Ahmet Aydınsoy

Ahmet Aydınsoy

Kahramanım olur musun? Öğretmenim!

Kahramanım olur musun? Öğretmenim!

“Her çocuğun bir kahramanı olmalı.” diyor, ömrünü öğrencilerine adamış bir öğretmen anne babanın, yine ömrünü eğitime adayan çocukları öğretmen Rita F. Pierson.

“Risk almaktan, düşünmekten korkmayan ve bir kahramanı olan çocuklarımız olsaydı, dünyamız ne kadar güçlü olurdu. 

Her çocuk bir kahramanı hak eder. Onlardan hiç ümidini kesmeyecek, yakınlığın değerini anlayan ve olabileceklerinin en iyisi olacaklarına inanan bir yetişkin.” (Rita F. Pierson.)[1]

Her insanın hayatında iz bırakan, onu yönlendiren, hayatını değiştirmesine vesile olan, olaylar, kararlar ve hepsinden önemlisi kişiler vardır. İnsanın elinden tutacak, onu doğru zamanda, doğru yerde ve en doğru şekilde yönlendirecek birilerinin olması, çok büyük bir fırsat  gerçekten. Ama  herkesin karşısına böyle bir fırsat  çıkmaz her zaman. 

Anne, baba, yakın bir dost, akraba ya da öğretmen. Belki her insanın böyle bir yetişkin akrabaya, dosta sahip olması mümkün değil, ama her çocuğun böyle bir öğretmenle karşılaşması pek tabi mümkün olabilir. Belki bu biraz zor ama imkansız değil kesinlikle. 

Öğrencilerine inanan, onları yüreklendiren, her düştüklerinde, yılmadan ellerinden tutan, en zor zamanlarında yeniden ümit kaynağı olan bir öğretmen olmak, çok zor değil aslında. 

İşte tamda böyle bir şeydir öğretmenlik. Bu yüzden dünyanın en değerli işi ve peygamberlik mesleğidir.[2]

“Bana öğrencileri sevmek için para ödemiyorlar" diye bilen bir kimsenin, iz bırakan bir öğretmen olması bir yana, o kişinin öğretmen olarak kalması, her şeyden önce,  kendine ve tüm öğrencilerine büyük bir haksızlık ve zulümdür. Kainatın göz bebeği olarak yaratılan her insan, her çocuk bir kahramanı hak eder. Ve her öğretmen, aslında tüm öğrencilerinin kahramanı olmaya en güçlü adaydır. Hem de onun hayatına giren tüm insanlar arasında. 

Bu bazen sevgi dolu bir bakışla, bazen acısını, sevincini, hayallerini, öfkesini, anlamak ve paylaşmak için dinlemekle oluverir hemen. Kimsenin kendisini anlamadığını düşündüğü fırtınalı anlarında, yanında olmakla ve onu anlamak için küçük bir çaba sarf etmek, biraz olsun zaman ayırmakla gerçekleşir.

Dünyanın neresinde olursa olsun, öğrencilerinin hayatına dokunan, değiştiren, dönüştüren, yani kısaca iz bırakan öğretmenlerin hikayelerini dinlediğimizde hep benzer örneklere şahit oluyoruz. İşte onlardan sadece biri olan, Rita F. Pierson, annesinin basit dokunuşlarla öğrencilerinin hayatında nasıl iz bıraktığını şöyle anlatıyor:

“Annem dinlenme zamanlarında hep öğrencileriyle birlikteydi. Öğleden sonraları ev ziyaretlerine gider, ihtiyacı olan çocukların çekmecelerine tarak, diş fırçası, yemeleri için kraker fıstık ezmesi ve güzel korkmayanlar için de lif ve sabun koyardı. Yıllar sonra annem emekli olduğunda, onu ziyarete gelen öğrencilerinin söyledikleri şu sözlere şahit oldum; 

Bayan Walker hayatımı değiştirdiğinizi biliyorsunuz. Hayatımı benim için anlamlı kıldınız. En dipte olduğum anda bile kendimi bir birey olarak görmemi sağladığınız. Ve şimdi nasıl biri olduğumu görmenizi istiyorum.”[3]

Görüyorsunuz unutulmayan öğretmen olmak, öğrencilerinin kahramanı olmak, onların gönlüne girerek, yüreğine dokunup değiştirip dönüştürmek, öyle çok büyük maharet gerektiren bir iş değil aslında.

“Allah insanı Alâk (yakın ilgi ve sevgiden) yarattı”.[4] Allah, ilk vahyin hemen ikinci ayetinde bu önemli bilgiyi verirken, işin başında ilgi ve sevginin olduğunu, insanlığa rehber ve muallim olarak gönderdiği son peygamberine, insanlara yakın ilgi ve sevgiyle yaklaşmasını emrediyordu.

“Allah’ın lütfuyla onlara yumuşak davrandın. Eğer sen onlara kaba ve sert davransaydın, etrafından dağılır giderlerdi.”[5] 

Biraz ilgi, biraz yakınlık; sonrası gerçekten görülmeye değer. 
_____

[1] Dr. Ken Robinson, Yaratıcı Öğrenciler, s.135,
[2] İbn-i Mâce, sünnet 1,
[3] Yaratıcı Öğrenciler, s.135,
[4] Alak Süresi, ayet 1,
[5] Âl-i İmran, ayet 159,
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR