Ahmet Sefa DİKTEPE

Ahmet Sefa DİKTEPE

Karabağ’ın İstiklali ve Türk Dünyası’nın İstikbali

Karabağ’ın İstiklali ve Türk Dünyası’nın İstikbali

Karabağ’ın 44 gün süren savaştan sonra Azerbaycan’ın kesin ve mutlak zaferiyle istiklale kavuşması, Türk Dünyasının istikbali anlamında da önemli bir adım oldu. Özellikle bu süreçte Türkiye’nin, tam da olması gerektiği gibi Azerbaycan’a verdiği kayıtsız ve şartsız destek Türk Dünyası’nın tekrar birliği anlamında son dönemlerde atılmış kayda değer en önemli adım oldu. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun çok önemsediğim bir sözü var diyor ki; “Azerbaycan Türkiye’nin dürbünüdür. Buradan bakınca Çin Seddini görürüz. Dolayısıyla bu dürbün her zaman açık olmalıdır.” Bugün Karabağ’ın Ermeni işgalinden kurtulmasıyla Türkiye için bu dürbün açılmıştır. Türkiye, Kafkasları, Türk Dünyası’nı ve buradaki dost ve düşmanlarını daha rahat belirleme ve Kafkasların geleceğinde söz sahibi olma hüviyetine kavuşmuştur. Tabi ki bu bir anda olacak bir şey değildir. Fakat bu yolu etkin ve elimizden geldiğince hızlı kullanamazsak Kafkaslarda ki muhasımlarımız bu yolu kapatmaya çalışmakta ki uğraşlarını sürdüreceklerdir.

Neredeyse 30 sene beklediğimiz Karabağ’ın azatlığıyla bize açılan bu yol, Azerbaycan’a verilen desteğinde üstüne çıkarak tüm Türk Dünyası’na bizi ulaştıracaktır. Farklı adlarla özellikle Ortadoğu coğrafyasından Türkiye’ye sınır komşusu olan Rusya ve Çin’e bugün Karabağ’ın İstiklaliyle Türkiye, Kafkaslar da sınır komşusu olmuştur. Türkiye tarihten tevarüs eden büyük devlet olma hissiyatını bugün Kafkaslar da ki faaliyetleriyle ortaya koymak durumundadır. 

Ayrıca bildiğiniz gibi Azerbaycan’ın yaptığı “Zafer Günü” kutlamalarına Türkiye Cumhurbaşkanımızın başkanlığında geniş bir heyetle katıldı. Mehmetçiğimizin de geçit törenine katıldığı kutlamalarda Sn. Cumhurbaşkanı çok önemli mesajlar verdi. Sizlerle bu konuşmadan bazı satır başlarını paylaşmak istiyorum. Sn. Cumhurbaşkanı "Azerbaycan'ın topraklarını işgalden kurtarmış olması, mücadelenin bittiği anlamına asla gelmiyor." diyerek mücadelenin daha geniş bir alana yayılacağını bildirmiş oldu. Özellikle Türkiye’nin, Azerbaycan’la beraber Kafkaslar da ki en önemli aktör olacağına işaret saydığım bu cümle dost ve düşman herkese büyük bir mesaj niteliğindeydi. "Türkiye ve Azerbaycan sırt sırta verdikleri sürece zorlukları aşmaya, başarıdan başarıya koşmaya devam edecektir." diyen Cumhurbaşkanımız bu sözleriyle de birlik ve beraberlik duygularını tekrar perçinlemiş oldu. Konuşma da ki önemli noktalardan biri de Sn. Cumhurbaşkanı’nın okuduğu bir şiirdi
 “Aras'ı ayırdılar
Kum ile doldurdular;
Ben senden ayrılmazdım
Zor ile ayırdılar,
Ay Lâçin, can Lâçin,
Men sene kurban Lâçin" tabi şiire ilk tepki 35 milyona yakın Türk bir nüfus barındıran ve Aras’ın diğer kıyısı olan İran’dan geldi. İran mesajı iyi anlamış olacak ki özellikle Güney Azerbaycan mevzusunda baştan sert bir çıkış yapmak istedi. Daha sonra iyi niyet temennileriyle tatlıya bağlanan bu sürecin ilerleyen zamanda önemli bir mesele olarak karşımıza çıkacağını düşünüyorum. Zaten Azerbaycan-Ermenistan savaşında da Ermenistan’dan taraf olan İran’ın Türkiye’nin Ortadoğu’da olduğu gibi Kafkasya politikasında da karşısında olacağı bir gerçektir. Türkiye diplomasi ve saha yeteneğini her zaman olduğu gibi burada da üst düzeyde kullanmak mecburiyetindedir.
Karabağ’ın bu azatlığı inşallah tüm esir Türk-İslam beldelerinin kurtuluşunu bir başlangıcı olur. Adriyatik’ten Çin Seddine kaynaşmış ve birleşmiş bir Türk Dünyası’nı, kan ve gözyaşının olmadığı hür ve müreffeh İslam alemini bir an önce görmek temennisiyle… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR