Ali İLKBAHAR

Ali İLKBAHAR

Deprem

Deprem

17 Ağustos 1999, 7.5 büyüklüğündeki deprem Kocaeli’nde Yalova’ya kadar 03:03’de gerçekleşmiştir. Marmara Bölgesi yerle bir olmuştur. Telefonlar çalışmıyor, ulaşım, haberleşme sağlanamıyor. Hiç kimsede, bir kuruluştan haber gelmiyor. Büyük bir panik arasında esas deprem üstü öğrenildi.

Gece 03:30’da otobüslerimizin, ilk ekmekle dolan otobüslerimiz yola koyuldu. Birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesinin iş makinaları, yardım ekipleri, itfaiye- sağlık ekipleri, aşevi yeteri kadar çadır kuracak, enkazın altında kurtarma çalışmasında çalışacaklarla birlikte ekmek otobüslerimiz hareket etti. Bir taraftan da yeni gelen otobüsler doluyor.

Deprem bölgesine girdiğimizde, annesini, babasını, yavrusunu arayanlar; çöken binaların enkazından kim çıktı diye bir o tarafa bir bu tarafa koşuşan insanlar. Ne yapacağını bilemeyen, tırnaklarıyla yerleri eşeleyen gözü yaşlı insanlar. Kurtarma ekipleri falan yok insanlar birbirlerine yardım ediyor. İş makinaları, itfaiye uğraşıyor. Yüreklerin dayanması mümkün değil, mahşeri bir gün. Düzce’den Yalova’ya kadar Marmara bölgesi ağlıyor. Her yer yerle bir olmuş, insanlar ortalarda. 

Ekmek doldurduğumuz otobüslerin ön koltuklarını boş bırakıyoruz.  Türkiye tek vücut olmuş, deprem bölgesine yardım götürmek istiyor. Vatandaşları ekmek otobüsleri ile yanında götürmek “küçük tüp, battaniye, elbiseler, tepsilerle börekler çörekler...” çeşit çeşit şeyler. Getirdikleri çok fazla olunca sıraya koyduk götürmek istediği ile otobüsle deprem bölgesinde dağıttıktan sonra aynı otobüsle geri dönüyorlar. 20 otobüs gidip geliyor. Yoklukta olup da, iki kullandığı örtüsünden birini insanlar, insan gurur duyuyor. Vesselam Türkiye ayakta deprem bölgesine akıyor. Yazmak istemiyorum ama devleti depremin altında kalmıştı. Daha sonra da deprem ile ilgili çıkarılan yasalar, bunda sonra olan depremlerde çok faydası oldu.

İzmir depreminde de halk, devlet; dil, din, mezhep vs. ayrımı yapmadan depremzedelerin yanında olmuştur. İnsanlar televizyonlara kilitlenmiş nefes almadan çalışmaları izliyor. Kendisi televizyonda yüreği deprem bölgesinde. Milletin acılarını yüreğinde hissediyor, illerden yardımlar geliyor.

İzmir depreminde devletin 4000’e yakın kurtarma ekipleri, itfaiye, Bakanlar ilgili tüm birimleri ile büyük bir fedakarlıkla kurtarma çalışmaları devam ediyor, bütün ekipler, görevliler tek vücut olmuş. “Sessizlik” dendiğinde tek ses , “Kimse var mı?“  dendiğinde çıt yok sadece enkazın altı dinleniyor. 82 milyon bir olmuş tek nefes “ Allah’ım enkazın altındakileri kurtar” diye dua ediyor.

Sağlık Bakanlığı, hastaneler, doktorlar, ambulanslar deprem bölgesinde çadırlar kurulmaya başlandı kurtarma ekipleri ekipmanları ile bir an önce nasıl enkaz altındakileri çıkarırız diye tek yürek çırpınıyorlar.

Bakanlar, emniyet, asker, koordinasyon merkezinde haber akışı çok hızlı sağlanıyor. Yapılması gerekenler, devletin imkanları ile çok kısa sürede gerçekleşiyor.

Bakanlığın kurmuş olduğu… numarası aranarak  depremzedelerin nerde olduğunu öğreniyor, Türkiye’nin her yerinden öğrenmeleri için … numarayı arayarak öğrenebiliyorlar. Sağlık bakanlığı başlarında en hızlı bir şekilde yaralar sarılıyor.

Tarım Bakanı bütün ekipleri ile kurtarmadan tespite kadar çok hummalı bir çalışma bütün hızıyla devam ediyor. Vesselam bütün bakanlar, ilgili kuruluşlar ne gerekiyorsa yapılıyor. Kızılay, belediyeler, STK’lar herkes “biz de buradayız” diyor.

82 milyonun kalbi İzmir’de atıyor. Enkazın altında bir kişi bile kalmasın diye herkes elinden geleni büyük bir gayret ve uyumla çırpınıyor.

Cumhurbaşkanı deprem anından itibaren tüm gelişmeleri takip ediyor. En ufak bir eksiklik olmadan ne yapılması gerekiyorsa an be an izliyor. Yerinde bilgi alıyor.

Sayın Erdoğan: ”İzmirli kardeşlerimizin yaralarını soğuklar ve yağışlar bastırmadan sarmakta kararlıyız. En kısa sürede yeni konutlarına kavuşturacağız. Bakanlarımız ve kurumlarımız bütün ekipleri ve imkanlarıyla felaket bölgesinden gereken her şeyi yapıyoruz.” diyor. Bizzat her şey yerinde izledi. Koordinasyon merkezinde toplandı. Devlet- Halk kol kola afetzedelere ne gerekiyorsa yapılıyor. 
Tek vücut olan milletimle gurur duyuyorum. 
Her şey daha güzel olacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR