Yusuf Akoğul

Yusuf Akoğul

Büyük Adamlar

Büyük Adamlar

Zahiren bakıldığında heybetli bir binayı; sağlam betonların veya içine yerleştirilmiş demirin bir arada tuttuğunu çabucak müşahede ederiz. Ama biraz üzerinde düşündüğümüzde o binayı bir arada tutan temel bir muvazenenin ve oranları içerisindeki bir düşüncenin olmasıdır. 

Tıpkı bu cüretkar binayı ayakta tutan düşünce ve muvazene sistemi gibi fikirlerin de sağlamlığı ve devamlılığı açısından bir sisteme, diyelaktiğe vs. ve en önemlisi o fikri başkalarına telkin edecek büyük adamlara ihtiyacı vardır. 
Büyük adamların imanı, aşkı, aksiyonu ve enerjisi de büyük olur. Bundandır ki yorulmak bilmezler. 
Bilhassa inançsız, aksiyonsuz, aşksız ve şevksiz bir fikir başarılı olamaz. 

Gecesini gündüzüne katarak çalışan ile eline bir kitap alır almaz uykusu gelen; uykularını feda eden, cildlerle kitap okuyan, araştıran, inceleyen, yazan, çizen ile iki satır okumadan ve yazmadan yorulan; faaliyetten faaliyete koşan bir adam ile başladığı işi bitiremeyen aşksız ve bitkin adam arasındaki fark gayet açık değil midir? 

Kısaca bahsettiğimiz tasvirlerden ikincisi küçük adam olarak kalmaya mahkumdur. Bunlar kafasında milletinin hayrı için hiçbir düşünce beslemez, gönlünde kendisinden başka kimse için sevgi taşımaz ve bütün hareketlerini şahsî menfaatlerine göre planlar. Nemelazımcılık, menfaatçilik ve korkaklık içerisindedirler. Ayrıca laf bolluğu içinde yuvarlanmaktadırlar, bu durum çok şey söyleyeceklerinin aksine söyleyecek hiçbir şeyleri olmadığının karinesidir.

Bunlar, dünyaya karşı da aşırı rağbet duyarlar. 

Evrende insan haricinde diğer varlıklar kendi tabii statüsü içerisinde mahpus ve mahkum iken; insan, içerisinde bulunduğu statüyü ısrarla tenkit eden ve geliştirendir. Öyledir ki bunlar bu gayretten de yoksundur. Bu insanlar "gerçeği aramanın gayretine katlanmaktansa yalana inanmanın kolaylığını tercih edenlerdendir." 
Velhasılı bunlar adam değildir. 

Büyük adamlar ise diğerlerine karşı gerçeği anlatamamanın güçlüğü ve ıstırabı içerisindedir. Feryatları tehlikeyi anlatabilmek adınadır. Bu insanlar asla ümitsizliğe düşmemeli; çileye, ıstıraba aldırmamalı; yorgunluk duymamalıdır. 

Peygamber Efendimiz'in (sav) beşeriyeti kurtarırken bir kez dahi olsun yoruldum dediği işitilmemiştir. Sahabeler ve onların izinden gidenler de Peygamber Efendimizi(sav) aynı şekilde örnek alarak bıkmadan, usanmadan çalıştılar.

İslama hizmet ettiler ve büyük eserler verdiler. Ve daha nice büyüklerimiz ebedî âleme irtihal ederken sayısız eser, emsalsiz yaşantı bıraktılar. Büyük adamlar emekliliği tabuta bırakırlar, son nefeslerine kadar inandığı dava ve fikir uğruna mücadele verirler. 

Büyük adamların ölümleri de yaşamları kadar değerlidir. 

Bu insanlar aramızdan ayrıldıktan sonra da eserleriyle yaşamaya devam ederler. 
Bizlere düşen bu minvaldeki güzide insanların izinden gidebilmek… 
Yüce Allah bizleri selâmete eriştirsin. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
SON YAZILAR