Çok para kazanmak için az da olsa elde bir sermaye olması gerektiğini anlatmak için “Mayasız yoğurt tutmaz.” deriz. Bu atalar sözünü bir işe girişirken sermayenin şart olduğunu, aksi halde beklentilerin suya düşeceğini belirtmek için kullanırız. Sütü mayalamak için bir miktar yoğurda ihtiyaç duyduğumuz gibi bir işletmeyi açmak veya yürütmek için de mayaya daha doğrusu sermayeye gereksinim duyarız.

Sermaye deyip de geçmemeli, temiz bir başlangıç yapmak istiyorsak kazancımıza haram bulaştırmamalıyız. Haramla başlanan işlerin içinde bereket olmaz. Halbuki helal ama az olan sermayenin bereketi içinde olur ve o bereket mutluluk getirir. Önemli olan bu mutluluğu bir ömür devam ettirebilmektir. Bir mucidin sermayesi hayalleri ve deneme azmidir. Bir çocuğun en büyük sermayesi aldığı güzel terbiye, bir gencin sermayesi gücünü doğru biçimde kullanmasıdır. Mümin olarak bizim en büyük sermayemiz dürüstlük, zaman, Salih ameller ve imanımızdır.

İnsanoğlu doyumsuzluk nefsiyle sürekli her şeyin daha fazlasını istemekte ve bununla mücadele etmektedir. Herkes her şeyin en iyisini en güzelini ister fakat Rabbimizin bizlere vermiş olduğu nasibin ötesine gidemeyiz. Bizi yaratan Allah rızkımızı da nasibimizi de önceden belirleyip yaratmıştır. Önemli olan bize verdiği zenginlik ya da fakirliği nasıl değerlendirip, nasıl kullanacağımızı, şükür mü edecek yoksa isyan mı diyerek bizleri bunlarla imtihan eder. Günümüzde insanlar kolay yoldan para kazanmak için birçok değişik işlere başvurmuşlardır ama çoğunun sonu hüsranla bitmiştir. Ticaret demek alın teri ve çok çalışmak, helalinden başlamak demektir. Hevesle değil doğru adımlarla bir iş kurulmalıdır ki sonradan kimse üzülmesin…

Büyük hayallerle açılan işler sabırla ilmek ilmek işlenince çok kıymetli aynı zamanda birçok insana umut olmaktadır. Kurulan işi devletin belirlemiş olduğu kurallara göre yürütmek gerekir. Bütün işleri resmi olarak devam ettirmekte bu işin en önemli kısmıdır. Fatura, vergi vs. işlemlerinin de en doğru şekilde yapılması devleti kandıracak bir hata dahi olmaması gerekir. Gayri resmi işlemler ile yapılan ticaret yine bir batma sebebidir, devleti kandırmak aslında kendini kandırmaktır. Zararı yine dönüp dolaşıp bizi bulur…