Bugünkü adıyla Libya, tarih sayfalarında ve bizim geçmişimizde Trablusgarp… Osmanlı’dan, Afrika’da koparılan son toprak parçası... Uğruna nice şehitler verilen, ecdadımızın kanlarıyla suladığı aziz topraklar…

Libya 1911 yılında dünyada sömürgecilik yarışından payını alamamış İtalya’nın ağzından salyalar akıtarak üzerine çullandığı Osmanlı’nın ise kara bağlantısının dahi kalmadığı bir dönemde akıl almaz bir savunmayı gerçekleştirdiği, Türk tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Balkan savaşlarının patlamasıyla aslında kazanmaya çok yakın olduğumuz bir savaşı terk etmek zorunda kalışımız da çok manidardır. Osmanlı Devleti, İtalyanların işgali sırasında Libya’ya asker çıkaramamış ancak gönüllü subayları vasıtasıyla buradaki halkı örgütleyerek bir savunma hattı kurmuştur.

Bu örgütlenme Osmanlı’nın Uşi Anlaşması ile Libya’dan çekilmesiyle durmamış ve İtalyanların başına bela olmaya devam etmiştir. Ömer Muhtar liderliğinde toplanan halk topraklarını İtalyan işgaline karşı savunmuş ve hiçte küçümsenemeyecek başarılar elde etmiştir. Asıl mesleği öğretmenlik olan Ömer Muhtar Çad’da da Fransızlara karşı önemli mücadeleler vermiştir. 1911 yılında başlayan İtalyan işgali neticesinde Türk subaylarıyla beraber halkına liderlik etmiş sonrasında da İtalyanların Libya’dan atılması için verilen mücadelenin sembol ismi olmuştur. 22 yıllık büyük bir mücadelenin liderliğini üstlenen Ömer Muhtar bu direnişiyle “Çöl Aslanı” olarak anılmıştır. İtalyanların işgal valilerini verdiği ani baskınlarla ağır hezimete uğratmış ve çoğunu memleketlerine kaçmak zorunda bırakmıştır.
 İtalyanlar onun bu direnişi karşısında çaresiz kalmış ve en acımasız komutanlarını bölgeye sevk etmeye başlamışlardı. Kamplarda insanları toplu bir şekilde katlediyorlar ve Ömer Muhtar’ı bir an önce ele geçirmeye çalışıyorlardı. Ömer Muhtar ilerlemiş yaşına rağmen mücadeleyi bırakmamış, Mısır’a gidip yerleşmesi yönünde kendine gelen telkinlere de cihada devam ederek cevap vermiştir.

Ancak 11 Eylül 1931 tarihinde adamlarıyla birlikte sahâbeden Seyyid Râfi‘in kabrini ziyarete gittiklerinde İtalyan çemberi içinde kaldılar. Ömer Muhtar burada İtalyanlara esir düştü, yapılan mahkemede “İtalyan tebaası bir isyankâr” olarak yargılandı ve idama mahkûm edildi. Tarihler 15 Eylül’ü gösterdiğinde ise idam sehpası Ömer Muhtar için kurulmuştu. Allah’a tam teslimiyetin verdiği vakarla idam sehpasına yürüyen Ömer Muhtar şehadet makamına ulaştı. Allah şehadetini kabul etsin!