karşı yürüttüğü oyalama  taktiklerini iyi okuyan Erdoğan, Şangay üyeliğine alınması noktasında teklifini sunmuştu.

O günlerde bu talep pek anlaşılamamış, Erdoğan eleştirilmişti. Bugünlerde Rusya ve Avrasya ölçekli bir kontrol mekanizması kurmaya çalışan Erdoğan’ın asıl niyeti Ortadoğu üzerindeki Batı hegemonyasını kırmak. Batı hegemonyasının kırılma anını ise Rusya ile başlatacağı apaçık ortada.

Yakın zamanda Suriye konusunda hiç olmadığımız kadar daha etkili olacağımızı göreceksiniz. İslam ülkeleri üzerinde batının kışkırtıcı politika güdeceğini bilsek de, yakın zamanda Ortadoğu üzerinde Türkiye’nin belirgin şekilde etkisi artacaktır.

Cümlemin başında ifade ettiğim bir taraftan PKK bir taraftan FETÖ söylemi dış maşaların içimize saldığı örgütlere karşı bir rest hareketiydi, ilerleyen günlerde Bir taraftan AB, bir taraftan ŞANGAY diyerek, Bütün İslam ülkelerini kapsayan, kucaklayan  bir birlik kurulur mu? Kısa vadede çok zor, fakat Yeniden Büyük Türkiye’nin zuhuratı emin olun bu birlikle ortaya çıkacaktır.

Ülke içerisinde OHAL kapsamında ciddi çalışmalar yapılmakta. Fetö bağlantıları tespit edilip direk devlet kurumlarından uzaklaştırılmakta. Bu temizlik operasyonu sürerken sosyal medya üzerinden başlatılan, ya da alt yapısı yapılan LAİKLİK çıkışlarının asıl sebebinin devletin dikkatini bir yere çekmeye dönük olduğu net. Böylelikle  ifşa edilmemiş olan FETÖ mensuplarının bir çok alana yerleştirilmesi için çalışmalar yapılacak. Benim düşünceme göre bu ülkede balon gibi şişirilen FETÖ balonu artık patladı. Balon patladı ama patlama şiddetinden dolayı hala kulaklarımız uğuldamaya devam ediyor.

Din kavramı üzerinden FETÖ örgütüne dair bütün araştırmaların altında hayret uyandıracak bir hipnoz ve algı yeteneğinin olduğu belirgin şekilde görülecek. Ülkemizde sayısız sosyolog, psikolog  bilim insanlarımız var. Bu insanlar FETÖ örgütünün bilinç altı eğilimlerini, ebcet hesaplarına göre yapılan saldırı şekillerini dikkate alarak bu örgütü araştırmalı. Tapınak zihniyeti ile yeşertilmeye çalışılan bu örgütün iç dinamiklerine baktığınızda deha üstü bir lider yerine, profesyonel manada çalışan dış kaynakların varlığını net bir şekilde göreceksiniz.

1964 yılında CİA ajanının görevlendirmesi ile hazırlanan tuzağın ilk basamağını atan FETÖ, ve onun adına yıllarca büyük bir sabırla İslam alimi olarak hazırlatılan kitapların içine gizli algılar yerleştirdi.

Bu algı şekline baktığınızda ufak vuruşlarla dini önce esnetme, daha sonra kırma ve kırdırma eğilimiyle  yapıldığını anlayacaksınız. Yıllarca ülkenin bütün organlarına girmeye çalışan bu örgütün her alanda kurumsallaşması, her kuruma girmesi, her kitapta adının anılması uzun soluklu bir çalışmanın ürünüdür.

40 yıl boyunca devletin bütün alanlarına giren, mazlum insanları kandıran bu zihin mensupları büyük bir sabırla 40 yıl daha büyük bir gizlilikle görevlerini yapacaktı. Ben karar verici mekanizmalarının köreldiğini, tuzaklardan üstün bir tuzak kurucunun olduğunu hatırlatarak bu örgütün basiretinin bağlandığını düşünüyorum.  Bu örgütün basireti bağlandı ve sabırsız bir çıkışla tarihin çöp sepetini boyladı.

Paralel mensubu olanlar 17-25 den önce şu ifadeleri kullanırlardı. Gün gelecek dünyanın süper gücü TÜRKİYE olacak derlerdi. Buna ne zaman sorusunu soranlara, bunu sizde göreceksiniz, bizde göreceğiz, FETÖ ele başı Gülen’de görecek derlerdi.

Dünyanın süper gücü olma hayallerini 40 yıldan beri yapan, Siyasetle işimiz yok deyip siyasetin göbeğine oturan, 1964 yılından itibaren görevi devralıp bütün engelleri kendilerine göre uyarlayan, hiçbir surette terör olamazlar, ellerinde silah yok ifadeleri ile insanları kandırıp bir gecede canileşen, önce İmam kılığına girerek halkın imanını çalan, asker kılığına girerek devletin tankını, tüfeğini, uçağını bir gecede çalan bu örgütün DAEŞ ve PKK dan daha tehlikeli olduğunu gördük, yaşadık.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR