Mehmet YILDIRIM

Mehmet YILDIRIM

Milletçe ihtiyaç olunan milli politika

Milletçe ihtiyaç olunan milli politika

          Siyasete pek girmeden siyasi gündem de takip edip hata olarak değerlendirdiğim, yüzyıllardı çözüm bulamadığımız, dostumuzu düşmanımızı ayırt edemediğimiz, devletlerarası ilişkilere ve bu ilişkilere bizim tavrımızın ne olması ve nasıl olmasını kısaca izah edeceğim. Yani kısa ifade ile milli politikamızın nasıl olması gerektiğinden bahsedeceğim.  
     Politika, ister içe ister dışa karşı yapılsın, politikanın değişmez karakteri, milli olmasıdır. Milletlerin iç ve dış politikayı tayin ederken, dayandığı birçok faktör vardır. Bunlar milletin sosyal hayatını ve ilişkilerini tayin eden ve herkesçe bilinen faktörlerdir. Demek oluyor ki, bir ülkenin, iç ve dış politikası, onun coğrafyasından ve doğal şartlarından, etrafını saran yakın ve uzak ülkelerde ki gelişmelerden, kendi tarihi tecrübesinden, ekonomik yapısından ve işleyişinden, sosyal ve kültürel değerlerinden, nüfusunun niceliğinden ve niteliğinden, vatandaşların fiziki ve ruhi özelliklerinden soyutlanamaz, ayrı tutulamaz. Kısa ve öz olarak, bir milletin iç ve dış politikasını tayin eden o milletin doğal, sosyal, kültürel, ekonomik ve psikolojik yapısıdır. Yahut milletin özellikleri, şartları ve meseleleridir. Milletler, doğal yapısı içinde, kendi iç ve dış politikasını, kendisi tayin eder. İç ve dış politikada, başka milletleri ve devletleri taklit, hem mümkün değildir, hem de çok tehlikeli bir iş olur.
        Kendi iç ve dış politikasını, milli ve öz şartlara göre değil de, yabancı ülkelere göre yürütmeye kalkışan bir devlet, ya aciz kadroların elinde kalarak birer peyk ( Bir başkasına bağımlı olan) durumuna düşmüştür veya zorla ve hile ile sömürgeleştirilmiştir. Milli politika yürütülürken, başka milletlerin tecrübesinden faydalanmak gerekir, fakat bu tercihler, milli ihtiyaçlara ve eğilimlere güç kattığı oranda değerlidir. Devletlerarasında işbirliği yapılırken diplomatik bir savaş verilmekte olduğu asla hatırdan çıkarılmamalıdır. Unutmamak gerekir ki, milletler birbirlerine muazzam ve mukaddes kazıkları bu masalarda atarlar. Fransızların “Flexculpa” dedikleri anlamı değişik hile olan ve acısı sonradan ortaya çıkan komplolar karşısında çok uyanık olmak gerekir. 
Politika, güncel şartlara göre esneklik ifade eden bir dinamizm içinde yürütülmekle birlikte, köklü bir tarihe bağlıdır. Politika, uzun vadeli bir plan ve programa dayanır. Günübirlik politikacılık olmaz. Tarihi köklerini kaybetmiş, günübirlik politikalar, başarılı olması ihtimal dahi değildir. Bu tür politikaların aldatılması ise diğer devletlerce çok kolaydır. Yani günübirlikçi politikalar çok kolay oyuna gelir. Söz gelişi, imparatorluğumuzun son zamanlarında, Avrupalı dostlarımız! ” hasta adamı kurtarmak” maskesiyle, ülkemize açtıkları krediler, gümrük duvarlarını indirme tavsiyeleri, özel ve resmi firmalar yolu ile yaptıkları yatırımlar, bize, o zamanlar çok cazip ve dostane teklifler olarak gözükmüştü. Fakat çok geçmeden, devletimizin onların kontrolleri altına girdiğini gördük ve dostlarımız! Meseleyi Sevr Projesine kadar getirip dayadıkları zaman uyandık.
       Bu oyunlar gibi, cumhuriyetimizin ilerleyen yıllarında, petrolü dışarıdan getiren bir ülke olarak biz, taşıma ve ulaştırma politikamızı, kendi enerji kaynaklarımıza göre planlamak yerine, yine bu muhterem dostlarımızın! tavsiyeleri, destekleri, yardımları ve bağışları sebebi ile çok ama çok ters bir politikaya bağladık. Zamanına göre, demiri ve kömürü çok olan, günümüzde ise elektrik enerjisini üretmek için gerekli nehir yataklarına sahip olmamıza rağmen, demiryolu taşımacılığını mümkün mertebe güçlendirmek yerine, ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrili olması avantajına sahipken, deniz yollarımızı ve ticaret filomuzu geliştirmek yerine bizim için hiç de ekonomik olmayan karayolu taşımacılığına çok fazla önem vermemiz de böyle bir aldatmayı ifade eder. Şimdi neredeyse bütün gelirimizi petrole yatırarak kendimizi harap ediyoruz. Üstelik bu karayollarımızda çalışan tüm vasıtaların hemen hepsini, yedek parça ve aksamını dışarıdan getirmekteyiz. Bizde otomotiv sanayii olarak gelişeni de ayrı bir israf kapısı durumunda bulunan binek otomobilleri imalatı veya montajıdır. 
    Bütün bunlar, köksüz ve günübirlik politikaların ülkemize çektirdiği acılara, sadece, küçük birer örnek olarak hatırlayıp ders almamız icap eder. Milletçe ihtiyacımız olan, hedefinden ve gayesinden sapmayacak, hiçbir oyuna ve hileye gelmeyecek kararlı bir milli politikadır. 
Selametle… 
                                                                                                        Mehmet YILDIRIM

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
SON YAZILAR